Cizre`de `Kudüs`e özgürlük insanlığa barış` mitingi
Şırnak`ın Cizre ilçesinde ABD`nin şer planına tepki göstermek amacıyla "Kudüs`e özgürlük insanlığa barış" mitingi düzenlendi.
Sömürgeci ABD Başkanı Donald Trump'un Kudüs'ü işgalci terör çetesinin sözde 'başkenti' olarak ilan etmesinin ardından İslam coğrafyasında işgalci şebekeye tepkiler çığ gibi büyüyor.
Şırnak merkez ve ilçeleri olan, Beytüşşebap, Cizre, Güçlükonak, İdil, Silopi ve Uludere'de faaliyet yürüten 28 Sivil Toplum Kuruluşu (STK), emperyalist Amerikan Başkanı Trump'un Kudüs'ü terör çetesinin sözde 'başkenti' olarak ilan etmesinin ardından Memur-Sen Şırnak temsilciliği öncülüğünde Cizre'de 'Kudüs'e özgürlük insanlığa barış' temalı miting düzenledi.
Cizre Sanat Sokağı'nda büyük ilginin görüldüğü miting, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Mitingte sömürgeci Amerika'nın ve İşgalci terör çetesinin bu teşebbüsünün bertaraf edilmesi için İslam ülkelerine çağrılarda bulunarak, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın Kudüs'ün doğusu Filistin'in başkentidir ilanına, yetersiz kalan bir sonuç olduğunu ve Kudüs'ün doğusu-batısı olmadığını ve bir bütün olarak Filistin'in başkenti olduğuna değinildi.
Mitingte konuşan HÜDA PAR Cizre İlçe Teşkilatı Yönetim Kurulu üyesi Abdullah Kurami, İslam ülkelerinin acilen işgalci terör çetesiyle ilişkilerini kesmesi çağrısında bulunarak, Kudüs'ün özgürlüğe kavuşması için Müslümanların mezhepsel çatışmaları bir kenara bırakıp, Kur'an ve Sünnete sarılarak bu kutlu yolda yürümeleri gerektiğini vurguladı.
Sivil Toplum Kuruluşları adında konuşan Şırnak Memur-Sen İl başkanı Abdullah Çatı ise, emperyalist ABD'nin bu hamlesi dünyanın barış adası olmuş Kudüs'ü savaş gerekçelerine dönüştürmek amacı taşıdığını ve bu yolla diplomatik ve ekonomik zeminde devam eden örtülü üçüncü dünya savaşının ateşli bölümünün İslam coğrafyası üzerinde gerçekleştirilmesinin istendiğini söyledi.
"Korsan israil Kudüs'ü başkenti yapamayacak ve yaptırtmayacağız"
Kudüs'ün bütün inançlar için ortak tarih, İslam coğrafyası için ortak bir coğrafya, ortak kültür ve hepsinden öte ortak kader ve birlikte yaşamak olduğunu. Kudüs'ün bu vasıflarının yok edilmesine Müslümanlar olarak izin vermeyeceklerini vurgulayan Çatı, ''ABD'nin Kudüs'ü israilin başkenti olarak tanıma ve Amerikan büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma yönelik söylemini ABD ve başkanı Trump ihtirazımızın öncelikli muhatabıdır. ABD'nin bu hamlesi Dünyanın barış adası olmuş Kudüs'ü savaş gerekçelerine dönüştürmek amacı taşımaktadır. Bu yolla diplomatik ve ekonomik zeminde devam eden örtülü üçüncü dünya savaşının ateşli bölümünün İslam coğrafyası üzerindeki gerçekleşmesi istenmektedir. Oysa Kudüs, bütün inançlar için ortak tarih İslam coğrafyası için ortak bir coğrafya, ortak kültür ve hepsinden öte ortak kader ve birlikte yaşamak demektir. Kudüs'ün bu vasıflarının yok edilmesine izin vermeyeceğiz. Kudüs'ün insanlığın ortak mirası olması gerçeğine ihanet ettirmeyeceğiz. Buradan diyoruz ki, korsan israil Kudüs'ü başkenti yapamayacak ve yaptırtmayacağız. ABD israilin başkentinin Washington olduğunu itiraf etmelidir.'' ifadelerini kullandı.
"Doğusu ve batısı diye bir şey yoktur"
Çatı, ''İslam İşbirliği Teşkilatı'nın Filistin'in başkentini ifade ve ilan edilmesini doğru bulmakla birlikte başkenti doğu Kudüs olarak tanımlanması eksiktir. Kudüs yektir. Doğusu ve batısı diye bir şey yoktur. Doğu Kudüs, tercihli olması gereken yönüyle hata buluyoruz. Terörist devlet israilin sadece doğu değil batı Kudüs yönüyle de işgalci olduğunu buradan haykırıyoruz. Selahaddin Eyyubi Kudüs'ün kapısının kilidini aldıysa biz inanıyoruz ki vaat edilen gün geldiğinde Selahaddin Eyyubi'nin torunları yani sizler gargat ağaçlarını yıkıp o israil siyonizminin başına yıkacaksınız. Buna inanıyoruz bu kutlu yürüyüş bu kutlu dava bizlere nasip olacak.'' şeklinde konuştu.
"Bu topraklar siyonist gasıpların işgali altındadır"
Ardından konuşan HÜDA PAR Cizre İlçe Teşkilatı Yönetim Kurulu üyesi Abdullah Kurami, Kudüs'ün; dünya zalimlerinin anası konumunda olan büyük şeytan Amerika'ya ve onun topraklarımızdaki sopası olan siyonistlere karşı başkaldırı ve direnişi sembolize eden yer olduğuna dikkat çekerek, "Selahaddin Eyyubi'nin torunları olarak biz İslam'la müşerref ve aziz olmuşuz. Ne zaman biz Kürtler ya da başka milletler ya da başka kavimler İslam'a sahiplenmişse, İslam'ın mukaddesatlarına sahiplenmişse izzet ve şeref bulmuşlar. İslam dışında başka yol ve çare arayanlar tarihin çöplüklerinde kaybolup gitmişler. Dünya ve ahirette rezil rüsva olmuşlar. Doğu ve batı Kudüs diye bir şey yoktur. Kudüs bir bütündür ve bütün olarak kalmalıdır. Kudüs tüm İslam ümmetinin sahiplenmesi gereken, Müslümanların ilk kıblesi Mescidi Aksa'nın merkezi, Allah tebarek ve Teâlâ'nın ikramıyla bereketlenen topraklardır. Bu topraklar siyonist gasıpların işgali altındadır. Müslümanlarla dayanışmayı yükseltmek için bu mübarek günde dualarımızla Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu göstermek için toplanmış bulunmaktayız. Mustazafların, müstekbirlerin kara yüzüne tükürdüğü, izzetin zillete kıyamını izhar ettiği yerdir Kudüs. Dünya zalimlerinin anası konumunda olan büyük şeytan Amerika'ya ve onun topraklarımızdaki sopası olan siyonistlere karşı başkaldırı ve direnişi sembolize eden yerdir Kudüs.'' şeklinde konuştu.
"Kudüs biziz ve biz de Kudüs'üz"
Kurami, zillet elbisesinin müminlerin giyebileceği bir elbise olmadığını, Müslümanların bugün içine düştükleri ihtilafları, çekişmeleri toprağa gömmek ve yeniden hep birlikte, ayrılığa düşmeden, feraset, basiret içinde sıkıca Allah'ın ipine sarılmak elzem olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi: ''Bizler Selahaddin Eyyubi'nin sancağını bir gün muhakkak tekrar taşıyacağımızı Cizre botan coğrafyasının kadim şehrinden, Melaye Cezeri'nin şehrinden tüm dünyaya haykırıyoruz. Büyük şeytan Amerika ve israil teröristleri şunu bilsin ki, demir kubbelerle ve çelik duvarlarla inşa ettikleri çağın hayberi bir gün başlarına yıkılacaktır. Zalimlerin yüzüne çarpa çarpa haykırıyoruz ki, Kudüs biziz ve biz de Kudüs'üz. Zillet elbisesi müminlerin giyebileceği bir elbise değildir. Müslümanların bugün içine düştükleri ihtilafları, çekişmeleri toprağa gömmek ve yeniden hep birlikte, ayrılığa düşmeden, feraset ve e basiretle, sıkıca Allah'ın ipine sarılmak elzemdir. Dünya Müslümanlarının tekrar azizi ve izzetli olmanın yolu mezhepsel ihtilafları bırakıp hep birlikte kuran ve sünnete sarılmaktan geçer. Bugün Kudüs her zamankinden daha fazla Selâhaddinlere ihtiyaç duymaktadır."
Son olarak Kurami, Kudüs'ün özgürlüğüne kavuşması 6 maddeden oluşan şu çözüm önerisinde bulundu:
- Filistin'i henüz tanımayan birkaç İslam ülkesi bu zilletten kurtulmalı.
- İslam ülkelerinde bulunan siyonist temsilciler sınır dışı edilmeli.
- Bütün İslam ülkeleri Filistin'de açtıkları elçiliklerini Kudüs'e taşımalı.
- Bu şebekenin baş muhafızı ABD ile ilişikler gözden geçirilmeli.
- Ümmet coğrafyasında, bir tek askeri üssü kalmayacak şekilde tamamı kapatılmalıdır.
- Siyonist terör şebekesiyle ilişkiler kesilmeli, devlet olarak tanıyanlar bu kararlarını geri almalı, bu yönde tesis edilen işlemler fes edilmeli ve Tel Aviv'deki elçilerini derhal çağırmalı. (Ahmet Uçar - İLKHA)