FETÖ şüphelisi Gültekin Avcı`ya 22,5 yıla kadar hapis istemi
FETÖ`nün avukatlık yapılanması soruşturmasında eski savcı şüpheli avukat Gültekin Avcı hakkında 22,5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
İSTANBUL - FETÖ'nün avukatlık yapılanması soruşturması kapsamında tutuklanan eski savcı şüpheli avukat Gültekin Avcı hakkında, ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' ve ''terör örgütü propagandası yapmak'' suçlarından 22,5 yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar bürosunca, FETÖ'nün avukatlık yapılanmasına ilişkin soruşturma kapsamında 1 Ağustos 2016'da hakkında yakalama kararı çıkarılan ve 26 Ağustos 2016'da İzmir'de çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanan eski savcı avukat Gültekin Avcı hakkında iddianame hazırlandı.
İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede, FETÖ şüphelisi polisler ile örgütün üst düzey yöneticilerinden olduğu belirtilen Hidayet Karaca'nın avukatlığını yaptığı dönemde, şüpheli Gültekin Avcı'nın, söz konusu kişiler hakkında Nisan 2015'te ''yetkisiz mahkemece'' tahliye kararı verilmesinde aktif rol oynadığı vurgulandı.
Söz konusu bu örgütsel eylemin talimatını Fetullah Gülen'in 19 Nisan 2015 tarihinde verdiği belirtilen iddianamede, söz konusu aralarında eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer, Yakup Saygılı, Tufan Ergüder, Ömer Köse, Yurt Atayün, Erol Demirhan, Ramazan Akyürek ile Hidayet Karaca'nın bulunduğu 63 şüphelinin birçok soruşturma kapsamında tutuklu bulunduğu anımsatılarak, bu kişilerin avukatları aracılığıyla verilen reddi hakim ve tahliye dilekçelerini, yetkisi ve görevi olmadığı halde dönemin İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi Metin Özçelik tarafından incelemeye alındığı belirtildi.
İnceleme sonucunda reddi hakim talebinin kabulüne karar verip, tahliye talebini de o dönem 32. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi Mustafa Başer'e gönderdiği, Başer'in de tahliye kararı verdiği anlatılan iddianamede, her iki hakimin de yetkisi olmamasına rağmen bu kararı verdikleri, bu olayın ardından Mustafa Başer ve Metin Özçelik'in tutuklandığı, daha sonra da meslekten çıkarıldığı vurgulandı.
İddianamede, bu olayın üzerine İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği tarafından “32. Asliye Ceza Hakimi Mustafa Başer'in verdiği tahliye kararlarının hukuken geçersiz ve hükümsüz olduğu, tutuklu şüphelilerin tahliyesine ilişkin taleplerin ayrı ayrı reddine ve tutukluluk hallerinin devamına...” yönünde karar alındığı kaydedildi.
Söz konusu bu olaya ilişkin haberlere ve kupürlerine de yer verilen iddianamede, yetkisiz mahkemenin kararlarının yok hükmünde sayılmasından sonra örgütün yayın organları tarafından sorgulama ve yargılama makamlarını tahkir ve tehdit edici haberler yapılarak, yargı makamlarının itibarsızlaştırmasına yönelik onur kırıcı söylemlerde bulundukları belirtildi.
Örgütün hukuk ayağında yer alan avukatlarca da ülkede hukuk kaosu yaşandığı görüntüsü verilmeye ve kamuoyunun yargıya olan güvenini şekillendirmeye yönelik lehe ve aleyhe algı çalışması yapıldığı anlatılan iddianamede, yargı erkinin gerek yurt içinde, gerekse uluslararası platformda zor durumda kalması amacıyla uluslararası yargı organları nezdinden hukuki ve cezai sorumluluk altına sokulmaya çalışıldığı, canlı yayın bağlantılarıyla adliye ve cezaevi önünde bekleyen kişilere mağdur görüntüsü verilerek, kamuoyunun tepki ve duygularının yönetilmeye çalışıldığı kaydedildi.
Bu süreçte örgütün talimatıyla rol alan şüpheli Avcı'nın İstanbul adliyesi önündeki o dönemki açıklamalarına yer verilen iddianamede, Avcı'nın yargı makamlarına karşı sözler sarf ettiği ve yalan beyanlarda bulunduğu ifade edildi.
Şüpheli Avcı'ya, örgütle iltisaklı olduğu gerekçesiyle kayyum atanan veya kapatılan kurumlardan yüklü miktarlarda ödemelerin yapıldığı aktarılan iddianamede, Avcı'ya Bugün televizyonundan 22 bin TL, Samanyolu'ndan 19 bin 850 TL, Koza Altın AŞ'den 17 bin 500 TL, Koza İpek AŞ'den ise 214 bin 250 TL, yine Hidayet Karaca'nın yöneticisi olduğu SER Film şirketinden de 20 bin 900 TL ödeme yapıldığı kaydedildi.
FETÖ'ye iltisakı nedeniyle KHK ile kapatılan Günün Mağdurları Derneği üyesi de olan şüpheli Avcı'nın, örgüt talimatı sonrasında Bank Asya'daki hesabında artış olduğu vurgulanan iddianamede, tüm bu nedenlerle şüpheli Avcı'nın ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' ve ''terör örgütü propagandası yapmak'' suçundan 9 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması talep edildi.
Şüpheli Avcı, önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkacak.