• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
Birçok değişiklikle beraber birçok kolaylık da sağlıyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Nüfus kütüklerinde herhangi bir hareketi görünmeyen 2 milyon 273 bin 5  kişi olduğunu belirten Güner, hareketsiz nüfusta dikkate alınan kriterlere dikkat  çekerek yaş itibarıyla bu insanların ölü olduğu ihtimali üzerinde durduklarını  ifade etti.

Bu durumun toplumsal sorun yaratabileceğini belirten Güner, "Yani eğer  kişi ölmüş olsaydı yakınlarının, köy muhtarının ya da Hastane yönetiminin  bildirmesi lazımdı. Sağ da olabilir, yurt dışına gitmiş ve orada ölmüş de  olabilir. Bazı hukuki sorunlar olabilir. Kişi ölmüştür gerçekten ama onun sağ  olarak görünmesinde bazı menfaati olan kişiler olabilir. Bunlar onun ölü olarak  görünmesini istemiyor olabilir." diye konuştu.

HAREKETSİZ KİŞİLERİN KAYDI KAPATILACAK

Güner, bu durumda olanların MERNİS'ten tespit edilerek mülki idare  amirliklerine bilgilerinin gönderildiğini anımsatarak bu kişilerle ilgili emniyet  ve Jandarma tarafından tahkikat yapılacağını ve kişinin öldüğüne yönelik kanaatin  yer aldığı rapor doğrultusunda bu kişilerin kayıtlarının kapatılacağını belirtti.

Güner, kişinin öldüğünün bildirilmemesi halinde uygulanan para  cezasının tahsilattaki imkansızlıklar nedeniyle kanundan çıkarıldığına dikkati  çekti.

Türkiye'ye gelen Suriyelilerin tümünün sınır kapılarından  pasaportlarıyla geçmediğini anımsatan Güner, bazı Suriyeli göçmenlerin ülkeye  girişleri sırasında kişisel bilgilerinin hatalı kaydedildiğini ve kanunda yapılan  düzenlemeyle geçerli belge ibraz edenlerin bilgilerindeki hataların  düzeltilmesine imkan tanındığını kaydetti.

E-DEVLETTEN ALINAN BELGELERİN HUKUKİ DEĞERİ

E-devlet üzerinden alınan belgelerin bazı kuruluşlar tarafından kabul edilmediğini hatırlatan Güner, şunları kaydetti:

"Bu bizim nüfus müdürlüklerindeki yoğunluğu artırıyordu. Müşteri  memnuniyeti anketi yaptırdık. Yüz müracaatın 54'ü kimlik kartı için. Bu  kaçınılmaz bir şey. Orada parmak izi, fotoğraf var, mecburen gitmek zorunda.  Yüzde 46'sı ise vukuatlı nüfus kayıt örneği, adres belgesi. Bunlar e-devlette  var. Baktık ki bunu azaltmamız, insanları bilinçlendirmemiz lazım ama  tereddütleri de kaldırmamız lazım. Güvenli elektronik doğrulama araçlarıyla  e-devlet üzerinden temin edilen belgeler ıslak imzalı, bildiğimiz mühürlü, nüfus  müdürlüğünden alınan belgelerle aynı hukuki değere sahiptir."

ADRES BEYANI İLE İLGİLİ DÜZENLEMELER

Güner, yeni bir adrese taşınan vatandaşın, su, elektrik ve doğalgaz  aboneliği yaptırdığı sırada verdiği adres beyanının nüfus müdürlüğüne gerek  kalmadan adres değişikliği olarak sisteme kaydedilebileceğini söyledi.

Söz konusu değişikliğe örnek veren Güner, "Örneğin vatandaşımız  ASKİ'ye gitmiş, bir de oradan çıkıp öncesinde veya sonrasında nüfus müdürlüğüne  gitmesin diye o kuruluş onun beyanını nüfus müdürlüğüne bildirecek, onun adres  kaydını onun vasıtasıyla değiştireceğiz. Yani vatandaş bir yere daha az gitsin,  vatandaşın işi biraz daha hızlı yürüsün ve bizim de kayıtlarımız düzgün ve güncel  olsun." diye konuştu.

Vatandaşların asıl adresinin yanı sıra diğer adreslerinin de  olabildiğine işaret eden Güner, kanunda yapılan değişiklikle asıl adres ile diğer  adresin aynı hukuki değere sahip hale getirildiğini ifade etti.

Kendilerine bu konuyla ilgili en çok 'Seçimlerde ikinci adreste oy  kullanabilecek miyim?' sorusunun geldiğini belirten Güner, "Seçim olduğu için  bizim üzerimize düşen bir görev değil. Seçimlerin yönetimi Yüksek Seçim Kuruluna  ait. Bir yüksek yargı kuruluşu, onun vereceği karar. Ama bu kanunda iki adresin  eş değer etkiye sahip olduğunu Türkiye Büyük Millet Meclisi kabul etti. Bu kanun  yürürlüğe girdi." dedi.

Hastaneler yeni doğan çocukları nüfusa kaydedebilecek

Güner, sağlık kuruluşunda doğan bir çocuğun, artık ebeveyninin nüfus müdürlüğüne gitmesine gerek kalmadan hastanenin dahil olduğu sistem üzerinden kaydının oluşturulabileceğini anlattı.

Konuyla ilgili altyapı çalışmalarının devam ettiğini belirten Güner,  "Çocuk hastanede doğdu. Anne ve babası, hastane yönetimine gidip 'Bizim bu  hastanede doğan çocuğumuzu şu isimle tescil edin' derse hastane aynı nüfus  müdürlüğü gibi müracaatı alacak, doğum tutanağı düzenleyecek, imza ettirecek.  Bunun altyapısı sağlandığında bizim vereceğimiz bağlantıyla bu doğum olayını  sisteme girecek. Nüfus müdürlüğüne gitmeye gerek kalmayacak." bilgisini aktardı.

Güner, kanunda yapılan bir başka değişiklikle isim ve soy isimlerdeki  harf değişikliklerinin mahkemeye gidilmesine gerek kalmadan, oluşturulacak İdare  Kurulu kararlarınca düzeltilebilmesinin önünün açıldığını kaydetti.

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir