Gaziantep'te Cuma namazı sonrası emperyalist ABD'nin Kudüs ile ilgili küstah kararını protesto etmek için düzenlenen kitlesel basın açıklamasına katılan siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve gazeteciler, dünyadaki tüm Müslümanlara Kudüs'e sahip çıkma çağrısında bulunurken, hükümete de terör şebekesi ve emperyalist ABD ile ilişkilerin kesilmesi çağrısında bulundular.

Emperyalist ABD'nin Kudüs'ü siyonist terör şebekesinin sözde "başkenti" olarak tanımasına tepkiler artarak devam ediyor. HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanı Mehmet Nakşi Erat, Saadet Partisi İl Başkanı Mehmet Karalar, Diyanet-Sen Gaziantep Şube Başkanı Müslüm Göral, Medeniyet Vakfı Gaziantep Şube Başkanı Arif Elmascı ve Gazeteci Yaşar Yavuz, söz konusu küstah kararı İLKHA'ya değerlendirdi.

Terör şebekesi siyonistlerin 1948 yılından beri İslam ümmetinin bağrına bir hançer gibi saplandığını belirten HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanı Mehmet Nakşi Erat, ABD'nin Kudüs'ü işgalcilerin "başkenti" olarak tanımasına tepki gösterdi.

Erat, "İslam coğrafyasına baktığımızda her taraf işgal altındadır. Özellikle Suriye, Irak, Yemen, Libya, Afganistan ve diğer İslam beldeleri işgal altında. Büyük şeytan ABD ve İsrail, ümmetin bu zaafından faydalanarak ve bunu da fırsat bilerek Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa'nın bulunduğu Kudüs'ü, israilin 'başkenti' olarak ilan etmeye hazırlanıyorlar. Elbette ki bu kararı kesinlikle reddediyoruz, bunu kabul edemeyiz." dedi.

Müslümanların artık birlik ve beraberliği sağlamaktan başka bir çarelerinin olmadığını ifade eden Erat, "Müslümanlar meydanlarda toplandı, basın açıklaması yaptılar. Burada bugün çok ciddi bir kalabalık toplandı. Allah hepsinden razı olsun. Eğer ümmet gerçekten bir araya gelebilse, ümmet olabilse, bu zaaflarını, ihtilaflarını bir kenara bırakabilse inanıyorum ki siyonizm ve büyük şeytan ABD, emellerine ulaşamayacaktır, zulümlerine elbette son vermiş olacağız. Onların zulümlerinin sona ermesinin tek çaresi var. Bizim yekvücut, ümmet olmamız, İslam kardeşliği çerçevesinde bir araya gelmemizdir." diye konuştu.

"Somut ve ciddi adımların atılması gerekiyor"

Türkiye'nin işgalci teröristler ve emperyalist ABD ile ilişkilerini derhal kesmesi çağrısında bulunan Erat, şunları söyledi:

"Burada etki ve yetki sahibi olan hükümetin de ciddi adımlar atması gerekiyor. Genel Başkanımız da açıklamıştı. İsrail ve ABD ile olan bütün ilişkilerin kesilmesi lazım. Halk özellikle ABD üslerinin ve büyükelçiliklerinin kapatılmasını istiyor. Diplomatik, askeri, ekonomik ilişkilerin gözden geçirilmesini istiyor. Bu konuda somut ve ciddi adımların atılması gerekiyor. Elbette ki halk elinden geleni yapıyor. Yapılan basın açıklamalarına iştirak ediyor, dua ve beddua ediyor. Fakat etki ve yetki sahibi olanların da bu konuda ciddi adımlar atmasını bekliyoruz. Özellikle de hükümetin bu konuda bir adım atması gerekiyor. Diğer İslam ülkelerinin de bu konuda adım atması gerekiyor."

Dünyadaki tüm Müslümanlara Kudüs'e sahip çıkma çağrısında bulunan ve hükümete Siyonist terör çetesi ile ilişkilerin kesilmesi çağrısı yapan Saadet Partisi Gaziantep İl Başkanı Mehmet Karalar da, şöyle konuştu:

"ABD başkanı bugün İslam coğrafyasında zaten her türlü fitneyi çıkarmaya devam ediyor. Bu son atılan adım da bunu büyük bir şekilde büyük bir yangın yerine çevirmeye yönelik bir adım. Aslında ABD'nin israilin sözcülüğünü yaparcasına, 1980'lerde Kudüs'ün israilin başkenti olması gündemdeydi. Ama bugüne kadar hiçbir ABD başkanı buna cesaret edemedi. Her türlü çılgınca hareketleriyle bilinen Trump, bunu gündeme getirdi. Fakat burada şunu görmek lazım. Elbette gerek israil gerek ABD ve gerekse diğer ehli salim görevlerini yapıyorlar. Biz Müslümanlar olarak İslam ümmeti olarak bir araya gelmek zorundayız."

Hükümetin, işgalci çete ile ilişkilerini kesme söylemlerinin sloganda kalmaması ve bu konuda da gerekli her türlü adımların atılmasını istediklerini belirten Karalar, "Merhum Erbakan hocamız yıllar öncesinden Kudüs'ün israilin başkenti olmasının kabul edilemeyeceğini açıklamıştı. O günden bugüne birçok hareketler yapıldı. İsrail yer yer Mescid-i Aksa'nın altına oyarak ve kendince de duvarlar örerek büyük bir çalışmanın içerisine girdi. Bugün ne yazık ki böyle bir talihsiz açıklamayı yaptı. Onlar görevini yapıyorlar. Onlar zaten dünyanın sonunda da meydana gelecek olan 'Armegedon savaşı'nı bir an önce çıkarmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Peki, Müslümanlar olarak biz ne yapacağız? Asıl önemli olan nokta budur. Bu işin tek çıkış yolunun İslam birliğinden geçtiğini ve Müslümanların bir araya gelerek, tekrar birlikte hareket ederek ancak israilin, ABD'nin ve siyonistlerin üstesinden gelebiliriz. Onun için biz diyoruz ki; bugün atılan adımlar sadece söylemde, sloganda kalmasın, gerekli her türlü adımlar atılsın." ifadelerini kullandı.

"Kardeşliğimizi güçlendirmek adına her türlü adımı atmamız gerekiyor"

Kudüs'ün Müslümanların en değerli kutsallarından biri olduğunu aktaran Medeniyet Vakfı Gaziantep Şube Başkanı Arif Elmascı da, "Bu işgal planları yeni değil. Çok öncelere dayandığını biliyoruz. Burada biz Müslümanların şunu bilmesi gerekiyor. Bizim bu sessizliğimiz batıyı, haçlı zihniyetini ve Yahudileri güçlendiriyor. Onlar esas gücünü bundan alıyorlar. Afganistan'ı karıştırdılar ve altını üstüne getirdiler, baktılar İslam ümmetinden ses yok. Pakistan'ı, Irak'ı ve Suriye'yi de karıştırdılar. Ülkemiz üzerinde 15 Temmuz'da oyunlar kuruldu, tezgâhlandı. Ama iki milyara yakın İslam ümmetinden bir ses çıkmadı. O halde şunu unutmamalıyız. Bugün eğer Mescid-i Aksa işgal altına alınıyorsa ve Kudüs üzerinden böyle sinsi bir plan varsa, İslam ümmeti sesini çıkarmadığı, yükseltmediği, gücünü ve kuvvetini birleştirip, kardeşliğini, birlik ve beraberliğini pekiştirmediği müddetçe bugün Kudüs, yarın İstanbul, diğer gün Mekke, Medine ve İslam coğrafyası bu şekilde adım adım işgal edilecektir. O halde bizim yeniden oturup kendimizi sorgulamamız, birbirimize karşı olan kardeşliğimizi güçlendirmek adına her türlü adımı atmamız gerekiyor." şeklinde konuştu.

Diyanet-Sen Gaziantep Şube Başkanı Müslüm Göral ise, "Bu zaten beklenen bir şeydi. Çünkü bu bir projeydi. Aslında bunları 15 Temmuz'dan önce yapacaklardı. Fakat 15 Temmuz'da ve buna benzer bu projelerde başarılı olamayınca ABD artık yapacağını yaptı. Bu kendisinin zararına olacaktır. Rabbim de inşallah yaptığı bu hareketi İslam ümmetinin birliğine, Müslümanların uyanışına vesile kılar, diye düşünüyorum. Bu vesileyle Müslümanlar uyanacaktır, uyanması lazım. Her şey gün gibi açık ve nettir. Bunu görmemek için kör olmak gerekir." diye belirtti.

İslam İşbirliği Teşkilatı'nın artık kınama açıklamalar yerine, yapması ve adım atması gereken eylemler olduğuna vurgu yapan Gazeteci Yaşar Yavuz da, "ABD başkanı Trump açıklamış olduğu bu kararla bir buçuk milyar İslam âlemine gerçek yüzünü göstermiştir. Şimdiye kadar demokrasiden, özgürlükten, insan haklarından ve buna gibi meselelerden bahseden ABD'nin aslında neyin peşinde olduğu, şimdiye kadar neyin çabasında olduğunun açık ve net bit göstergesiydi. ABD siyonizme hizmet için vardır. ABD'nin bu coğrafyada var olmasının sebebi de israilin plan, projeleriyle tetikçiliği konumundadır. Bu işgalleri bunun için gerçekleştiriyor. İnanıyorum bu kararla beraber dağılmış olan İslam âlemi yeniden birbirine sarılacak ve kendini bulacaktır. Önümüzdeki hafta İslam İşbirliği Teşkilatı Türkiye'de toplanıyor. Bu toplantıda alınması gereken birinci karar ise Kudüs'ün Filistin'in başkenti olarak tanınmasıdır." dedi. (İbrahim Koçyiğit - İLKHA)