"Müslümanların birliğini sağlayan mekânlar yok edilmek isteniyor"
İttihadul Ulema Genel Başkan Yardımcısı Beşir Şimşek, Camilere yönelik gerçekleştiren saldırılarının amacının, Müslümanların birlik ve beraberliğinin sağlandığı mekanların yok edilmek istenmesi olduğunu söyledi.
Mısır'ın Sina Yarımadası'ndaki Bir el-Abed kasabasında, El Ravda Camisinde cuma namazı sırasında gerçekleşen bombalı saldırı ile Afganistan'da Kur'an kursuna yönelik düzenlenen saldırılara ilişkin açıklamalarda bulunan İttihadul Ulema Genel Başkan Yardımcısı Molla Beşir Şimşek, saldırıları lanetlediklerini ifade etti.
Müslümanları bir araya getiren mekânlar olduğu için camilerin hedef alındığını belirten Şimşek, buralara yapılan saldırılardaki amacın, Müslümanların birlik ve beraberliğinin sağlandığı mekânların, merkezlerin yok edilmek istenmesi ve bunun neticesinde Müslümanların darmadağın edilmesi olduğunu söyledi.
Müslümanların bir an önce uyanıp bu zilletten, fitnelerden kurtulmak için tek vücut olmalarını isteyen Şimşek, emperyalistlerin oyunlarını bozmak için Müslümanları camilere sahip çıkmaya çağırdı.
Mısır'ın Sina yarımadasında 305 kişinin hayatını kaybettiği bir camiye yönelik düzenlenen bombalı saldırıyı lanetlediklerini belirten Şimşek, saldırıda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.
Son zamanlarda özellikle camilere yönelik yapılan saldırıların İslam'a yönelik yapılan saldırılar olduğunu aktaran Şimşek, "Bu saldırılar Müslümanların birliğine, beraberliğine yönelik yapılan saldırılardır. Allah'ın dinine yönelik yapılan saldırılardır. Çünkü camiler Allah'u Teâlâ'nın evleridir, Kâbe'nin yeryüzündeki şubeleridir. Ha Mısır'ın bir camisinde yapıldı ha Kâbe'nin içinde Müslümanlar şehit edildi. Arada hiçbir fark yoktur. İslam tarihinde camilerin ne kadar büyük bir öneme sahip olduğu hepimizin malumudur." dedi.
"Bunun İslam'a mal edilmesi büyük bir vahamettir"
Camiler Müslümanları bir araya getiren merkezler olduğuna işaret eden Şimşek, "Camiler İslam medeniyetinin merkezleridir. Tarih boyunca camiler, Müslümanların birlikteliğine, kardeşliğine ev sahipliği yapmıştır. Dolayısıyla bütün bu özelliklerine baktığımız zaman camilere, camilerde Müslümanlara yapılan saldırılar bütün bu değerlere yapılan saldırılar olarak algılamamız lazımdır. Buna hizmet edenlerin İslam ile hiçbir şekilde adlandırılması, bunun İslam'a mal edilmesi daha büyük bir vahamettir. Hepimizin bu bilinç de olması gerekir. Bundan dolayı biz bunu kınıyoruz." diye konuştu.
"Oyunları bozmak için Müslümanlar camilere sahip çıkmalıdır"
Emperyalistlerin oyunlarını bozmak için Müslümanları camilere sahip çıkmaya çağıran Şimşek, konuşmasına şöyle devam etti: "Müslümanlar olarak bütün bu oyunların önüne geçmek için yeryüzündeki bütün Müslümanların camilerine sahip çıkmasını, camiye iştirak etmelerini, camilere sahip çıkmalarını tavsiye ediyoruz. Çoluk çocuğumuzla, eşimiz dostumuzla beraber camilerimizi sahiplenmeli, yine yıkılmak istenen, yok edilmek istenen birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi camide bir araya gelerek, camileri sahiplenerek bu tür oyunların önüne geçmeliyiz."
Müslümanlara karşı yapılan saldırılarda Batı başta olmak üzere Müslümanlar dahil tüm herkesin kör ve sağır kesildiğini vurgulayan Şimşek, bunun üzüntü verici olduğunu kaydetti.
"Müslümanlar bölük pörçük olmakla bütün değerlerini ayakaltına almıştır"
Şimşek, "Söz konusu İslam coğrafyası olunca, yıkılan camiler olunca, camilerde hunharca şehit edilen Müslümanlar olunca elbette ki bu insanların dikkatini çekmiyor. Bu Müslümanların ne kadar zillet içerisinde kaldıklarının bir göstergesidir. Hiçbir mabette bu yapılsın istemiyoruz. Çünkü İslam'ın ahlakında savaş hallerinde bile tüm mabetler savaşlardan korunuyor. Din adamları, çocukları, kadınlar aynı şekilde güven altındadır. Bunlara dokunulmaz, İslam'da bu böyledir. İslam'da savaşın bile ahlakı vardır. Ama bu eğer bugün Avrupa'da yapılmış olsaydı, daha önce buna benzer bir durumda bütün dünyanın nasıl bir araya gelip, kol kola girdiklerini ve buna karşı dik durduklarını hepimiz gördük. Ama bu Müslümanlara yapıldığı zaman insanların sesi çıkmıyor, görmezden geliniyor. Medya, yetkililer aynı şekilde... Çünkü Müslümanların kanının, mukaddesatının bir kıymeti yoktur. Çünkü Müslümanların kendisinin kıymeti yoktur. Zira Müslümanlar bölük pörçük olmakla bütün değerlerini zaten ayakaltına almıştır. Haliyle öldü, öldürüldü, namusu, dini telef oldu, değerleri ayaklar altına alındı, zaten bu her gün yaşanıyor."
"Camilerin seçilmesinin sebebi, Müslümanların birlik ve beraberliğinin sağlandığı mekânların yok edilmek istenmesidir"
Vahdetten uzak oldukları için Müslümanların bugün zillet içerisinde olduklarını söyleyen Şimşek, "Bugün Suriye'de, Irak'ta, Arakan'da ve İslam coğrafyasının her yerinde Müslümanların nasıl bir zillet içerisine sokulduklarını görüyoruz. Bir Müslüman'ın canı Kâbe kadar, belki Kâbe'den, camilerden daha değerlidir. Maalesef bugün gelinen noktada Müslümanların kanının, canının, mukaddesatının ne kadar değersizleştirildiğini bu suskunluk bize gösteriyor. Dolayısıyla Müslümanlar bir an önce uyanmalı, bu zilletten, fitnelerden kurtulmak için tekrar tek vücut olmaları, camilere sahip çıkmaları lazım. Çünkü cami tek vücut olmanın yeridir. Bu bombaların özellikle bu tür yerlerde seçilmesinin sebebi de, Müslümanların birlik ve beraberliğinin sağlandığı mekânların, merkezlerin yok edilmek istenmesi ve bunun neticesinde Müslümanların darmadağın edilmesidir." ifadelerini kullandı.
"ABD sözcüsünün ifadeleri oyunun ne kadar büyük olduğunu gösteriyor"
Mısır'daki patlamanın ardından Pentagon'un "Mısır'daki saldırı ABD'nin bölgeye müdahale ihtiyacını doğurmuştur" açıklamasına da değinen Şimşek, devamında şu ifadeleri kullandı:
"ABD sözcüsünün ifadeleri aslında bu işin arkasındaki oyunun ne kadar büyük olduğunu hepimize gösteriyor. ABD ve diğer şer güçleri bir kısım insanları bu şekilde kullanarak Müslümanların topraklarında, İslam coğrafyasında varlıklarını meşrulaştırmak, orada var oluşlarını devam ettirmek için bu tür fitnelerin tohumlarını ekiyor. Bütün Müslümanların buna dikkat etmesi lazım ve bütün Müslümanların bu oyunlara karşı tek vücut olmaları gerektiğine inanıyorum." (M.Fatih Akgül-İLKHA)