Muhsin Şenol- Mehmet Erkan Yavuz/DOĞRUHABER

İstanbul, Kayseri ve Antalya`da çocuklarını öldüren babalar toplumu hayrete düşürdü. Geçtiğimiz günlerde Tekirdağ`da evlatları tarafından sokağa atılan anne-baba ise herkesi derinden üzdü. Uzmanlara göre bu tablonun en önemli sebebi modernizm. Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı çözüm için devletin ve sivil toplumun üzerinde bir sorumluluk olduğunu belirtirken İTTİHADÜL ULEMA üyesi Molla Osman Teyfur ise İslami değerlere vurgu yaparak “İslam bu milletin mayasıdır. Eğer bu maya bozulursa hiç şüphesiz insan yerine canavarlar ortaya çıkar.” dedi.

“AİLE GELENEĞİNDEN UZAKLAŞMA CİDDİ SORUNLAR DOĞURUR”

Mevcut durumun toplumu kaygılandırdığına değinen Bağlı, “ Modernizm ile birlikte ailenin yapısında ve aile bireylerinin rolleriyle ilgili çok ciddi değişiklikler meydana geldi. Bu da insanın doğası dışında bir mekanizmanın egemen olması anlamına geliyor. Bu haliyle çok ciddi sorunlar üretiyor. Normal şartlar altında aile kurumu, belli bir dini inancı, ahlakı, kültürü, adabı insanlara benimsetmesi gereken bir kurum iken modern dünyada bu işlevlerinin tamamından soyutlanıyor. Sadece kişilerin bir birlerine karşı duygusal isteklerini karşıladığı bir yer halini alıyor. Doğal olarak bu da ciddi travmalara neden oluyor.  Hem kültürel değerlerden hem de aile geleneğinden uzaklaşmanın ciddi sorunlar doğuracağını biliyoruz. Tabi bu her yerde basına yansıdığı gibi cinayet şeklinde veya evden kovma şeklinde olmuyor. Bazen ebeveynler arasında ilişki kopukluğu veya baba çocuk arasında ilişki kopukluğu şeklinde olabiliyor. Bu da aile bireylerini madde bağımlılığına veya başka yollara itebiliyor. Bu günümüz dünyasının en önemli sorunlarından bir tanesi. Sebebi ise geleneksel değerlerden, dini inançlardan, kültürden uzaklaşmanın sonucudur.” şeklinde konuştu.

“HEP BERABER ÜZERİNDE DURUP BİR ÇÖZÜM GELİŞTİRMELİYİZ”

Çözüm önerilerinde bulunan ve bu konuda toplumun tüm kesimlerinin sorumluluğu olduğuna değinen Bağlı, “Toplumun kurucu unsuru ailedir, ailenin kurucu unsuru ise ahlaktır. Bu iki konu üzerinde özel olarak durmak gerekiyor. Bunlarla ilgili izlenecek politikalar da bazı eleştirileri çok dikkate almamak gerekiyor. Bir takım yasal düzenlemeler ile aile yapısı korunmaya çalışıldığı zaman özgürlükler kısıtlanıyor diye karşı çıkabiliyorlar. Burada toplumu ve aileyi düşünerek bir düzenleme yapılması gerekiyor. Bu konu da ailenin korunmasıyla ilgili Diyanet İşleri Başkanlığının, Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığının ortak çalışma yürütmesi gerekiyor. Tek başına devletin üstesinden gelebileceği bir mesele değil. Genel anlamda modernleşmeyle ilgili bir sorun. Bunu birkaç açıdan hep beraber üzerinde durup bir çözüm geliştirmeliyiz.” ifadelerini kullandı.

“NESİLLER, İSLAM`DAN UZAKLAŞTIĞINDA İNSANLIKTAN DA UZAKLAŞIR”

“Şüphesiz yaşanan bu elim hadiseler neslin inançtan, İslam`dan yoksun bir şekilde yaşamasından yetiştirilmesinden kaynaklanmaktadır.” diyen Teyfur sözlerine şöyle devam etti: “Çocuklarımız İslami bir terbiye almadığı zaman, anne ve baba, hukuklarının İslam`a göre nasıl olması gerektiğini öğrenmediği vakit bu vakıalarla karşılaşabiliriz. İslam bu milletin mayasıdır. Eğer bu maya bozulursa hiç şüphesiz insan yerine canavarlar ortaya çıkar. Dolayısıyla İslam`sız bir nesil, fıtratı bozulmuş bir nesildir. Fıtratı bozulan bu nesiller, İslam`dan uzaklaştığında insanlıktan da uzaklaşır. Bir balık nasıl sudan çıkınca yaşaması mümkün olmuyorsa, Müslüman da İslam`dan uzaklaştığında insanlıktan çıkıp bir canavara dönüşebiliyor. İslam`a göre bir çocuk anne veya babasını öldürdüğünde ona varis olması mümkün değildir. Bunun nedeni ise tamahkarlık yüzünden böyle işlere yeltenmek isteyenlerin önünü kesmektir. Allah insanı güzel bir fıtrat üzerine yaratmıştır. Bu fıtratı korumak için de gerekli donanımı insanoğluna sağlamıştır. Bunun korunması için de ilkeler koymuştur. İşte Allah`ın koyduğu ilkeler çerçevesinde bu fıtratı korursak bunlar yaşanmaz.”

“ÇÖZÜM; ALLAH`IN BİZİ YARATMIŞ OLDUĞU FITRATA DÖNMEKTİR”

Konuyu ilişkin çözüm önerilerinde bulunan Teyfur, “Bu nesillerin bu hale gelişinde hepimizin bir payı vardır. Başta eğitim olmak üzere birçok konuyu yeniden ele almamız, değerlerimize uygun hale getirmemiz lazım. Görevimizi yeteri kadar ifa etmediğimiz için bu duruma düştük. Çözümü ise tekrar İslam`ı yaşantımızda sergilemek, çocuklarımızı yeniden bu doğrultuda yetiştirmek ve Allah`ın bizi yaratmış olduğu fıtrata dönmektir. Ne yazık ki bu gün çocuklarımızı yoldan çıkaracak, onları ifsad edecek yüzlerce, binlerce tuzak var. Her köşe başında çocuklarımızı kötü yollara sevk etmek için bekleyen şeytani tuzaklar var. Bu şeytani tuzaklardan nesillerimizi korumadıkça bu kötü manzaralarla, bu acı sonlarla karşılaşacağız.” dedi.