Diyarbakır'ın merkez Bağlar ilçesinde esnaf ziyareti gerçekleştirip, sorunları dinleyen HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Vedat Turgut, zamlar ve vergiler nedeniyle halkın mağdur olduğuna değinerek, bu sıkıntıların giderilmesi noktasında en büyük sorumluluğun devlet yetkililerinde olduğunu söyledi.

Bağlar ilçesi Nükhet Coşkun Caddesi'ndeki Sağlık Ocağı esnafını ziyareti esnasında Turgut'a, HÜDA PAR Bağlar İlçe Başkanı Cengiz Aydın ile il ve ilçe yönetiminden bir heyet eşlik etti.

Esnafı ziyaret ederek sorun ve sıkıntılarını dinleyen Turgut, caddede bulunan halkla da yakından ilgilendi.

Ziyaretlerde tespit ettikleri sorun ve mağduriyetleri yanına not aldıran Turgut, bunları yetkililere ileteceklerini bildirirken, esnaf da heyete teşekkür etti.

Yapılan ziyaretin ardından açıklamalarda bulunan Turgut, hemen hemen bütün esnafın sıkıntılarının aynı olduğunu ve esnafın neredeyse iflasın eşiğinde bulunduğunu söyledi.

Turgut, "Yurt içi ve yurt dışındaki politikalar, siyasi söylemler ve iktidarın yaptığı açıklamalar döviz kurunu olumsuz etkiliyor. Hatta kimi esnafımızın 'Eskiden Ecevit'in bir el sallaması ya da bir öksürüğü dövizin inişini ve kalkışını etkilediği gibi, maalesef şu an da bir açıklama dövizi etkilemektedir. Dolayısıyla bu da bize yansımaktadır.' gibi şikâyetleri vardır. Esnaf kan ağlıyor." dedi.

"Binlerce hastanın ihtiyacını gören sağlık ocağının karakola çevrilmek istenmesine esnaf tepkili"

Esnafın, yıkılan sağlık ocağının yerine karakol yapılmak istenmesine tepkili olduğunu belirten Turgut, sözlerine şöyle devam etti:

"Özellikle 2015 yılındaki Sur olayları ve sonrasında Bağlar'daki olaylar, kazılan çukurlar ve o çukur siyasetinden sonra mağduriyet oluştu. Mağduriyet sonrası halk ile esnafın iki taraf altında ezildiğini görmekteyiz. Bir tarafta örgütün, buradaki çatışma ortamını oluşturmakla esnafın işlerini yapamaz seviyeye getirmesi, öte taraftan güvenlikçi bir anlayış ile binlerce hastanın ihtiyacını gören bir sağlık ocağının yıkılıp karakola çevrilmek istenmesine esnaf tepkilidir. Esnaf, 'Eğer burası sağlık ocağından karakola çevrilirse biz bunu kabul etmeyiz. Dolayısıyla iş yerlerini kapatıp, buraları terk edeceğiz.' diyor. Şu an durdurulmuş bir inşaat söz konusu. Bu, hem fiziki olarak hem de görsel olarak buradaki halkı, buradaki esnafı etkilemektedir. Buranın, eğer yapılacaksa karakol yerine sağlık ocağı yapılması ya da Bağlar gibi kentsel dönüşüm ihtiyacının olduğu, hiçbir park ve bahçenin olmadığı bir yerde çocukların gelip oyun oynayabileceği, ailelerin gelip dinlenebileceği bir alana çevrilmesi gerektiğini gördük."

Kuyumcu esnafının döviz kuru ve sınır kapısındaki gümrük vergisinden, eczacıların da vergi artışından kaynaklı sıkıntılarının olduğunu anlatan Turgut, devlet yetkililerinin, halkın sorunlarını göz önünde bulundurmaları gerektiğini dile getirdi.

"Halkın mağduriyetini yerinde görüp denetlemeleri gerekiyor"

Halkın yaşadığı mağduriyetin yerinde incelenip, çözüm üretilmesi gerektiğini vurgulayan Turgut, "Yapılan zamlara endeksli olarak memur ve işçilere de zam yapılmalıdır. Siz bir taraftan yüzde 3, yüzde 4'lük dilimler arasında memura, işçiye zam verirseniz öte taraftan yüzde 15, yüzde 20 hatta yüzde 40'lara varan, gerek gıda gerek temel ihtiyaçlar ve gerekse araç ÖTV'si ile farklı vergiler noktasında bu aşırı vergiyi yüklerseniz elbette ki halk gün gelecek bunun serzenişinde bulunacak. Gün gelecek belki bu bir patlamaya, bir reaksiyona dönüşecek. Dolayısıyla biz bu tehlikeyi gördük ve bundan dolayı yetkilileri basın üzerinden uyarıyoruz. Bu noktada vatandaşın sesine kulak verin, vatandaşın derdi ile hemhal olun. Halkın mağduriyeti ortadadır. Bu mağduriyetin giderilmesi noktasında en büyük sorumlu devlettir, devlet erkânıdır. Bunu yerinde görmeleri, yerinde denetlemeleri ve yerinde ihtiyaçlara karşılık vermeleri gerekir." ifadelerini kullandı.

"Elimizdeki imkânlarla halkımıza yardım etmeye devam edeceğiz"

Zamların fazla yapılmaması ve esnaf teşvik kredilerinin artırılması gerektiğini sözlerine ekleyen Turgut, "Şu an varoş semtlerde dönen hırsızlık, yan kesicilik, uyuşturucu ve benzeri melanetin önüne geçilmesi, bu noktada gençlerimizin o tür bataklığa düşmemesi için gerekli tedbirlerin ve önlemlerin alınması gerekir. Vatandaşlarımızdan duyduk, hırsızlar artık mahaller içerisinde hatta halkın yoğun olduğu yerlerde halkı rahatsız edebilmekte, kapkaç yapabilmekte. Maalesef kimi emniyet yetkililerinin dahi buna sesiz kaldığı görülmektedir. Halkımız, 'Bunlar örgüt elemanı olmasın da hırsız olsun, yan kesici olsun, uyuşturucuya müptela olsun.' gibi bir anlayışın olduğuna inanıyor. Bu şekildeki bir anlayış da sıkıntılıdır, sorunludur. Esnafımızı, halkımızı ziyaret etmeye devam edeceğiz. HÜDA PAR olarak, elimizdeki imkânlarla halkımıza yardım etmeye devam edeceğiz. Halka yapılması gereken hizmetler noktasında devlet erkânı ya da yetkililer bunu yapmazsa bunu sorgulayacağımızı kamuoyuyla paylaşıyoruz." şeklinde konuştu. (Mehmet Çelik - İLKHA)