Midyat`ta "Öğretmen tohumda ormanı görmeli"konferansı
Mardin`in Midyat ilçesine gelen eğitimci- yazar Sait Çamlıca ilçede görev yapan öğretmenlere ve öğrencilere konferans verdi.
Mardin Valiliği, İl Milli eğitim Müdürlüğü ve Büyükşehir Belediyesinin katkılarıyla sosyal projeler kapsamında Mardin'e gelen Eğitimci Yazar Sait Çamlıca, Mardin ve ilçelerinde konferans verdi.
"Öğretmen tohumda ormanı görmeli' konulu konferans için Dargeçit, Savur, Ömerli ve Kızıltepe ilçelerinin ardından Midyat'a gelen Çamlıca burada verdiği konferansta öğretmen-öğrenci ilişkisi hakkında önemli tespitlerde bulundu.
Kocatepe İlk ve ortaokulu kültür salonunda düzenlenen konferansa, İlçe Milli Eğitim Müdürü Abdulkadir Altay, şube müdürleri ve ilçede görev yapan idareci ve öğretmenler katıldı.
Konferansta İlçe Milli Eğitim Müdürü Abdulkadir Altay, selamlama ve teşekkür konuşması yaptı.
Ardından konuşan Eğitimci-Yazar Çamlıca, öğretmenin öğrenciyi iyi okuyabilmesinin önemine dikkati çekerek öğretmenin öğrencilerin kabiliyetlerini keşfetmesini, tohumda ormanı görmesi gerektiğini söyledi.
Çamlıca, "Çocukları okuyamayan, onları okutamaz. Yani çocukları iyi okuyabilmeliyiz ki onları okutabilelim. Bunu başarabilmek için evvela zamanı iyi okumalıyız. Çünkü çok hızlı değişen bir zamanda yaşıyoruz. Zamanın ruhunu ve öğrencinin zihnine yansımasını okuyabilirseniz eğer, sınıfa gelen öğrenciyi okutabilirsiniz. Öyle bir çağda yaşıyoruz ki, küçük çocuklar büyüklere teknolojik bilgileri öğretiyor. Son 20 yıl içerisinde teknoloji ve eğitim alanında büyük değişimler yaşadık. Bunu göz önüne alarak öğrencilere eğitim vermeliyiz. Arkadan öyle bir nesil geliyor ki okuma-yazma öğrenmeden teknolojik aletleri kullanmaya başlıyor. Eğitimde değişim hızına dikkat etmeliyiz." ifadelerini kullandı.
"Çocukları sokağa çıkarmak için projeler hazırlanmalı"
On yıl öncesine kadar çocukların sokaktan eve ya da okula çekmek için çalışıldığını hatırlatan Çamlıca, sanal alem nedeniyle çocukların sokağa çıkamaz olduğunu belirterek şöyle konuştu: "20 yıl önce eğitim sokaktaki çocuğu içeriye getirmek için yapılıyordu. Şimdi ise sokağa çıkarmak için projeler geliştirilmelidir. Bunun için sosyal projeler çok önemlidir. Tiyatro, gezi ve izcilik gibi aktiviteler çokça yapılmalıdır. Çocuklar tabiatla iç içe olmalıdır. Çocukların uzun süre bilgisayar ve TV başında kalmasının çok büyük zararları var. Uzun süre kalmaktan ayakları kangren olmuş vakalara şahit olmuşuz." dedi.
"Çocukların aile ortamını iyi okumalıyız"
Çocukları iyi okuyabilmek için bir eğitimcinin onların yetiştiği aile ortamının şartlarını iyi bilmek gerektiğini ifade eden Çamlıca, "Çocukların yetiştiği aile ortamını bilmek ve tanımak onları iyi okuyabilmek için şarttır. Öğrencilerden duyduğumuz kadarıyla çoğu ebeveynin çocuklarıyla ilgi ve alakası çok vahim durumdadır. Özellikle teknolojik aletler bu ilişkileri sıfıra indirmiştir. Baba salonda maç izler, anne mutfakta dizi izler, çocuklar ise telefon ya da bilgisayar başında vakit geçiriyor maalesef. İşte bu ortamlardan gelen öğrencilere eğitim vermek zorundasınız. Ebeveynler de bu konuda üzerine düşeni yapmaları gerekir." şeklinde konuştu.
"Eğitim-öğretimin en iyi yolu kitap okumaktır"
Hz. Muhammed'in, "Beşikten mezara kadar ilim tahsil ediniz" hadisini hatırlatan Çamlıca, okumanın yaşı olmadığını, özellikle öğretmenlerin ve ebeveynlerin kitap okumayı ihmal etmemesi gerektiğini belirtti.
Çamlıca, "Kitap okumadan bir şey öğretemezsiniz. Kitap okumayan, çocukları okuyamaz. Öğretmenler sınıfa mutlaka kalbinin üzerinde ismi öğrenciler tarafından görülebilecek şekilde okuduğu kitabıyla girmelidir. Ders kitabından bahsetmiyorum. Masanın üstüne okuduğu kitabı bırakmalıdır. Okumaktan zarar gelmez. 25 yaşına kadar gelen eğitimci, eğer ben her şeyi biliyorum deyip okumayı bırakırsa ölmüştür. Bunun için hiçbir şekilde eğitimci okumayı bırakmamalıdır."
Konferans sonunda katılımcılara yazarın "Öğretmen tohumda ormanı görmeli" adlı kitabı hediye edildi. (Süleyman Tunç- İLKHA)