"Armağan`a verilen ceza Kemalist tahakküm mantığının tezahürüdür"
Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, Araştırmacı-Yazar Mustafa Armağan`ın, Atatürk`e hakaret suçlamasıyla yargılandığı davada hapis cezasına çarptırılmasının Kemalist tahakküm mantığının tezahürü olduğunu söyledi.
Türkiye'nin önde gelen tarihçilerinden, Derin Tarih Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Armağan, derginin Mayıs 2017 sayısında yer alan yazısı nedeniyle "Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret" suçundan bir yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, Armağan'a verilen cezanın, son dönemde eğitim, medya ve yargı mekanizmasını kullanmak suretiyle yeniden ideolojik-politik düzlemde baskın kılınmaya çalışılan Kemalist tahakküm mantığının bir tezahürü olduğunu belirtti.
Kaya, "Kamuoyunun ciddi bir tarihçi ve titiz bir araştırmacı kimliğiyle tanıdığı Mustafa Armağan'ın hangi ifadesinin mahkeme tarafından 'Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret' sayıldığı meçhuldür. Mustafa Armağan bilindiği üzere 7 Mayıs 2017 tarihinde Tv Net'te yayınlanan Derin Tarih adlı programda sadece yıllar önce basılmış ve Mustafa Kemal'in özel hayatına dair çok bilinmeyen birtakım hususlara değinen bir eseri tercüme etmiştir. Masalsı bir anlatımla gerçeklik zemininden koparılan hakikatlerin ortaya konulması ve kamuoyunun ilgi alanında olan tarihi şahsiyetlerin özel hayatları üzerindeki sır perdesinin kaldırılması gerektiğini savunmak neden hakaret sayılır ve neden suç teşkil eder ki?" diye sordu.
Bu kararın münferit bir hadise olmanın ötesinde, genel manada devletçi reflekslerin yoğunlaşması olgusunun bir tezahürü olarak görülmesi gerektiğini belirten Kaya, şunları kaydetti:
"Ne yazık ki Türkiye bir müddettir politik altüst oluşlar yaşamaktadır ve bu durumun bir neticesi olarak devletçi-güvenlikçi eğilimler palazlanmaktadır. Siyaset mekanizmasının ilkesel tutum alışlardan ziyade konjonktürel hesaplar içerisine girmesi ve garip ittifaklara yönelmesi ise özgürlük alanının daha da daraltılmasına yol açmaktadır. Böylesi bir atmosferde adeta hortlamış görünen Kemalist bürokratik anlayış ve kadroların resmi ideolojik kalıpları geçmişte olduğu üzere tüm topluma dayatma ve bilhassa dindar kesimleri intikamcı bir mantıkla hedef alma eğilimi içerisine girmeleri kolaylaşmaktadır. Mustafa Armağan'a verilen ceza tekil bir hadise değildir. Son dönemde eğitim, medya ve yargı mekanizmasını kullanmak suretiyle yeniden ideolojik-politik düzlemde baskın kılınmaya çalışılan Kemalist tahakküm mantığının bir tezahürüdür."
Söz konusu kararın kabul edilemeyeceğini belirten Kaya, "Bu dayatma, bu işgüzarlık kabul edilemez. Düşünce özgürlüğünün açıkça çiğnenmesi, eleştiri-sorgulama hakkının baskı altına alınması, ilmi çalışma ve araştırma sorumluluğuna sahip gazetecilerin, ilim adamlarının ve sivil toplumun sindirilmesi ve siyaset mekanizmasının güdükleştirilmesi anlamına gelecek olan Mustafa Kemal'i ve dönemini tabulaştırma tutumunu reddediyoruz. Bu bağlamda yeni işgüzarlıklar ve keyfiliklere kapının kapatılması için 5816 sayılı koruma kanununun kaldırılmasını talep ediyoruz." ifadelerini kullandı. (İLKHA)