Karadenizli âlimlerden Batman`a ziyaret
`Doğu Karadeniz-Güneydoğu Anadolu Kardeşlik Projesi` kapsamında Karadeniz bölgesinden çok sayıda âlim, kanaat önderi ve STK temsilcisi Batman`a geldi.
Din görevlileri Birliği Derneği (DİN-BİR-DER), Trabzon Kur'an Kursları Dernekler Federasyonu, Medrese Âlimleri Vakfı tarafından 'Doğu Karadeniz-Güneydoğu Anadolu Kardeşlik Projesi' kapsamında Karadeniz bölgesinden çok sayıda âlim, kanaat önderi ve STK temsilcisi, bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Batman'a geldi.
Proje kapsamında Karadeniz'den gelen âlim, kanaat önderi ve STK temsilcilerinden oluşan 50 kişilik grup, bir otelde bir araya geldi. Burada yapılan kahvaltının ardından bir toplantı düzenlendi.
Toplantıya; Vali Ahmet Deniz, Diyanet İşleri Başkanlığı Başkanlık Müşaviri Abdurrezak Ateş, Trabzon Kur'an Kursları Dernekler Federasyonu Başkanı Ahmet Özdemir, MEDAV Başkanı Tayyip Elçi, DİN-BİR-DER Genel Başkanı Muhittin Hamdi Yıldırım ve çok sayıda âlim katıldı.
"İslam âlemindeki bütün renkleri bir vücuttur"
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programın açılış konuşmasını DİN-BİR-DER Genel Başkanı Muhittin Hamdi Yıldırım yaptı. Batman'dan Karadeniz Bölgesine gelen âlimleri ağırladıktan sonra iadeyi ziyaret yapmak için geldiklerini söyleyen Yıldırım, "İadeyi ziyaret için altı vilayetten; Trabzon, Giresun, Gümüşhane, Ordu, Rize ve Bayburt'tan buraya temsilciler olarak geldik. Hocalarımız dönünce inşallah burada gördükleri muazzam kardeşlik havasını yine Karadeniz'e götüreceğiz. Kürt'ün, Türk'ün, Arap'ın derdi bizim derdimizdir. İslam âlemindeki bütün renkleri bir vücuttur. Müminler ancak kardeştir, bu yaşanarak öğrenilir." dedi.
"Rabbimiz ve Peygamberimizin gösterdiği ilkelere uyarsak hainlere fırsat vermemiş oluruz"
Yıldırım'ın ardından konuşan İl Müftüsü Turgut Erhan, "Bizler bu topraklara İyaz bin Ganem ile Hz. Ömer (r.a.) zamanından beri adım attığımızdan beri kardeşlik, yarenlik, dostluk çerçevesi içerisinde et ve tırnak gibi bir olmuşuz, beraber olmuşuz. O birlik ve beraberlikten de hep dışımızdaki ihanet şebekeleri ve içimizde kullanılan maşalarla bizi birbirimize düşürmek için gayret ve çaba sarf etmişlerdir. Ancak biz o yüce Rabbimizin koymuş olduğu Resulullah'ın (sav) da bizzat yaşayarak bize göstermiş olduğu ilkeler çerçevesi içerisinde yaşamımızı idame ettirirsek ne içimizdeki hainlere ne de dışımızda bizim üzerimizde plan kuranlara hiçbir zaman vermemiş oluruz." diye konuştu.
Ardından söz alarak bir konuşma yapan Diyanet İşleri Başkanlığı başkanlık müşaviri Abdurrezak Ateş, medyanın Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yaptığı kötü algı operasyonlarına dikkat çekti.
"Hakka hizmet etmeyen kameralar ve kameramanlar medya ne olursunuz aramızdan çekilin"
Ateş, "Burada olup bitenler hak ölçüsünde, hakikat adına kameraya yansıtılsa eyvallah... Ama hakka hizmet etmeyen kameralar ve kameramanlar medya ne olursunuz aramızdan çekilin. Kürt kardeşimi ben kendim tanımak istiyorum. Kapısını çalıp ekmeğini kendim istemek istiyorum. Ben bizzat onu misafir etmek istiyorum. Bırakın da ben tanıyayım. Benim eşim kardeşimin eşini tanısın. Beni çocuğum kardeşimin çocuğunu tanısın ve anlasın ki medyada gördüğü görüntü bir yalan, algı, sahte bir görüntü sadece. Biz taarufu gerçekleştirmek için buradayız ve bunu Allah'ın izniyle sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.
Daha sonra söz alarak bir konuşma yapan Vali Ahmet Deniz, misafirleri Batman'da ağırlamaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.
"Bölgedeki insanlarımızın dini hasletleri çok yüksektir"
Doğu'ya tayini çıkmadan önce hep aklında bölgeyle ilgili kötü bir algısının olduğunu söyleyen Vali Deniz ise şunları kaydetti: "Hep bir önyargı vardı bizde. Doğu'daki sanki tüm vatandaşlar terör örgütünü destekliyor gibi bir olumsuz algı vardı. 5-6 ay sonra Giresun'dan Şırnak'a vali yardımcısı olarak tayinim çıktı. Gittik, gördükten sonra kendimden o zaman utandım. Nasıl onu algıladık? Bir algı operasyonu vardı. Çünkü bize basında ne sunuluyorsa biz onun üzerine değerlendiriyorduk. Birileri bize başka şey sunuyordu. Geldik, gördük ki bizim birbirimizden farkımız yok. Örfümüz, âdetimiz, geleneğimiz, kültürümüz, dinimiz, o güzel Peygamberin ümmetiyiz. Bölgedeki insanlarımızın dini hasletleri çok yüksektir. Buna çok ehemmiyet, önem verdiğini görüyoruz."
"Türkiye artık onların emir eri değil"
Konuşmasının devamında Deniz, "15 Temmuz'da dinimizi, en önemli kutsallarımızı kullanan hain örgüt bu coğrafyaya bir daha gelmez. Dinimizi kullanarak, gençlerimizi kullanarak ihanet ettirdiler. Elbette farklılığımız, çeşitliliğimiz, renkliliğimiz olacak. Ama bu bizim zenginliğimiz. Çünkü bu coğrafya Hz. Mevlana'nın, Yunus Emre'nin, Hacı Bektaş'ı Veli'nin sevgi tohumlarının atıldığı bir coğrafyadır. Bizim yapacağımız kucaklaşmaktır. Şu an çok daha fazlasına ihtiyacımız var. Bütün Batı ülkeleri inanın topyekûn bir saldırıya geçtiler. Niye? Artık Türkiye'yi kontrol edemiyorlar. Türkiye artık onların emir eri değil." dedi.
"Maneviyat yoksa bir yerde çöküntü başlıyor"
Maneviyattan uzak oldukları için Batı dünyasında intihar vakaların çok yüksek olduğuna dikkat çeken Deniz, son olarak şunları söyledi: "Maddeyle bir yere varamazsınız. Eğer mana yoksa hayattan tat alamazsınız, huzursuz olursunuz. O gelişmiş ülkelere bakıyoruz, intihar olayların en yüksek olduğu yerlerdir. 45-50 bin dolar kişi başı geliri olan yerlerde intihar en büyük problem olmaya başladı. Çünkü mana yok. Mana, maneviyat yoksa bir yerde çöküntü başlıyor. Rabbim bu ülke üzerinde oynana tüm oyunları bertaraf etsin, hainlere fırsat ermesin. Fatih'in torunlarıyla Selahattin Eyyubi'nin torunları bir olduğu müddetçe bu coğrafyada hiç kimse ve hiçbir ülkede oyun oynayamaz."
Konuşmanın ardından Vali Deniz, katılımcılara hediye takdim etti. (M. Fatih Akgül - İLKHA)