• DOLAR 34.7
  • EURO 36.773
  • ALTIN 2961.86
  • ...
Fe Eyne Tezhebun
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Allah’ın adıyla
Her insanın beş farklı ruh hali zamanı vardır. Dedesinin, babasının, kendi, oğlunun ve torunun zamanındaki ruh hali. Bu beş zamanı yaşayan kişi, bu zaman evrelerindeki mevcudiyetleri karşılaştırdığı zaman, içerisinde bulunduğu zaman dilimindeki gençliğin ahlaken ne kadar gerilenmeye başlandığını görür. Ve kendi iç ruhsal derinliklerinde “gençlik gitti gidiyor denilirdi eskiden, şu an insanlık bitti insanlar gitti gidiyor” demeye başlar… İstisnasız her orta yaş dilimindeki her bir bireyin böyle düşünüp dediğinin kanısındayım. Çünkü her geçen gün bir önceki günden daha kötüye giden bir gençlik safhası bulunmaktadır. Gün geçtikçe -eski hali aratacak- yeni tarz, şekil ve modelist taklitli bir gençlik kuşağı oluşmaktadır. Eski zamanlarda olduğu gibi günümüzde de Ahlak yozlaşması en büyük sorundur. Böyle büyük bir sorun, her zamanın gündeminde varlığını korumuşsa, bu temelde bulunan bir sorunun varlığına ve çözüme kavuşturulmadığının göstergesidir. Bu sorunları irdelemeye çalıştığımızda nitekim; inançsal, kişisel, çevresel ve uluslar arası odaklardan kaynaklandığını gözlemekteyiz.

 

İnançsal:
Müslüman gençlik İslam’dan uzaklaşmakla pedagojik, propaganda ve kültürel olmak üzere çok büyük sorunlarla karşı karşıya kaldı.
Bu sorunlar bütün Müslümanların kişilik, karakter, kimlik ve şahsiyetlerini etkilemiştir. Daima, hayatı Allah için isteyen ve hayatın bütün öğelerinde kaynak olan kültür ve kültür meseleleri hususunda, Kur’an penceresi ve nebevi sünnet gibi kemal kaynaklarından yararlanmak yerine, bütün maneviyatını, semaviliğini kaybeden başka inanç sistemlerini takip edip maalesef İslami kültürümüzden uzaklaştığımızı söylememiz gerekir. İslami eğitim modelinden ve İslami inanç sisteminden uzaklaştıkça, başka eğitim bataklıklarda battık ve kıvrandıkça daha da battık.
Bizim genç neslin eğitim sürecinde kendisine dayanabileceğimiz Kur’an’i bakış ve Peygamber Efendimiz (s.a.a)’in sireti vardır. Biz gençlerin Vazifesi, gençlik şahsiyetimizi İslam’ın istediği ve Peygamber Efendimiz (s.a.a)’in tavsiye ettiği şekilde geliştirmektir. Hayatımıza nebevi hareket metodunu metot kabul etmektir.

 

Kişisel :
İnsanın eylem ve tabiatında temel ödev ahlaklı ve yararlı olma etüdü olması gerekirken, insanda ahlak yerini sanat ve estetik almıştır. İnsan saygı, sevgi, yardımlaşma, dayanışma, sıla-i rahim, selamlama gibi ahlaki unsurları yerine, bireysel takılma,yalnız yaşama, kendi kendine yetme düşüncesi,modelist giyim, saç ve sakal şekilçilğini tercih etmiş ve böylece fıtratına aykırı bir beden ve ruheti haliye bürünmüştür… Müslüman gençlik olarak yapmamız gereken ihya hareketlerini kendi ruhumuzda ortaya koyup, ruh devrimimizi gerçekleştirmek olmalı… Önem vermemiz gereken salt görünüş olmayıp, ahlakımızın dışa yansıması olan güzelliği tercih etmeliyiz. Ruhumuza sirayet eden bayat batı medeniyetine ve kültürüne ait olan kir ve lekeleri temizleyip ruhumuzu Allah’ın boyasıyla boyamalıyız.

 

Çevresel :
İnsan sosyal bir varlık olması hasebiyle içinde bulunduğu toplum ve topluluklardan etkilenme ve özenme gayreti içerisine girer. Hatta kendisinden daha ileride gördüğü toplumun daha ileri bir medeniyete sahip olduğunu da düşünür. Bu doğrultuda bu medeniyeti yakalamak için, o medeniyete ait bir takım özelikleri alma gayreti içerisine girip,kendi kültür ve ahlaki değerlerden sıyrılıp tamamen o toplumun yaşayış sitiline bürünür. Medeni oldum derken tüm kendine has olan değerleri yitirmiş, taklit ettiği kültürün hegemonyasına girmiştir. Müslüman gençlik bu gibi tuzaklardan haberdar edilmeli ve kendisine şu bilinci verilmelidir… Medeni olmak; başka topluluklar gibi yaşamak değil, inanç, ahlak, kültür ve geleneklerimizle çatışmayan ve tamamen yararlı olup hayatımızı kolaylaştıran bir takım şeyleri alabiliriz.. Ama şunu unutmamamız gerekir ki, ileri bir medeniyete talebe olmak varken, bizler müşteri konumuna girmemeliyiz. Oradan aldıklarımızı kurmak, bina etmek varken,bizler yığmamalıyız. Medeniyeti inşa yerine, o medeniyetin eşyalarını ithal etmemeliyiz… Bir manası olamayan ses ve ruhu olmayan bir beden gibi bir hale girmemeliyiz…

 

Uluslar arası odaklar:
Emperyalist güçler insanları ve özelikle gençliği kendi tekelinde çalıştırmak, sömürü hedeflerine varmak için, başka ülkelerde insanları ve özelikle gençleri uyutmak için medya gücünü kullanmaktadır. Bu güçle insanları sadece belli bir noktaya odaklamak ve yahut toplum üzerindeki değişim gücünden etkisizleştirmek çabasına girmektedir. Medya organlarımız da materyalist batı medyası gibi tahrik etme, aşırı gitme, ahlaki bozuntu, gerçekleri gizleme ve şovenist gayrı ahlaki görüntülerle gençliğin bütün dinamizmini yitirtmekte ve gençliği tembelleştirmektedir. İnsanı zaman, akıl ve sosyal yönlerini sömürmektedir.
Müslümanlar olarak bu gayri insani teknolojiye alternatif, kültür ve geleneklerimizle çatışmayan, İslami kimliğinden uzaklaştırmayan ve tam aksine birer vaaz kürsüsü olan tv, gazete, dergi gibi medya araçlarını oluşturmak ve halka indirgemektir. Özelikle her bir genç,en az İslami bir dergi, gazete takip etmeli ve güncel dünya siyasetini dile getiren bir programı takip etmelidir.Bu doğrltuda gençliğin dinamizminden yararlanmalı, gençliği bu alanda yönlendirilmeli ve tutulmalıdır.Böylece kendisine kurulan tuzak ve hileleri daha aşikar bir şekilde haberdar olabilecektir…

 

Sonuç olarak; Her neslin belli düşünce merkezleri vardır. Bu merkezleri belirleyen hayatın zaruretleri ve çağın ruhudur. İslami gençlik olarak düşünce merkezimize kuran ve sünneti alarak, bütün zaruretlerimizi İslami değerler sınırı içerisinde gidermeliyiz.İnsan için iki değer vardır insan olarak değer ve sosyal varlık olarak değer. ALLAH sosyal olarak değeri her yaratılana vermiştir. Su, oksijen,demir,taş,ışık vb. bunların hepsi hayat serüvenindeki bir evrede belli bir değere sahiptir. İnsan olarak değer ise ALLAH sadece insana vermiştir.( Biz insanı en mükemmel surette yarattık. TİN:4). Şahıslar dünyası olmadan ne eşyalar ne de kavramlar dünyası söz konusudur. Ahlak şahsın belirtecidir. Şekil güzel ahlakla değer kazanır. Yaksa cansız bir madde gibi sadece sosyal değerle sınırlı kalır. Medeni olmak şahıslar dünyamızı zenginleştirmektir. Yoksa eşya ile sınırlı kalırsak o zaman insanı varlık olma değerimizi kayıp eder sadece sosyal varlık değeri olarak kalırız.
‘‘Hakikaten Onlar Rablerine İman Eden Gençlerdi’’ Kehf-13
Davamızın sonu ALLAH’a hamd etmektir.

 

İlhami Öztürk / Kayseri - Yaş: 24

 

Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.

Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfayı geçmesin. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir