• DOLAR 34.595
  • EURO 36.677
  • ALTIN 2912.251
  • ...
Yıllar önce bırakılan atlar Raman bölgesinin simgesi haline geldi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Batman merkez Doğu, Batı, Güney Raman bölgelerinde yüzlerce kültürel ve doğal güzelliği barındırıyor. Bölgelerin yerleşim alanlarında geçmiş dönemlere ait yaşam kalıntıları görmek mümkün. Dicle Nehri'nin geçtiği Raman bölgesi Batman merkez ile tarihi antik kent olan Hasankeyf ilçesi arasında bulunan bölgedir.

Raman bölgesinde doğal hayat ve endemik bitkiler doğa tutkunlarının ilgisini çekiyor. Raman bölgesinde gezinirken yılkı (Anadolu yaban) atları, kınalı keklik, kum kekliği, çizgili sırtlan, yaban domuzu, yaban tavşanı, tilki, çakal, kurt, kokarca, kaya sansarı, ağaç sansarı, kaya güvercini, üveyik bıldırcın, zehirli yılanlar, karayılanları, su yılanları ve kertenkele gibi onlarca hayvan görülüyor.

Bunun yanı sıra yıllar önce sahipleri tarafından doğaya bırakılan atlar, doğaya uyum sağlayarak 10-12 bireylik gruplar halinde yaşamlarını sürdürüyor.  Doğanın zorlu şartlarının yanı sıra atları ağır kış şartları da bekliyor.

Yaban hayatı acısından zengin bir bölge olarak bilinen Güney ve Doğu Raman dağlarında bulunan yılkı atları ile ilgili İLKHA muhabirine konuşan Ekoloji (çevrebilim) Uzmanı ve Batman Üniversitesi'nde görevli Yrd. Doç. Dr. Servet Ulutürk, Raman bölgesinde bulunan yılkı atlarının 10-12 bireylik gruplar halinde yaşamlarını sürdürdüklerini söyledi.

Atların çiftleşmelerinin ilkbahar, yaz ve sonbaharda olduğu bilgisini veren Ulutürk, atların gebelikleri ırklarına göre 11 veya 12 ay sürdüğünü ve tayların yaklaşık bir buçuk yaşına kadar erginleştiğini ifade etti.

"Yılkı atları yaklaşık 10-12 bireylik gruplar halinde dolaşırlar"

Ulutürk, "Yılkı atları da yaban atları olarak bildiğimiz doğada yılkı atları olarak biliniyor. Bunlar yaklaşık 10-12 bireylik gruplar halinde dolaşırlar. Bozkır hayvanlarıdır. Ağırlıklı olarak bozkırlarda dağılış gösteriyorlar. Yaşlanan atların, verimden düşen atların doğaya bırakılmasıyla yıllar öncesinden kendi içlerinde çiftleşip ürüyerek bugüne kadar yaban atları olarak gelmişlerdir. Bozkır hayvanı olarak bilinmesine rağmen doğada bazen ormanlık alanda da dağılış gösterdikleri ve bu bölgelerde de tespit edildikleri olmuştur." dedi.

"Her bir gruba bir aygır liderlik eder"

Yılkı atları tehlikelerden korunmak için her gruba bir aygır liderlik ettiğine dikkat çeken Ulutürk, "Batman'da Doğu Raman ve Güney Raman bölgelerinde yaban atları sürüler halinde bulunuyor. 10-12 birey küçük gruplar halinde bulunurlar ancak bunlar belirli dönemlerde özellikle tayların yeni doğduğu dönemler içerisinde bir araya gelebilirler. Bazı bölgelerde bu gruplara örekler adı verilir. Her bir gruba bir aygır liderlik eder ve tehlike anında da sürü bir araya geldiğinde bu liderler sürünün etrafını sararak onları korumak davranışlarını gösterirler." şeklinde konuştu.  

"Koruma altında olan hayvanlar zarar görmesin diye yılkı atları evcilleştiriliyor"

Bazı bölgelerde yılkı atların sayılarının çok artmasından dolayı evcilleştirme çalışmaları yapıldığına değinen Ulutürk, "Son yıllarda Orman ve Su İşleri Bakanlığı özellikler bazı bölgelerde koruma altında olan yaban koyunlarının yaşam alanlarını tehdit etmesi sebebiyle yılkı atlarının toplayan kişilere ücretsiz olarak verme kararı alınmıştır. Bu da o bölgedeki popülasyonun taşıma kapasitesi üzerine çıkmasını engellemek ve sayılarının kontrol altına alınmasını sağlamak amacıyla gerçekleştirildi. Bunun dışında 10 ve üzerinde yaban atların yakalanması ve başka bir yere nakledilmesinde nakliye ücreti de yine devlet tarafından karşılanmaktadır." ifadelerini kullandı.  

Batman'daki yılkı atları yaban hayatına zarar vermediğini ve bir zenginlik olduğunu ifade eden Ulutürk, şunları söyledi: "Batman'da böyle bir durum söz konusu değil, tamamen bozkırlık bir alan olduğundan dolayı başka canlının yaşam alanını tehdit eder bir durumda değildir. Saha çalışmalarımızda almış olduğumuz duyumlarda Batman'da çok fazla büyük bir popülasyonun olmadığını biliyoruz. Yılkı atları otlarla beslenirler. Kışın daha çok dinlenmeyen ve barınabilecekleri sığınaklara (ağaçlık alanlar) çekinerek buralarda yaşamlarını devam ettirirler." (M. Sait Çelik - İLKHA) 




































 

Bu haberler de ilginizi çekebilir