Bitlis İl Müftülüğü tarafından "Camiler ve Din Görevlileri Haftası" programı düzenlendi. Bitlis Kültür Merkezi'nde düzenlenen programa din görevlileri ve Kur'an kursu hocaları katıldı.

Merkez Ulu Cami İmam Hatibi Nimetullah Öğün'ün Kur'an-Kerim tilavetiyle başlayan program, sinevizyon ve müftülük ilahi gurubunun seslendirdiği ilahilerle devam etti.

Programın açılış konuşmasını yapan İl Müftü Yardımcısı Ramazan Çiftçi, yeryüzünde ilk mabedin Kâbe olduğunu ve mescitlerin Kâbe'nin birer şubeleri olduğunu hatırlatarak, mescitlerde yapılan ibadetlerin çok önemli olduğunu belirtti.

Düzenlenen programda konuşan Bitlis Eren Üniversitesi Genel Sekreteri M. Zahid Kuldaş, Kur'an-ı Kerimde, medeniyetlerin inşasının mescitlerle olduğu hatırlatmasında bulunarak, medenileşmenin yolunun mabetlerden, Allah'ın evlerinden geçtiğini ifade etti.

"Tüm İslam bilim adamları mescitlerden yetişmiştir"

Kuldaş, "Medeniyet denilen unsur Medine ile başladığını hepimiz biliyoruz. Bütün İslam âlimlerinin hayatını araştırın, İslam bilim adamlarının, filozofların hayatını araştırın. Hepsi mescitlerden yetişmişlerdir. Tefsir halkaları mescitlerde olmuştur. Hadis halkaları mescitlerde olmuştur. Hiç kimse, Mescid-i Nebevi varken, ashabı Suffa yani Suffa denilen yerde müstakil bir cemaatle namaz kıldığına dair delil getiremez. Allah Resulü'nün (sav), öğretisi gerçekten insanı medenileştirme üzerine kurgulanmıştır. Müslümanların medeniyetinin camilerden geçtiğini Fransız yazar, 'İsterseniz Şam'a dönün, ister Kurtuba'ya, ister Kahire'ye ister Medine'ye. Nereye bakarsanız bakın. İslam medeniyeti hep camilerden yükselmiştir. Mabetlerden yükselmiştir. Eğer Müslümanları kendi medeniyetlerinden uzaklaştırmak istiyorsanız, Mabedlerini işlevsiz hale getireceksiniz.' diyor. Camilerimizin kapıları kapalı değil, ama biz gönlümüzü ve ruhumuzu camilere kapatmışız." dedi.

"Ne zaman ki mescitler zayıfladı camiler asıl fonksiyonunu yitirdi, İslam ümmeti de zayıfladı"

Kuldaş, şunları söyledi: "Camiler aslında günümüzde yetim. Eğer sabah namazı camilerde eda edilmiyorsa,  ezanlar camilerden yükselmiyorsa, birçoğumuz fıkıh kitaplarını karıştırmışız, fıkıh kitaplarında İslam devlet başkanlarının kendi halkı, kendi meşrebiyle savaşma veya mücadele etme gerekçelerinden bir tanesi; İslam'ın şiarı olan ezanın susmasıdır. İslam'ın şiarı olan mescitlerin işlevsizleştirilmesidir veya harap edilmesidir. Ne zaman ki mescitler zayıfladı, camiler asıl fonksiyonunu yitirdi, İslam ümmeti de zayıfladı. ABD Irak'a ilk saldırdığında Bağdat'ta bombaladığı 2 yer var. Biri imam Ebu Hanife'nin mescidi, diğeri de Bağdat müzesi ve kütüphanesidir." (Şükrü Tontaş- İLKHA)