Başbakan tasfiyelerle ilgili net konuştu
Başbakan Binali Yıldırım, `Uluslararası Çalışma Örgütü 10. Avrupa Bölge Toplantısı`nda gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
Uluslararası Çalışma Örgütü 10. Avrupa Bölge Toplantısı'nda konuşan Başbakan Yıldırım, FETÖ tasfiyesinde mağdur olduğunu iddia edenler için net konuştu ve "İtirazlar gelsin, incelenecek, haksızlığa uğrayanlar işlerine dönebilecekler. Buna rağmen mağdurum diyen varsa OHAL sonrası yargı yolu da açılacak. OHAL olduğu için şuan yargıya gidemiyorlar. O yol da açılacak." dedi.
İşte Başbakan'ın konuşmasından satır başları:
"Suriyeli 3.5 milyon mülteciyi 6 yılı aşkın bir süredir misafir ediyor ekmeğimizi paylaşıyoruz. Maalesef AB bölgedeki gelişmeleri izlemekle ve Türkiye'nin sırtını sıvazlamakla yetindi. Türkiye büyük bir ülke yardım gelse de gelmese de insanlık için bu işleri yapmaya devam edecek.Son açıklanan uluslararası raporlara göre, dünya genelinde insani yardım açısından gayrisafi milli hasıla bakımından ayırdığı payda Türkiye, Amerika'dan sonra ikinci sırada yer alıyor.
TÜRKİYE ÇEVRESİNDEKİ KAOSA RAĞMEN BÜYÜDÜ
2008'de başlayan küresel ekonomik krizin etkileri tam anlamıyla geçmiş değil. Yeni yeni küresel krizler kapımızı çalmaya devam ediyor. Türkiye'nin etrafında var olan savaş ve karmaşaya rağmen, üstelik bir darbe girişimi ile karşı karşıya kalmasına rağmen büyümesinde hiç bir gerileme olmamıştır. AB ülkelerinin toplam ortalama büyümesinden fazla büyüdük.
TÜRKİYE DÜNYANIN EN BÜYÜK HAVALİMANINI YAPIYOR
Türkiye'nin bulunduğu konum çok özeldir. Türkiye hem coğrafi olarak hem de medeniyet ve kültür birikimi olarak Avrupa ile Asya arasında bir köprü görevi ifa etmektedir. 70'li yılların başında havacılığın merkezi Amerikan kıtası idi, 80'li yıllarda Avrupa'nın batısı oldu, 90'lı yıllarda Avrupa'nın merkezi oldu ve şimdi havacılık bizim coğrafyamızda oldu. Ve bu nedenledir ki Türkiye bugün dünyanın en büyük havalimanını yapıyor. Böyle bir ülkedesiniz ki 3 saat uçuşla 56 ülkeye ulaşabiliyorsunuz. 30 trilyon dolarlık bir ekonomik yıllık varlığın döndüğü bir ülkede bu toplantıyı gerçekleştiriyorsunuz.
ÜLKELERİN KADERİ BİRBİRİNE BAĞLI
Küreselleşen dünyada artık hiçbir ülke sorunlarımızı biz kendimiz çözeriz, başkasına ihtiyacımız yok deme şansına sahip değil. Ülkelerin kaderi birbirine bağlı. Sorunların çözümüne birlikte çare bulmak lazım. Başka ülkelerle iş tutmak bölgesel barışa katkı sağlamaz.
OHAL SONRASI YARGI YOLU AÇILACAK
15 Temmuz'da demokrasimiz kurtuldu, bağımsızlığımız güvence altına alındı. Milletimiz ülkesine, geleceğine sahip çıktı. Darbeyi yapanların gerekli cezayı almaları için Türkiye yargısı harekete geçti. Bürokraside, orduda yuvalananlar öyle ya da böyle onlarla ilişkide olan unsurların temizlenmesi bir ülkenin en doğal hakkı.Bunlarla yola devam edemeyiz. Hiçbir devlet kendisine sadakatle tabi olmayanlarla yoluna devam edemez. Bunun en yakın örneği Almanya'nın birleşmesinde görüldü. 500 bin kamu çalışanının görevine son verildi. Kimse Almanya'ya bir şey demedi. AİHM, "Kimse ülkesine sadakatle bağlı olmayanla çalışmaz" dedi ve noktayı koydu. Türkiye de bir hukuk devleti, kimsenin yaptığı yanına kalmayacak. Tasfiyede mağdur olanlar da olabilir. "İtirazlar gelsin, incelenecek, haksızlığa uğrayanlar işlerine dönebilecekler. Buna rağmen mağdurum diyen varsa OHAL sonrası yargı yolu da açılacak. OHAL olduğu için şuan yargıya gidemiyorlar. O yol da açılacak.Ben bu konularda çok farklı düşünceler, önyargılar olduğundan dolayı konumuzun ilgisi alanında olmayabilir ama bunu yapma ihtiyacını duydum.
FATURAYI HEP TÜRKİYE ÖDÜYOR
Konumumuz dinamik bir bölge. Türkiye üstlendiği misyonla Suriye'de, Irak'ta cereyan eden otorite boşluğundan kaynaklanan terör faaliyetlerinin Balkanlara yayılmasını önlediği gibi, barışın sağlanması için de önemli çalışmalar içerisindeyiz. Gerek Irak'ta, gerek Suriye'de, gerek Filistin'de her türlü istikrarsızlığın birinci derecedeki faturasını biz ödüyoruz. Bunu Avrupa'daki dostlarımıza ödetmemek için büyük bir fedakarlık gösteriyoruz. Bu fedakarlıkların görülmesini beklerken, darbenin arkasındaki FETÖ unsurlarına, PKK'ya kucak açılması bizi üzüyor. Bunu dostlarımıza hep söylüyoruz. BM, AB, İLO'nun da önemli görevleri var. Çatışma yerine, uzlaşmayı esas alan bir yaklaşımla geleceği inşaa etmeye ihtiyacımız var."