"Selahaddin Eyyubi`nin önceliği ümmetin tevhidi ve birlikteliğiydi"
Diyarbakır`da Selahaddin-i Eyyubi`yi anma ve anlama etkinliği düzenlendi.
Diyarbakır Kültür ve Kongre Merkezinde, Beytül Makdis Öncüleri Derneği ve İhvan-Der tarafından Selahaddin'i Eyyubi'yi anma etkinliği düzenlendi.
Kur'an'ı Kerim tilavetiyle başlayan etkinlikte Dünya Âlimler Birliği Genel Sekreteri Ali Karadaği, Diyarbakır il Müftüsü Burhan İşliyen, Gazze'nin eski Çalışma Bakanı Ahmed El-Kurd, Filistin Destek Birliği Sözcüsü Talat Nassar ve MEDAV Başkanı Tayyip Elçi birer konuşma yaptı.
Konuşmasında Selahaddin-i Eyyubi'nin tevhid-i ümmetten ve tahrir-i ümmete doğru bir yol izlemeye çalıştığını söyleyen Karadaği, "Bu beldenin sakinleri, özellikle Diyarbakır'ın sakinleri. Selahaddin-i Eyyubi tarafından Kudüs'ün fethinde çok büyük katkıları olan, unutulmaz kişilerdir. Selahaddin Eyyubi öylesine ortaya çıkmış biri değildir. Tarihte yaşanan olaylar neticesinde Hicri 5'inci asrın sonlarında Kudüs'ün haçlılar tarafından işgal edilmesi neticesinde o devrin büyükleri, önde gelen uleması tarafından gösterilen gayretin bir ödülüdür." dedi.
Karadaği konuşmasına şöyle devam etti: "O devrin uleması kurdukları ıslah medreselerinde yeni bir neslin inşası yoluna gittiler. Özellikle bu medreselerde nefis tezkiyesi, manevi arınma, cihad mevzularını işlediler ki, bu yetişecek olan nesil yeniden fethedecek şekilde yetişsin. Âlimlerin bu gayreti neticesinde cihad bilincine sahip olan ulema yetişmeye başladı. Bunların başında Nurettin Zengi, babası ve Selahaddin Eyyubi geliyordu. Bunların çevresinde cihad şuuruna varmış olan nice âlimler vardı, saymakla bitmez. Öyle âlimler ki, onların gayreti haçlıların bir daha Kudüs'ü geri alamayacak şekilde o mübarek topraklardan çıkarılmasıydı, gerçektende öyle oldu. O topraklardan çıkarıldılar, ancak yaşadığımız son asır müstesna hem dâhili ve hem harici komplolar neticesinde tekrar haçlıların hâkim olduğu duruma geldi."
'Hicri 5'inci asır, sahip olduğu özellikleri bakımdan günümüzde yaşadığımız asra çok benzemektedir.' diyen Karadaği, "O dönem de bölünmüştü, birçok sıkıntılarla iç içeydi. Günümüzde Müslümanların yaşamış olduğu sıkıntılar, o devri geride bırakmış durumda. Yaptığımız araştırmalar sonucunda o dönemde Müslümanların yöneticilerinden bazılar haçlılarla ittifak ediyor bununla övünüyorlar. Günümüzde öyle insanlar var ki haçlı zihniyetine sahip olan insanların amelesi olmaktan iftihar ediyorlar. Anlattığımız bu durumlar bizi ümitsizliğe düşürmek için değil. Biz yine içinde hayır olan dopdolu bir ümmetiz. Bu bahsettiğimiz hususlar içimizdeki münafıkların açığa çıkması ve imanında sadık olan Müslümanların birbirine kenetlenmesi ve münafık insanlardan ayırt edilebilmesi içindir." dedi.
Karadaği, "Selahaddin-i Eyyubi'de ilk kaide şuydu; tevhid-i ümmetten tahrir-i ümmete doğru bir yol izlemeye çalıştı. Önceliği ümmetin tevhidi ve birlikteliğiydi. İslam âlemini birleştirmekti, yoksa önce özgürlük sonra birleştirmek gibi bir yol takip etmedi." diye konuştu.
Daha sonra bir konuşma yapan Gazze'nin eski Çalışma Bakanı Ahmed El-Kurd ise Gazze'de yaşananlarla ilgili değerlendirmede bulundu.
El-Kurd, "Gazze kuşatma altında. Nasıl bir kuşatmadan bahsediyoruz. 2 milyon insan normal insanların kilometre kare başına düştüğü sayıdan 10 kat daha fazla bir sıkışıklık içerisinde yaşadığı bir toprak parçası. Küçük bir toprak parçası üzerinde adeta bir açık hava hapishanesi hayatı yaşıyor. Hiçbir yerde temel gıda ihtiyaçlarının rahat bir şekilde içeri girmediği, hiçbir girişin ve çıkışın olmadığı, her tarafın üzerlerine kapatıldığı ve aynı şekilde 11 yıllık kuşatma süresince her gün kesintisiz olarak elektriğin sadece 3 saat olarak verildiği, geriye kalan 21 saat elektriğin olmadığı, insanlığın karanlığa mahkûm edildiği ve zor bir hayat yaşadığı Gazze, direnmeye devam ediyor. Mücadeleye devam ediyor. İslam ümmetinin onurunu korumaya devam ediyor." ifadelerini kullandı.
Filistin Destek Birliği Sözcüsü Talat Nassar da şunları söyledi: "Ümmetimiz lider yetiştirmeye devam ettiği müddetçe, ümmetimiz sizin gibi Kudüs'ü kendi davası bilen mücahitler yetiştirdiği müddetçe, Allah'ın izniyle bizim davamız asla yenilgiye uğramayacak. Tıpkı şehit Ahmet Yasin'i bu uğurda nasıl feda etiysek, nasıl Mavi Marmara şehitlerini feda ettiysek, onların vermiş oldukları bedelin bir karşılığı olarak zafer Allah'ın izniyle yakın olacaktır. Selahaddin Eyyubi'nin izinden yürüyecek evlatlar yetiştirmeye devam edeceğiz." (Emrah Deniz, Abdurrahman Tetik - İLKHA)