Çavuşoğlu: Atacağımız adımlarda Bağdat`ın talepleri kriter olacak
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Atacağımız adımlarda özellikle Bağdat`ın yani Irak Devleti`nin ve Hükümeti`nin talepleri kriter olacaktır." dedi.
İSTANBUL - (AA) FDışi̇şleri̇ Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Atacağımız adımlarda özellikle Bağdat'ın yani Irak Devleti'nin ve Hükümeti'nin talepleri kriter olacaktır. Şu ana kadar bizden ve diğer ülkelerden talepleri oldu. Bazılarını uygulamaya başladık, bazılarını da değerlendiriyoruz. Bağdat'ın Erbil'e havaalanlarının ve sınır kapılarının kontrolünün Bağdat'a devredilmesiyle ilgili süre bu akşam doluyor. Bu sebepten dolayı havayolu şirketlerimiz uçuşlarını bu akşam itibarıyla durdurma kararı almışlardır. Umarım Erbil yönetimi yani Kürt bölgesel yönetimi, Bağdat'ın bu çağrılarına olumlu cevap verir ve sorun çözülür." dedi.
Çavuşoğlu, Kolombiya Dışişleri Bakanı Maria Angela Holguin ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Holguin ile BM Genel Kurulu sırasında New York'ta görüştüklerini ve Holguin'in "Barış için Arabuluculuk Toplantısı"nda Kolombiya'nın tecrübelerini paylaştığını dile getirdi.
Kolombiya'nın Türkiye için önemli bir ülke olduğuna değinen Çavuşoğlu, Türkiye'nin Latin Amerika açılımının çok başarılı olduğun ve bunda Kolombiya ile ikili ilişkilerin de etkisi olduğunu belirtti.
Çavuşoğlu, karşılıklı olarak büyükelçiliklerin açılmasıyla ikili ilişkilerin daha da güçlendiğini, ticaretin ve karşılıklı ziyaretlerin arttığını ve cumhurbaşkanları düzeyinde karşılıklı ziyaretler olduğunu söyledi.
Bölgesel örgütlerde de gözlemcilik statüsü bulunduğunu ve buralarda da iş birliğinin güçlendirildiğini anlatan Çavuşoğlu, şu bilgileri verdi:
"Savunma sanayi, kültür, güvenlik alanında iş birliğimizi güçlendirmek için çalışıyoruz. Bugün bunları birlikte değerlendirdik. Karma Ekonomik Komisyonumuz 11-12 Ekim'de Ankara'da toplanacak ve şu anda üzerinde müzakere ettiğimiz anlaşmaların imzalanması için arkadaşlarımız yoğun bir şekilde çalışıyor ki ilişkilerimizin hukuki zeminini de güçlendirelim. Tarım Yürütme Komitesi de aynı günlerde toplanacak, tarım alanında da iş birliğimizi güçlendirme konusunda irademizi bugün bir kez daha teyit ettik. Çifte vergilendirmenin önlenmesi gibi anlaşmaları da önümüzdeki süreçte inşallah imzalayacağız. İmzaladıklarımızın onay sürecini takip ediyoruz."
Çavuşoğlu, uluslararası örgütler nezdinde yakın iş birliği bulunduğunu belirterek, "Biz, Kolombiya'nın OECD üyeliğini güçlü bir şekilde destekliyoruz. Önümüzdeki süreçte Kolombiya'nın OECD üyesi olabilmesi için bu desteğimizi kararlı şekilde sürdüreceğiz, sadece oy vererek değil, diğer ülkeler nezdinde de, OECD'nin yanında ILO ve Dünya Ticaret Örgütü nezdinde de düşüncelerimizi paylaşacağız. Kendilerine her türlü desteği vereceğiz." dedi.
FETÖ'nün darbe girişimin ardından Kolombiya'nın verdiği desteğe teşekkür eden Çavuşoğlu, "Bizimle gösterdikleri dayanışma gerçekten takdire şayan. Şu anda halen bazı FETÖ bağlantılı, iltisaklı kuruluşlar da var. Onların listesini paylaştık. Bu konuda da gerekli çalışmayı birlikte yürüteceğiz, bilgi, istihbarat paylaşımında her türlü iş birliğini göstereceğiz." diye konuştu.
Çavuşoğlu, Kolombiya'nın barış sürecinin güçlü şekilde desteklendiğini ifade ederek, "Gelinen nokta önemli, ama kritik bir aşama. Bu süreçte de Kolombiya'ya desteğimiz devam edecek, hem maddi desteğimiz hem de Amerikan devletleri örgütü nezdinde bir diplomatımız bu konuyla ilgili görevlendirilmiştir ve bu görevine devam edecek." dedi.
TİKA'nın Kolombiya'da çok aktif çalıştığını, Bogota'daki ofisin Kolombiya genelinde önemli projeleri gerçekleşmesini desteklediğini ve bölgedeki diğer ülkelerdeki faaliyetlerini buradan yürüttüğünü anlatan Çavuşoğlu, Anadolu Ajansının Latin Amerika için bölge ofisini Bogata'da açtığını hatırlattı. Çavuşoğlu, "Bunların hepsi esasen iki ülke arasındaki ilişkilerin geldiği noktanın göstergesidir. Bugün biz çok faydalı görüşmeyi baş başa ve arkadaşlarımızla gerçekleştirdik, önümüzdeki süreçte atmamız gereken adımları değerlendirdik, hangi alanlara önem vereceğiz bu konularda da mutabıkız." diye konuştu.
"Gerekli telkinlerde buluyoruz"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, soruları yanıtlarken, Kuzey Irak'taki referanduma ve Türkiye vatandaşlarının bölgeden gelişine ilişkin bir soru üzerine şunları söyledi:
"Atacağımız adımlarda özellikle Bağdat'ın yani Irak Devleti'nin ve Hükümeti'nin talepleri kriter olacaktır. Şu ana kadar bizden ve diğer ülkelerden talepleri oldu. Bazılarını uygulamaya başladık, bazılarını da değerlendiriyoruz. Bağdat'ın Erbil'e havaalanlarının ve sınır kapılarının kontrolünün Bağdat'a devredilmesiyle ilgili süre bu akşam doluyor. Bu sebepten dolayı havayolu şirketlerimiz, THY, Pegasus ve Atlas Global şirketleri, uçuşlarını bu akşam itibarıyla durdurma kararı almışlardır. Umarım Erbil yönetimi yani Kürt bölgesel yönetimi, Bağdat'ın bu çağrılarına olumlu cevap verir ve sorun çözülür. Aksi takdirde Bağdat hava sahasını kapatacağını söyledi. Dolayısıyla hava sahası kapatılınca zaten uçuşlar da mümkün olmuyor. Biz vatandaşlarımıza yönelik seyahat uyarıları yaptık ve bunları güncelledik gelişmelere göre. Dönmek isteyen vatandaşlarımızın Türkiye'ye gelmesi için her türlü imkanımızı seferber ederiz. Önümüzdeki süreçte de gerekirse özel izinle uçak göndeririz. Bunlar sıkıntı olmaz. Biz uyarılarımızı yaptık, vatandaşlarımızın kararı önemlidir. Biz, halen bu geçersiz referandumun yani hükümsüz kalması için gerekli telkinlerde buluyoruz. Dünyanın hiçbir yerinden destek yoktu, gelmedi, herkes karşıydı buna rağmen yaptılar. Yanlış bir karardı ve bu yanlıştan, hatalı karardan dönme imkanları var. Bölgenin istikrarı, güvenliği için ve hatta Irak'ta da Kürt kardeşlerimizin hakları ve huzuru için şu andaki Barzani yönetiminin bu hatadan çok geç olmadan dönmesi gerekiyor. Bizim kendilerine tavsiyemiz budur. Bizim muhatabımız da Bağdat'tır, bundan sonra da Bağdat olacaktır."
"Siyasi çözüm olmazsa zaten kısır döngü devam eder"
"Putin-Erdoğan görüşmesinde İdlib konusu gündeme geldi mi? Gözlemciler ne zaman bölgeye hareket edecek?" sorularına Çavuşoğlu, şöyle yanıt verdi:
"İdlib ve Suriye'de çatışmasızlık bölgeleri, güven artırıcı önlemler, Astana süreci ve siyasi çözüm yani Cenevre süreci gündeme geldi. Hatta gündemin önemli maddelerinden bir tanesiydi. Özellikle Astana'daki mutabakattan sonra İdlib bölgesinde bir provokasyon oldu. Daha sonra rejimin ve rejimin destekçilerinin hava saldırıları oldu. Bu saldırılarda siviller de hayatını kaybetti ve terörist olmayan, ılımlı gruplar da hedef alındı. Bundan sonra bu hataların, bu yanlışların tekrar edilmemesi için hangi adımlar atılacak, bunları dün değerlendirdik. Dün akşamdan başlayarak esasen uzmanlarımız görüşmeye başladı. Burada istihbarat paylaşımı, arazide kim terörist kim değil bu konuda iş birliği ve hava saldırılarından çok arazide terörist grupları belirleyip onları etkisiz hale getirmek önemli. Aksi takdirde havadan bombaladığınız zaman siviller de hayatını kaybediyor ve terörist olmayan gruplar da aynı şekilde hedef alınabiliyor. Bu konuda Rusya ile bir anlayışa vardık, iki cumhurbaşkanı anlayışa vardı, gerekli talimatlar verildi ve çalışmalar başladı. İdlib'in bir çatışmasızlık bölgesi olması için Astana sürecinde birlikte çalıştık. Ateşkesi tam olarak tesis edemezsek, siyasi çözümden bahsedemeyiz. Siyasi çözüm olmazsa zaten kısır döngü devam eder. Terörist gruplar kendilerine daha fazla yer bulur, daha doğrusu terörist gruplar için bulunmaz bir nimet olmaya devam eder Suriye. Dolayısıyla tekrar yeni çıkacak terörist gruplarla mücadele derken, bu kısır döngü devam eder. Bunların artık sona ermesini ve siyasi çözüm istiyoruz ki Suriye'ye istikrar ve huzur gelsin. Bu vesileyle Suriye'nin geri kalan diğer bölgelerdeki durumu değerlendirdik. Dün iki başkan hem Suriye'nin hem de Irak'ın sınır bütünlüğünü, toprak bütünlüğünü ve milli birliğini desteklediklerini bir kez daha teyit ettiler."
Çavuşoğlu, S400'lerin Türkiye'ye gelişiyle ilgili takvime yönelik soru üzerine, S400'le ilgili ön mutabakat sağlandığını hatırlatarak, ödeme planı, kredi ve diğer detaylar, ürünlerin Türkiye'ye gelmesinin görüşüldüğünü ve görüşmelerin uzmanlar düzeyinde devam ettiğini söyledi.