• DOLAR 34.562
  • EURO 36.568
  • ALTIN 2929.45
  • ...
"Vatandaş rahat olsun savaşa girdiğimiz yok"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Başbakan Binali Yıldırım, bazı TV kanallarının ortak yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları cevapladı.

Irak Kürdistan Bölgesi'ndeki referanduma ilişkin konuşan Yıldırım, referandumun, dünyanın tüm uyarılarına rağmen yapıldığını söyledi.

"Bu gayrimeşrudur, sonuçları hiçbir şekilde tanınmayacaktır." diyen Yıldırım, "Var olan kaosu, krizi ve sorunları daha da artıracaktır. Orada yaşayan Kürtleri, Arapları, bütün farklı etnik gruptaki insanların geleceğini düşünmeden oradaki bölgesel yönetimin kişisel ihtiraslarıyla alınmış karardır. Daha fazla gözyaşı kararı verilmiştir. Türkiye elini kolunu bağlayıp bekleyecek değildir." dedi.

"Irak merkezi yönetimini daha fazla doğrudan muhatap alarak kararlarımızı vereceğiz"

Irak Kürdistan Bölgesine yönelik yaptırım kararlarının, ekonomik, siyasi-diplomatik, güvenlik-askeri boyutta ele alınacağını söyleyen Yıldırım, "Dün itibariyle Bağdat, bizimkine benzer bir toplantı yaptı ve karar aldılar. Başta İran ve Türkiye olmak üzere muhatabın kendileri olduğunu, ilgili ülkelerin verecekleri kararda muhatabın Bağdat olması gerektiği bilgilendirmesi yaptılar. Kriz artık zirve yaptı dönülmez noktaya geldiği için bundan sonrası hoş olmayan sürecin başlangıcı. Referandumu yapma inadı sıcak bir çatışmaya zemin hazırlamıştır. Bunun da bedeli oradaki günahsız sivil insanlara olacaktır. Irak merkezi yönetimini daha fazla doğrudan muhatap alarak kararlarımızı vereceğiz. Geç olmadan adımları atacağız, çalışma yapılıyor. Gerek hava sahası, gerek sınır kapılarının nasıl yönetileceği... Burada zorluklar var, biri sınır kapılarında peşmerge oranın yönetiminde. Irak, teslim etmelerini istedi, oradaki gelişmeleri takip etmemiz lazım. Bağdat'la daha sıkı bir diyalog içinde bu süreci yürütmemiz gerekiyor." ifadelerini kullandı.

"Ayrımcılık hareketinin kışkırtılmasına karşıyız"

Yıldırım, "Bizim hedefimiz bölgede yaşayan insanlar değil. Bizim ulusal güvenliğimize karşı tehdit olarak gördüğümüz bu referandum konusunda inat edenlerdir. Kürtlerle bunları birbirinden ayrı tutalım. Ayrımcılık hareketinin kışkırtılmasına karşıyız. 40 yıldır bunun bedelini ödüyoruz. PKK ile mücadeleyi ayrımcı, bölücü harekete karşı yapıyoruz. Sınır kapıları ve havalaanları merkezi hükümetin sevk ve idaresindedir. Petrol boru hatları da bunlara dahil. Bizim alacağımız kararlardaki meşru idare otorite Bağdat'tır, merkezi hükümettir." dedi.

"Türkmenlere karşı büyük bir yok etme hareketi başlatılırsa buna da duyarsız kalmamızı kimse beklemesin"

Gerekli güvenlik tedbirlerini almak zorunda olduklarını söyleyen Yıldırım, "Bunu da Irak merkezi hükümetinin koordinasyonuyla yapacağız. Türkmenlere karşı büyük bir yok etme hareketi başlatılırsa buna da duyarsız kalmamızı kimse beklemesin. Tampon bölgeyi konuşmak için erken. Tedbirlerimizi alıyoruz. Durup dururken bir maceraya girmeyiz. Ülkemizin menfaatlerine halel getirecek durum olursa karşılığını hiç gecikmeden veririz." diye konuştu.

Barzani'nin, kişisel nedenlerinden dolayı "referandum" adımı attığını düşündüğünü söyleyen Yıldırım, "Gelecek yıllarda seçimi var. Bugüne kadar orada parlamentoyu toplayamıyor, otorite sıkıntıları var. İşler yolunda gitmezse gaz verenler hiç tanımazlar. Yine geleceği çalacağı kapı burasıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Yıldırım, "Türkiye daha önce de söyledi, bizim için güney kara hudutlarımızda bir statü değişikliği yeni bir oluşum kabul edilemez. Bunu biz ulusal güvenliğimize tehdit olarak görüyoruz. Buna ilişkin her türlü müdahale hakkımızı saklı tutuyoruz. Bizim için beyan esas. ABD Başkanı, Cumhurbaşkanımıza referandumun yapılmaması gerektiğini açıkladılar. ABD'de başka yetkililer ertelensin zamanlama doğru değil... Bizim dediğimiz hiçbir şekilde meşru değildir, yapılmamalıdır. İsrail'in kendi iç sorunları, hesapları var. Oradaki açıklamalar kuvvetli resmi bir açıklamaya dönüşmedi. Bölgede İsrail konumunu güçlendirmek için konjonktürel açıklamaları yapıyor."

Irak'tan da askeri personel ve uzman anlamında sınırdaki tatbikata katılım olacağını aktaran Yıldırım, "savaş" söylentilerine ilişkin, "Vatandaş rahat olsun, savaşa girdiğimiz yok. Bunlar noktasal operasyonlardır. Biz ülkemizin güvenliğini ilgilendiren konularda sınır ötesi tedbir alıyoruz." açıklamasında bulundu.

"Merkel'e tebrik mesajı gönderdim"

Almanya seçimine ilişkin değerlendirmede bulunan Yıldırım, şunları söyledi. "Merkel'e yazılı tebrik mesajı gönderdim. Birinci parti olsa da tek başına iktidar olamadı. Önceki seçime göre oy kaybetti. Büyük koalisyon olmayacak. Geriye Jamaika koalisyonu kalıyor. Liberaller, Yeşiller ve SDU var. Artık onların işi. Artık seçim havası bitti, geçim havası başladı. Normale dönelim, işimize bakalım. Türkiye ile uğraşmak, büyük büyük laflar etmenin zararı oldu. Hollanda da bunu yaptı, Almanya da yaptı oy kaybetti. Kim kazandı, ırkçılar kazandı. Almanya ırkçılık konusunda gelecekle ilgili tedbir almalı. FETÖ'cüleri müsamahayı bırakacak, PKK sempatizanlarına alan açmaktan vazgeçecek. Yapmazsa kendi bileceği iş. Türkiye'nin ve Almanya'nın menfaati bunu gerektiriyor. Kayda değer davranış değişikliğine ihtiyaç var. PKK ve FETÖ ile ilgili tutumu bizim hassas. Artık seçim öncesinin bir kenara bırakılarak Almanya Türkiye ilişkilerinin tamir edilmesi lazım, bu mümkün. "

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın istifasına da değinen Yıldırım, "İstifa tek taraflı bir iradedir. Ben sonuca bakarım. Bunun en güzel cevabı Kadir Bey'dedir. Kadir Bey'le istifa öncesinde ve sonrasında görüştüm. Gerekçesini bana söylemedi, sadece bilgi verdi. Yerine ilçe belediye başkanlarından biri gelir. Bununla ilgili pazar günü cumhurbaşkanımız genel başkanımız geniş katılımlı bir istişare yaptı. Hafta sonunda süre doluyor. Perşembe günü belediye meclisi seçim yapacak, bir arkadaşımız görevi doldurmuş olacak." diye konuştu.

TEOG sonrası muhtemel uygulamalar

Kaldırılan TEOG'a ilişkin yöneltilen soruya Yıldırım, şöyle yanıt verdi: "TEOG konusu başından beri yanlış anlaşılıyor. TEOG bir sistem değil, bir sistem değişikliği yok. TEOG, 2013'ten beri bir yarışa döndü. TEOG kalkınca öğrenciler büyük bir bayram havasında. Benim torunum 6. sınıfta dede teşekkür ederim diyor. Öğrenci psikolojisi bu. Hiçbir öğrenci sınavı sevmez. Sınav olmadan da gelişme olmaz, öğrenme olmaz. TEOG'un yerine Milli Eğitim Bakanlığı 3 çözüm üretiyor. Biri 8. sınıf bitti, oradan sonraki 4 lise. Biri her lisenin kendi sınavını yapması. İkinci yöntem ortaokul sertifikasyon sistemi, üçüncü yöntem ortaokul bazlı yerleştirme. Öğrencilerin yüzde 50'li adrese dayalı kayıt sistemi, bir kısmı da ortaokul mezuniyet ortalaması olabilir. Bir de bazı okullar kendi sınavını yapar. Ama o sınav mutlaka bakanlığın gözetiminde olması lazım. Bunların hangisinin en isabetli olduğu konusu Bakanlar Kurulu'nda değerlendirilecek, uzmanlar gerekli sunumları yapacak. Bir ay içinde olur. Bunun mükemmeli yok. Subjektif kararları ortadan kaldıracak, öğrenciyi de canından bezdirmeyecek bir sistem getirmek. FETÖ ne yaptı, önce soruları çaldı. Sonra soruları hazırlayan komisyonları elde etti. Sonra bir tane dışarıdan adam giremedi. Yeni çözüm bu yıl geçerli olacak. 8. sınıfta olanlar yeni uygulamayla liseye geçiş yapacak."

"2017 büyüme hedefimiz yüzde 5,5"

Orta vadeli programın çarşamba günü açıklanacağını belirten Başbakan Yıldırım, "2017 büyüme hedefimiz yüzde 5,5, 2018'de, 2019'da ve 2020'de 5,5 olacak. İşsizlik oranı bu yıl için 10,8. 2018 için 10,5, 2019 için 9,9, 2020 için 9,6 öngörüyoruz. Enflasyon 2017'de 9,5, 2018'de 7, 2019'da 6, 2019'da yüzde 5 olacak. Kamu yatırımlarında maliyet fayda dengesine bakacağız. İhtiyaçları önceliklere göre sıralayıp ona göre yapacağız."

Yıldırım, taşeronlarla ilgili konuyu en geç yıl sonunda bağlamış olacaklarını ifade ederken asgari ücrette vergi dilimi değişmeyecek şekilde düzenleme yaptıklarını, yıl sonuna kadar kimsenin asgari ücretin altında ücret almayacağını kaydetti. (İLKHA)


 

Bu haberler de ilginizi çekebilir