"Öğrencilerimiz daha temiz yerlerde yemeklerini yemeli"
Okullardaki yemekhane sorunuyla ilgili değerlendirme yapan Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı, öğrencilerin daha temiz yerlerde yemeklerini yemeleri için uygun ortamların hazırlanması gerektiğini söyledi.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından son yıllarda inşa edilen yüzlerce okul projesinde yemekhanenin olmaması, hem öğrencileri hem de velileri mağdur etmeye devam ediyor.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Çoşkun, yeni yapılacak okul projelerine yemekhanelerin de eklenmesi gerektiğini söyledi.
Yemekler sınıf, koridor ve bahçelerde yendiği için öğrencilerin ve velilerin mağdur olduğunu belirten Çoşkun, "Özellikle taşımalı okullarda zaten devlet kendisi öğrencilere yemek veriyor ama bir yemekhane olmadığı için ya bir sınıfta, koridorda ve bahçede yemek yeniyor. Bu konuda hem öğrenciler hem okul yöneticisi hem de öğretmenlerimiz ve velilerimiz mağdur. Bir de normal eğitime gidiyoruz, artık öğlen arası yemek yeme durumunun oluşabilme ihtimali ne olacak? Bu yüzden yeni yapılacak okullarda mutlaka yemekhanenin de düşünülmesi gerekir. Çocuklarımız daha düzenli, daha itinalı, daha temiz, daha hijyenik, daha şartların olgun ve uygun olduğu ortamlarda yemek yemeli. Mutlaka bu sorunun giderilmesi adına yeni projelerde mutlaka yemekhanenin de eklenmesi gerekir ki çocuklarımız burada o adabı öğrenmiş olsunlar. Hijyenik bir ortamda bu ihtiyaçlarını gidererek, bu sorunu gidermiş olalım. Buradan yetkililere sesleniyoruz: Bundan sonraki yapılacak olan okullarda en azından mutlaka bir yemekhane ya da yemek yenecek bir salonun oluşturulup, bu ihtiyacın da mutlaka giderilmesi gerekir." dedi.
Yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkedeki okullarda mescidin ihtiyaç olduğunu vurgulayan Çoşkun, yeni yapılacak okulların projelerinde mescit de olması gerektiğini söyledi.
Uyuşturucu satan kişilere karşı aileleri uyaran Coşkun, öğrencilerin bu kişilere yaklaşmamaları için velilerin ve öğretmenlerin öğrencileri gözlemlemeleri gerektiğini ifade etti.
Çoşkun, "Bu konuda hem aileye hem okula, öğretmene hem de idarecilere büyük işler düşüyor. Özellikle velilerin kendi çocuklarını kontrol altında bulundurmaları ve takip etmeleri, bazen sormaları gerekir. Öğretmenlerin de bu tür ortamlara çocukların gitmemesi için gerekli tedbiri almaları, okul idaresinin özellikle çocukların boş zamanlarında ya da fırsat bulduklarında böyle kötü durumların oluşabileceği yerlerde öğretmenlerin daha uyanık olmasını bekliyoruz. Tabi ki burada en büyük iş emniyete düşüyor. Dolayısıyla bu tür işi yapanlara yönelik mutlaka yönetmelikten büyük cezalarla ilgili yaptırımın olması gerekir. Bakıyorsunuz bu işi yapanlar belli bir müddet sonra hiçbir şey olmamış gibi ortalıkta dolaşıyorlar. Bununla ilgili olana yönetmelik neyse bu şartların da daha çok ağırlaştırılması gerekir ki çocuklarımızı böyle kötü ortamlardan uzak tutmamız ve çocuklarımıza bununla ilgili gerekli bilgileri vererek sürekli bilgilendirmemiz gerekir." şeklinde konuştu. (Hüseyin Sayhar - İLKHA)