Memleketlerine dönen hacılar, genç yaşta hacca gitme çağrısında bulundular
Hac farizasını yerine getirdikten sonra memleketlerine dönen Bitlisli hacılar, kutsal beldelerden ayrılmanın hüznünün yaşadıklarını belirterek, genç yaşta hacca gitme çağrısında bulundular.
Hac farizasını yerine getirmek için 3 Ağustos tarihinde, ilk kafile olarak dualarla kutsal topraklara uğurlanan Bitlisli hacılar memleketlerine döndü.
Muş Havalimanı'nda heyecanla bekleyen hacı yakınları, hacıların gelmesiyle birlikte sevinç gözyaşlarını döktüler.
Bir yandan memleketlerine dönmenin ve yakınlarıyla buluşmanın sevincini yaşayan hacılar, bir yandan da kutsal topraklardan ayrılmanın hüznünü yaşadı.
"Selametle dönmenin sevincini yaşarken, oradan ayrılmanın hüznünü de yaşıyoruz"
Hac kafilesinin başında diyanet görevlisi olarak giden Orhan İmamoğlu, bir yanda selametle yurda dönmenin sevincini yaşarken, bir yandan da kutsal topraklardan ayrılmanın hüznü içerisinde olduklarını belirtti.
İmamoğlu, "Muş 2 kafile başkanı olarak hacca gittik. Yaklaşık 208 hacımızı 3 Ağustos günü kutsal topraklara gitmek üzere Muş'tan teslim aldık. 208 hacı ve 7 görevlimizle birlikte 5 gün boyunca Medine'de Peygamber Efendimiz (sav) Mescid-i Nebevisini en güzel şekilde ibadetlerimizle değerlendirmeye çalıştık. Mescid-i Nebevinin o güzel kokusunu ve havasını içimize sindire sindire ibadetlerle süslemeye çalıştık. Ondan sonra yaklaşık olarak 30 gün Mekke'de hacılarımızla birlikte ibadetlerle günümüzü geçirmeye çalıştık. Çok şükür 215 hacımızla birlikte sağ salim memlekete vardık. Rabbim tüm herkese nasip etsin. O güzel hava ve kokuyu, Peygamber Efendimiz ve sahabelerinin dolaştığı toprakları herkesin görmesini, orada dolu dolu ibadet etmesini rabbimden temenni ediyorum." dedi.
"Dünya Müslümanlarına çok dua ettik"
O tadı ve lezzeti almanın başka bir duygu olduğunu dile getiren hacılardan Faysal Uysal, orada dünya Müslümanları için çok dua ettiklerini belirterek, şunları söyledi: "Öncellikle Allah'a hamd ediyorum. Ülkemize döndüğümüz için de çok mutluyuz. O topraklara gitmek, oraları görmek ve oralarda en güzel şekilde ibadet etmek, bilhassa genç iken gitmek ve orada o tadı ve lezzeti almak çok güzel. Arafat'ta, Müzdelife'de, Kâbe'de, Mina'da ve Medine-i Münevver'de gezmek, görmek, ibadetlerin hazzını ve lezzetini almak bize çok mutluluk ve huzur verdi. Müslüman kardeşlerimiz için, ülkemiz için, mazlumlar için, bütün Müslümanlar için ayrı ayrı dua ettik. Bugün yurdumuza, memleketimize döndük. Çok güzel duygular yaşadık. Kâbe'yi görünce içimizdeki o duyguları anlatmak biraz zor. Ama insanın çok hoşuna gidiyor. Çok güzel duygu ve düşüncelerdir. Peygamber Efendimizin yaşadığı, bütün peygamberlerin yaşadığı o toprakları görmek bizim için çok duygu vericiydi."
"Herkes gençken gitsin"
Orada yaşanan duyguların anlatılmaz olduğunu, genç yaşta hacca gidilmesi için çağrıda bulunan diğer hacılardan Bedriye Taşdemir, Çiçek Karaca, Hamide Çoban ise "Çok güzel bir duygu rabbim herkese nasip etsin. Çok güzel topraklar. Her şey çok güzeldi. Rabbim bütün gençlere nasip etsin. Çok güzeldi. Dünden beri ayakta kaldık, o bizi biraz yordu. Kâbe'yi görünce doya doya ağladık. Rabbim Kâbe hürmetine bizleri affetsin. Herkes gençken gitsin. Oradan ayrılmanın hüznünü yaşıyoruz. Gitmesi güzel ama ayrılması zordur. Herkes gitsin o duyguyu yaşasın. O tadı ve lezzeti alsın. 40 gün orada kaldık, sanki bir gün gibiydi. Nasıl geçtiğinin farkına varmadık. Çok güzel geçti. Allah herkesten razı olsun. Allah herkesin haccını kabul etsin, tekrarını nasip etsin. Bundan daha güzel bir duygu dünyada yoktur." diye duygularını paylaştılar.
Her şeyin güzel geçtiğini, fakat giderken ve gelirken havaalanlarında çok bekletildiklerinden yakınan hacılardan Nusret Akca, Diyanet tarafından güzel hizmetler verildiğini, hac farizalarını güzel bir şekilde yerine getirdiklerini kaydederek, gidiş ve gelişlerde havaalanlarında saatlerce bekletildiklerinin altını çizerek, genç yaşta gidilmesi gerektiği tavsiyesinde bulundu. (Şükrü Tontaş - İLKHA)