Hür Der`den Hukuksuz Uygulamalara Sert Tepki
İnsani Hak ve Hürriyetler Derneği(HÜR DER), bir e mail ihbarı sonucu Doğruhaber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Göktaş ve beraberindekilerin gözaltına alınışına ve polisler tarafından İslami STK`lara yapılan baskılara sert tepki gösterdi.
Polisin e Mail İhbarıyla Harekete Geçmesi Görülmemiş Bir Uygulamadır
Hür Der tarafından yapılan açıklamada, Gazeteci Yazar Mehmet Göktaş ve beraberindekilerin İran dönüşünde gözaltına alınışlarına atıfta bulunularak şu ifadeler kullanıldı:
"Özellikle geçtiğimiz Cumartesi günü emniyet ve savcılıkların şimdiye kadar hiç itibar etmedikleri, gerçeklikle bağdaşmayan komik ihbar e maili ile 60 yaşına gelmiş ve tüm dindar kamuoyunda itibarı bilinen insanların gözaltına alınması tuhaf bir tutumdur. Kolluk her e mail ihbarını ciddiye alıp gözaltı uygulaması yapan bir kurum olmamasına rağmen toplumda itibarı ve dindarlığı bilinen insanlara karşı bir e mail ihbarı ile hemen harekete geçmesi şimdiye kadar pek görülmemiş bir uygulamadır. Ne kadar iyi niyetli olmak istesek de bu uygulamada iyi niyetin olmadığı açıkça gözükmektedir."
"Polis Parayla Küçük Çocuklara İspiyonculuk Yaptırıyor"
"Yine dini duyarlılığa sahip sivil toplum kuruluşlarına karşı son günlerde karalama, sindirme ve ispiyon hareketleri ile gayri yasal baskıların yapıldığı görülmektedir." denilen açıklamada, "Kâhta da küçük çocuklara polis olduğunu belirten kişilerin 100 TL para verip gidin falan STK` ya, orada kim var? kim yok? ne yapıyorlar? Şeklinde ispiyonculuğa alıştırma ve karanlık emellere alet etme faaliyetleri kabul edilemez bir tutumdur. Aynen bunun gibi Adana da İslami STK lara giden gençlere ve ailelere polis olduğunu belirten kişilerin `bu STK lara gitmeyin, bunlar kötüdür.` şeklinde telkinde bulunmaları, derneğe gitmekte ısrar eden gençlerin bizzat evlerine gidip gençleri ve ailelerini, STK lara gitmeme yönünde uyarmaları, hatta tehdit etmeleri sivilleşeceğini belirten devlet mekanizmasının, hala sivil oluşumlara tahammül edemediğini göstermektedir. Dindar nesil İslami STK lara gidip hayırlı bir insan olmaya çalışanları engellemekle oluşmaz. Sokakta binlerce esrarkeş, başıbozuk, sahipsiz ve yanlış ahlaki yönelimlere saplanmış genç varken devletin memuru bunları bırakıp hayatına çeki düzen vermek isteyen Allah` ı ve Peygamberini tanımak isteyen gençleri ve gittikleri STK ları kendine hedef edinmesi iyiye gidiş alameti değildir. Bu tür engelleme faaliyetlerinde bulunanları kınıyor ve sokaktaki kötü ahlak ve alışkanlıklar edinmiş insanlara el atmalarının kendilerine daha hayırlı olacağını belirtmek istiyoruz." denildi.
Başörtü Zulmü Devam Ediyor
Bu hak ihlallerinin dışında kamuoyunun başörtüsü hak ihlalinin ortadan kaldırıldığı şeklinde yanıltıldığının belirtildiği açıklamada, "Hal bu ki çalışma ve eğitim alanında başörtülü bayanlar halen yasaklı bulunmakta eğitim ve çalışma hakları başörtüleri nedeni ile engellenmektedir. Şuan Gaziantep de başörtüsü taktığı gerekçesi ile okula alınmayan ilköğretim, ortaöğretim ve yüksek öğretim öğrencilerinin mağduriyetleri devam etmektedir. Başta Gaziantep olmak üzere Adana, Osmaniye, İstanbul, Kocaeli, İzmir, Bursa, Diyarbakır, Tarsus, Hilvan, Ceylanpınar, Sakarya, Ankara illerinde başörtülü okumak isteyen öğrencilere ve ailelerine tehdit, şantaj, mahkemeye verme ve sürgün gibi mağduriyetlerin yaşatıldığı gözden uzak kalmamalıdır." İfadeleri kullanıldı.
Cezaevindeki Zulümler 12 Eylül Zihniyeti İle Devam Ediyor
Cezaevlerinde yapılan hukuksuz uygulamalara değinilen açıklamada, "Başta Osmaniye ve Pozantı cezaevleri olmak üzere cezaevlerinde insanlık onuru ile bağdaşmayan uygulamaların 12 Eylül zamanından kalma zihniyetle devam ettirildiği, tecavüz, işkence, çırıl çıplak soyma, hazır olda yürüme gibi uygulamaların halen cezaevlerinde devam ettiği görülmektedir." denildi.
"Haksızlıklar Karşısında STK`lar Birlikte Hareket Etmelidir"
Hür Der tarafından yapılan açıklama şu ifadelerle sonlandırıldı: "Demokratik açılım sivil toplum ve sivil anayasa şeklinde devletin dönüşümü dile getirilen bir zamanda ne yazık ki yukarıda belirtilen tüm insan hak ve hürriyetleri ihlalleri bu ülkede yaşanmaktadır. Bu ihlallerin ortadan kaldırılması için tüm sivil toplum kuruluşlarının bu konularda dayanışma göstermesi ve bu haksızlıkların üzerine birlikte gitmesi zorunlu hale gelmiştir. Hükümetin ve bürokrasinin eski alışkanlıkları sonlandırması ancak bu şekilde gerçekleşe bilir."