"Yengem ve bebeği bekleme odasında vefat ettiler"
İki gün önce Cizre Devlet Hastanesine kaldırılan 8 aylık hamile kadın doktor yokluğu nedeniyle hayatını kaybetmişti. Olayla ilgili konuşan hamile kadının kayını, yengesinin bebeğiyle birlikte hastanenin bekleme odasında hayatını kaybettiğini söyledi.
Önceki gün rahatsızlanıp Cizre Devlet Hastanesine kaldırılan 8 aylık hamile kadın Feyruz Polat (31), uzman kadın hastalıkları ve doğum doktoru olmadığı için karnındaki bebeğiyle birlikte hayatını kaybetti.
O gün yaşananlarla ilgili İLKHA'ya konuşan Feyruz Polat'ın kayını Mesut Polat, yengesine, çektiği acı dolayısıyla tüm bağrışmasına rağmen müdahale edilmediğini ve akabinde bebeğiyle birlikte hastanenin bekleme odasında hayatını kaybettiğini söyledi.
Polat, "Kardeşim, gece geç saatlerde eşinin rahatsızlandığını söyledi. Hastaneye gittik. Hastaneye gittiğimizde hastanın, bebeğin kalbini kontrol ettiklerini ve yaşadığını söylediler. Bize Müdahale edecek doktor yok dediler. Şırnak Devlet Hastanesinin yengemi kabul etmediğini söylediler. Hakeza Silopi Devlet Hastanesini de aradıklarını ama kabul etmediklerini söylediler. Zaten işin aslı şu; Silopi ile Cizre, doğum uzmanı nöbetleşe almışlar, bayram tatilinden dolayı -öyle söylediler bize- oysa Silopi Devlet Hastanesinin kabul etmeme gibi bir lüksü yoktu." dedi.
"Hasta iki buçuk saat boyunca odada kendi başına oturdu"
Yengesine iki buçuk saat boyunca müdahalede bulunulmadığını iddia eden Polat, "Biz hastanede kalbine baktıktan sonra, kendimiz, bir yetkili veya personel olmadan tekerlekli sandalye ile bekleme odasına aldık hastayı. Hastaya yapılan sadece tek bir şey var, oksijen tüpünün bağlanması, sadece bunu yaptılar. Hasta iki buçuk saat boyunca odada kendi başına oturdu, eşi de yanında. Doktor hiçbir şekilde müdahale etmedi. Doktordan sevkini istedik, 'ben yapamam, ben gönderemem' diyor. Ambulans istedik 'ambulans yok' diyor. Hasta öylece ihmalden, doktorsuzluktan bekleme odasında vefat etti. Doktorlar ondan sonra geldi." ifadelerini kullandı.
"İhmalden, doktorsuzluktan, ilgisizlikten öldüler"
Polat, "Yengem, iki buçuk saat boyunca bağırıyordu, 'bana bakın, benimle ilgilenin' diye. Kimse ilgilenmedi. Nöbetçi doktor zaten nöbeti geldiğinde kendisinin gideceğini, başka bir doktora hastanın bilgilerini anlatacaklarını söyledi. Hastanın kalbi durduktan sonra iç kanama geçirdi. İç kanamadan sonra kalbi sıkıştı. İkisinin de kalbi orda durdu. Bekleme odasında vefat ettiler. Sonra doktorlar geldi. Bunları ilk müdahale odasına aldılar. Çocuğun ölmediğini, sezaryen ameliyatı ile çocuğu kurtaracaklarını söylediler. Biz ikisinin de öldüğünün farkındaydık. İhmalden, doktorsuzluktan, ilgisizlikten öldüler." diye belirtti.
Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuldu
"Bizim başımıza gelenin, bölgedeki insanların da başına gelmemesini, doktorsuzluktan, hastanesizlikten veya ihmalden kimsenin ölmesini istiyoruz." diyen Polat sözlerine şöyle devam etti:
"Cumhuriyet Başsavcılığına dilekçe verdik, davacıyız. Bu işin peşini bırakmayacağız. İnsanlar batıda nasıl ilgi görüyorlarsa batıda doktorların çoğunluğu nasılsa, aynı hizmeti buraya da vermelerini talep ediyoruz. İlgili makamlardan bunları bekliyoruz. Davacıyız, sonunda kadar davamızın arkasındayız. O insanlar cezalandırılmadığı sürece, o insanların hakkında soruşturma açılmadığı sürece biz rahat olamayız. Vicdanımız rahat olamaz. Biz vicdan azabı ile yaşayacağız."
Yengesinin Silopi Devlet Hastanesine götürülmesi halinde kurtarılma ihtimalinin çok yüksek olduğunu belirten Polat, "Vefatından bir hafta önce kontrole gittiğinde doğum doktoru kendisine; doğumuna yakın, hastaneye gel, sevkini yapıp Diyarbakır Araştırma Hastanesine gönderelim demişti. Ayriyeten aynı doktor, hastanın vefatından sonra ulaşan kişilere, bu hastanın Silopi Devlet Hastanesine götürülmesi halinde kurtarılma ihtimalinin çok yüksek olduğunu söylemiş." dedi.
Geride biri engelli 3 öksüz kaldı
Yengesinin ölümüyle geride 3 çocuk kaldığını ve birinin yatalak olduğunu söyleyen Polat, son olarak şunları dile getirdi:
"Yengemin 3 çocuğu daha var. Yatalak bir tane özürlü çocuğu var. Kim bunun hesabını verecek, kim bunun sorumluluğunu üstlenecek. Bu öksüzlere kim bakacak. Bedensel özürlü yatalak çocuğa kim bakacak. Bakımından kim sorumlu olacak. Nasıl bakılacak. Biz nasıl bakılacağını bilmiyoruz. Artık yetkililer, sorumlu kişiler, bu kişiler hakkındaki kararları bizim çok önemli. Biz davacıyız onlardan, şikâyetçiyiz. Gerekenin yapılmasını yetkililerden talep ediyoruz."
Hastaneden yazılı açıklama
Yaşanan olaydan sonra Cizre Devlet Hastanesi Başhekimliğinden yazılı bir açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"27 Ağustos 2017 tarihinde hastanemiz acil polikliniğine başvuran ve önceden riskli gebeliği olduğu belirtilerek, doğumunun 3. basamak olan bir sağlık tesisinde yapılması gerektiği belirtilen gebeye yapılan tüm müdahalelere rağmen hiç kimsenin ve özellikle biz sağlık camiasının hiç istemeyeceği bir şekilde anne ve bebek ölümünün gerçekleştiği üzücü bir olay yaşanmıştır. Hastanemiz kadrosunda bir ay önceye kadar 6 kadın doğum hekimi bulunurken; bir doktorumuzun yasal doğum sonrası izninde olduğu, üç doktorumuzun engelleyemeyeceğimiz bir durum olan istifalarını verip sözleşmelerini tek taraflı fesh ederek kamudaki memurluk görevinden ayrılışlarını yaptığı ve bir doktorumuz da eş tayini yaparak kurumumuzdan ayrılışlarını yaptıkları görülmüştür. Cizre Devlet Hastanesi olarak çalışma programımız yapılarak liste halinde Şırnak Genel Sekreterliğine iletilmiştir. Genel sekreterlik bilgisi dâhilinde Cizre Devlet Hastanesi ve Silopi Devlet Hastanesi'nde tüm branşlarda olduğu gibi tek olan kadın doğum doktorları ile ilgili programda yapılmıştır. Yönetmelikler ile belirlenen çalışma esaslarında; tek olan branş doktorlarının içap nöbet tutma zorunluluklarının olmadığı belirtilmesine rağmen; ilk 5 günü Silopi Devlet Hastanesinde görev yapan kadın doğum doktoru tarafınca hastalara bakılacağı ve ikinci 5 gününde ise Cizre Devlet Hastanesinde görev yapan doktor tarafınca hastalara bakılacağı planlanmıştır."
"Meydana gelen üzücü olayda vefat eden annenin gebelik takiplerinde doğumunun riskli olduğu ve 3. basamak bir hastanede doğumun yapılması aileye belirtilmiştir." denilen açıklamanın devamında şunlar belirtildi:
"Hasta 112 ambulansı ile Cizre merkez Cudi Mahallesi'nden alınarak acilimize getirilirken hastanın yanındaki refakatçisi tarafınca hasta ile ilgili risklerin bilgisi acil nöbetçi doktorumuza iletilmesi üzerine doktorumuz hastanın sevki için 112 komuta merkezi ile irtibata geçmiştir. Hem Şırnak Devlet Hastanesindeki kadın doğum doktoru ve hastayı kabul eden Silopi Devlet Hastanesindeki kadın doğum doktoru hastanın 3. basamak bir merkeze sevk edilmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Hastaneye getirilişinden itibaren geçen bir saatlik zaman dilimi içerisinde, gelirken de durumu kötü olan hastanın durumunun daha da kötüleşmesi üzerine hastayı hayata döndürme müdahalesi yapılmıştır. Acil uzmanı, çocuk doktoru, genel cerrah doktoru ve 2 acil pratisyen nöbetçi doktor bu müdahaleleri yapmıştır. Müdahaleden olumlu cevap alınmaması üzerine bebeğe son şans verilip nadir yapılan bir müdahale ile genel cerrahi doktoru ve acil uzman doktoru tarafınca acilde sezeryan ameliyatı yapılarak bebek doğurtulmuştur. Bebeğe çocuk doktoru tarafınca canlandırma müdahalesi yapılmıştır. Maalesef tüm müdahalelere rağmen hem anne hem bebek kurtarılamamıştır. Üzücü olaydan dolayı tüm sağlık camiası üzüntü içerisindedir. Yaşanmasından dolayı üzüntü duyduğumuz bu olayda vefat eden anneye Allah'tan rahmet diliyoruz, aileye baş sağlığı ve sabrı niyaz dileyerek gerekli önlemlerin alınması için çaba içinde ve takipçisi olacağımızı belirtiriz." (Ahmet Uçar - İLKHA)