Avarelik ve Benlik Problemi:

Avarelik anlam olarak, başıboş ve hiçbir gayesi olmayan, kendisini hayatın doğal akışına bırakmak olarak tarif edilir. Yaşamı rüzgâr olarak düşünürsek avareler o rüzgâr karşısında ot gibidirler. Rüzgâr nereye eserse ot o yöne eğilir. Bugünkü gençlik ben kimim, neyim, neciyim, nerden geldim, nereye gidiyorum sorularını kendisine sormaz. Ne diyor Yunus Emre “sen kendini bilmiyorsan ya nice okumaktır.” Allah (cc) Zariyat 56’da, “ben insanları ve cinleri ancak bana kulluk etsinler diye yarattım,” demektedir. Bu ayette anlaşılacağı gibi insanın doğal olarak gençlerin bir misyonu ve hedefi vardır: Allaha ibadet etmek. Bu ibadet namaz kılmak, oruç tutmak, hacca gitmek… İle sınırlı değildir. Bunları kapsamakla beraber bir yasam tarzı bir nizamdır. O zaman insan; düşünme, okuma-anlama, kavrama ve hayatında uygulama ile misyonunu yerine getirmeli. Bu günkü gençler bunlardan çok uzak. Gençlerin bu misyondan uzak olmasının nedenleri sadece kendi psikolojilerinden kaynaklanmıyor. İslam dışı beşeri ideolojiler gençleri bu avarelik ve benlik bataklığına itiyor. 21. Yüzyıl hayatı seküler bir hayattır. İnsanlar dünyevileşmiş, menfaatçi ve maddeci olmuş, maneviyat bir kenara atılmış. Gençler bataklığa salıverilmiş ve gençlerin bataklığın içinden kurtulması bir kenara bataklığın farkında bile değil. Biz biliyoruz ki Allah(cc) insanı kokuşmuş balçıktan yapıp ona fiziksel bir şekil verdikten sonra kendi ruhundan üflemiştir. Yani insan iki boyutludur. Biri kokuşmuş balçık (madde), diğeri Allahın ruhu (maneviyat). 21. Yüzyıl gençliği insanın sadece madde boyutunu yani kokuşmuş balçığı tercih etmiştir. Benlik kavramı ise kişinin sadece kendi çıkarlarını düşünmesi ve bu çıkarlar için mücadele verirken her şeyi mubah saymasıdır. Merhum Ali Şeraiti insanın dört zindanı adlı tezinde bu zindanların ilk üçünün sadece isimlerini zikredeceğim. Natüralizm (doğa zindanı), tarihsel zindan ve sosyolojik zindan. Şeraiti bu ilk üç zindandan kurtulmanın bilim ve teknolojiyle olacağını söylemiştir. Dördüncü zindan benlik zindanı; bu zindandan bilim, mantık ve teknoloji ile çıkılamaz. Bu zindandan kurtulmak ancak aşk ve din ile mümkündür. Yani insanın ikinci boyutu olan maneviyattır.

Kadın, Şehvet Ve Aşk Problemi:

21. Yüzyıl bayanları; hayâsızlığı, arsızlığı, iffetsizliği özgürlük olarak biliyorlar. Tesettürü ise kölelik olarak tanımlamaktadırlar. Oysa cahiliye döneminde bile tesettür özgürlüğün sembolüdür. Hür kadınlar tesettürlüdürler. Cariyeler (bayan köleler) açık ve saçıktırlar. Cariye ve hür kadının ayrımı tesettür ile belli olurdu. 21. Yüzyıl bayanları tesettürü hastalık olarak görüp sanki bu hastalığın çaresi açıklık ve saçıklıkmış gibi ilacı kendi isteği ile intravenöz olarak alıp damarlarındaki kanlarına, oradan da kalplerine göndererek özgürleştiklerini zannediyorlar. Oysaki gerçek köleliğin zirvesini yaşıyorlar. Şehvet ve aşk o kadar iç içe girmiş ki 21. Yüzyıl gençliği şehveti aşk olarak nitelendiriyor. Eğer aşk Leyla ile mecnun’un, mem-u zin’in, kerem ile aslı’nın, Ferhat ile şirin’in yaşadığı ise kutsal bir şey olsa gerek. Ama bu günkü gençlik flörtü ve cinselliği aşk sayıp aşkın kutsiyetini lekeliyorlar. Pakistanlı şair Muhammed İkbal’in deyimi ile;
“Aşk Muhammed’in gönlüdür
Aşk Cibrilin kanadıdır
Aşk Tanrının elçisinin sözüdür
Halil’in sıdkı da aşktır
Hüseyn’in sabrı da
Hayat Bedirde, Huneyn’de savaştır
aşk.”

Celal Bayram / Siirt - Yaş: 25

Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.

Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfayı geçmesin. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.