Kuraklıktan göç eden hayvan sahipleri umduğunu bulamadı
Diyarbakır`ın Çınar ilçesine bağlı bir köyde yaşanan kuraklık nedeniyle hayvanlarını alarak Dicle Nehri kenarına çadır kurup yerleşen bir aile, bu yıl umduklarını bulamadıklarını söyledi.
Diyarbakır'ın Çınar ilçesine bağlı Sevindik (Xecîta) köyünde ikamet eden Aker ailesi, köylerindeki kuraklık nedeniyle her yıl yaz aylarında hayvanlarıyla birlikte göç ettiklerini, ancak bu yıl istediklerini verimi alamadıklarını ifade ettiler.
Diyarbakır'ın Merkez Sur ilçesine bağlı Yeşilvadi Mahallesinde Dicle Nehrinin kenarında hasadı yapılmış bir tarlada çadır kuran Aker ailesi, artık hayvancılığını eskisi kadar gelir sağlamadığını belirtti.
Kuraklıktan dolayı köylerini terk ettiklerini söyleyen Nedim Aker, burada da sıcaklık nedeniyle zor günler geçirdiklerini belirtti.
Havaların soğumasıyla birlikte yeniden köylerine döneceklerini ifade eden Aker, saman ve arpa fiyatlarından şikâyet etti.
Hayvanlarından istedikleri verime alamadıklarını anlatan Aker, "Bu kadar hayvandan ancak 3 kilo süt ya aldık ya almadık. Kilosunu bir liraya, bir buçuk liraya satarak geçimimizi yapıyoruz. Başka da gelirimiz yok. Köyümüzü de gördünüz hep taşlık, geçimimizi yapmak için ekilecek tarla bile yok. Saat 06.00'da kalkıp yaylaya, dereye gidip hayvanları 18.00'e kadar otlatıyoruz. Çok zordur ama mecburen yapıyoruz, yoksa geçimimizi ne ile yapacağız, ne ile sağlayacağız? Kim 4-5 ay evini, yurdunu terk etmek ister." dedi.
"80 yaşına gelmiş biriyim, mecbur olmazsam bu sıcaktan bu çölde olur muydum?"
80 yaşında olduğunu ama geçimlerini sağlamak için göç ettiklerini söyleyen Fuat Aker ise "Biz fakiriz. Ne tarlalarımız ne tapularımız ne de şehirde evimiz var. Geçimimiz sadece hayvancılıktır; durumumuz ortada. Ürünlerimiz para etmiyor. Hayvanlarımızdan günde üç kilo süt alıyoruz. Peki, biz bu hayvanlarımızı nasıl yetiştirelim, nasıl besleyelim?" diye belirtti.
Yerleştikleri bölgede bazı temel ihtiyaçlarını karşılamakta sıkıntılar yaşadıklarını aktaran Aker, "Çölde olduğumuzdan dolayı sivrisineklerden çok rahatsız oluyoruz. İçecek suyumuz yok, bulsak bile sağlıklı su değil ama mecburiyetten dolayı içiyoruz. 80 yaşına gelmiş biriyim. Mecbur olmazsam bu sıcakta bu çölde olur muydum?" ifadelerini kullandı.
Üç ailenin hayvancılıkla uğraştığını ama buna rağmen hayvanlarını otlatacak otlak olmadığını söyleyen Nurcan Aker "Burada her gün yaptığım iş, hayvanlara yem verip sütlerini sağmaktır. Aynı zaman çobanlık da yapıyorum. Hayvanlarımızın sütü azdır ve süt de çok ucuzdur. Göçerlik durumumuz bu şekildedir ve iyi olmayan durumumuz da ortadadır. Hayvan beslemek zorlaştı. Samanın kilosu 50 kuruşa kadar yükseldi." dedi.
5'inci sınıfa geçtiğini aynı zamanda yazın ailesine hayvanları otlatmada yardım ettiğini ifade eden İbrahim Aker de köyde yaşamayı daha çok sevdiğini anlattı. (Mehmet Çelik M. Hüseyin Temel -İLKHA)