• DOLAR 34.478
  • EURO 36.572
  • ALTIN 2924.984
  • ...
Türkiye-Almanya Arasında GERİLİM TIRMANIYOR
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

İSMAİL DALKILIÇ- DOĞRUHABER

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ile yaşanan gerilimden Almanya'yı sorumlu tuttu. Yaklaşan seçimler nedeniyle Türkiye'nin "hırpalanmaya" çalışıldığını söyleyen Erdoğan, gurbetçilere "Türkiye düşmanı olmayan partilere oy verin" çağrısı yaptı. Başta Merkel olmak üzere Alman siyasetçiler Erdoğan'ı "iç işlerine müdahale" etmekle suçladı. Erdoğan yaptığı açıklamada; “Almanya şu ana kadar kendi iç siyasi çekişmelerini sürekli olarak Türkiye ile ve diğer bazı AB ülkelerini de yanına almak suretiyle bu sürece taşımıştır. Almanya, AB müktesebatına uymayan bir ülke konumuna düşmüştür. Almanya'daki bütün soydaşlarıma diyorum ki sakın bir yanlışa düşüp de ne Hristiyan Demokratları ne SPD'yi (Sosyal Demokrat Parti) ne Yeşilleri desteklemeyin. Bunların hepsi Türkiye düşmanıdır" demişti. Erdoğan`ın sözleri sonrası Alman politikacıların yaptığı açıklamaları değerlendiren Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, “Çok saygısızca, çok küstahça, edep sınırlarını aşan açıklamalar var. Bu açıklamaları ve saygısız dili buradan kınadığımı ifade etmek isterim.” şeklinde konuştu.

ALMAN SİYASİLER PEŞPEŞE AÇIKLAMALARDA BULUNDU

Erdoğan`ın sözleri üzerine Almanya`dan peş peşe açıklamalar geldi.  Almanya Başbakanı Angela Merkel, Federal seçimlere Türkiye'den hiçbir müdahaleye müsamaha gösterilmeyeceğini söyledi. Herford'da parti mitingi sırasında konuşan Merkel, "Türkiye kökenliler de dahil tüm Alman vatandaşlarının özgür seçim hakkı vardır. Hiçbir müdahaleye müsamaha göstermiyoruz" dedi. Yeşiller Partisi liste başı adayı Cem Özdemir de Erdoğan'ı eleştiren isimler arasında. Erdoğan'ın seçimlere beş hafta kala yaptığı çağrıyı biraz şaşırtıcı bulduğunu söyleyen Özdemir, "AfD'nin Erdoğan'ın listesinde yer almaması ilginç. Bu da onların ideolojisi ile Erdoğan arasındaki bağı gösteriyor" şeklinde konuştu. Hristiyan Sosyal Birlik Parti (CSU) Genel Sekreteri Andreas Scheuer ise açıklamasında, "Federal seçimler için seçim direktifleriyle Boğaziçi'ndeki despot sınırları aşıyor" şeklinde konuştu. Erdoğan'ın katlanılamaz bir şekilde Alman iç politikasına karıştığını söyleyen Scheuer, "Erdoğan Türkiye kökenli Almanları beşinci sütunu haline getirmeye çalışıyor" ifadelerini kullandı.

“BURADA HİÇ KİMSENİN ANKARA'DAN DİREKTİFLERE İHTİYACI YOK!”

Federal Meclis Türk-Alman Parlamenterler Grup Başkanı Michelle Müntefering de "Almanya'daki seçimler, eşit, özgür ve gizlidir. Bu ülkede yaşayan vatandaşların muhakeme gücü de buna gereksinim duyuyor. Burada hiç kimsenin Ankara'dan direktiflere ihtiyacı yok" dedi. Hristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) Cemile Giousouf, verdiği demeçte, "Türkiye kökenli Alman vatandaşları ülkeleri için neyin iyi olduğunu Sayın Erdoğan'dan daha iyi biliyor. Çoğunluk onun iç politikasına alet edilmekten bıktı" şeklinde konuştu.

“ÖZGÜR VE DEMOKRATİK TÜRKİYE İÇİN SAVAŞANLARA DAHA ÇOK DESTEK OLACAĞIZ”

Almanya'da Sosyal Demokrat Partili (SPD) Başbakan adayı Martin Schulz, Erdoğan'ın Almanya seçimlerine yönelik yaptığı boykot çağrısını eleştirdi. Schulz, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Erdoğan ölçüyü iyice kaçırdı. Özgür ve demokratik Türkiye için savaşanlara daha çok destek olacağız" dedi.

'EDEP SINIRLARINI AŞAN AÇIKLAMALAR VAR'

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ Yozgat'ta yaptığı açıklamada Alman siyasilerin açıklamalarını değerlendirdi. Bozdağ; “Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı açıklamanın hedefi, Almanya'da Alman vatandaşlığı almış, Almanya'da oy verme ve seçilme hakkı bulunan Türk kökenli vatandaşlara yönelik bir çağrı ama diğer Alman vatandaşlarına bir çağrı yapmadı. Bu, çok açık ve net ama buna rağmen bakıyorsunuz çok saygısızca, çok küstahça, edep sınırlarını aşan açıklamalar var. Bu açıklamaları ve saygısız dili buradan kınadığımı ifade etmek isterim. Bu açıklamaları ve saygısız dili buradan kınadığımı ifade etmek isterim.

Almanya Türkiye ilişkilerinde gelinen noktada Alman siyasetçilerin ve yöneticilerin çok büyük kusurları var.” Dedi.

'TÜRKİYE'YE KARŞI ALINAN TUTUMLAR VAR'

FETÖ'ye karşı da çok net bir şekilde Almanya'nın bir sığınak olduğunu, FETÖ'cülerin Almanya'ya kaçtığını aktaran Bozdağ, "Bütün bunlar Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerin olumsuz etkilenmesi sonucunu doğuruyor. Burada kendi sözlerini ve eylemlerini, tutumlarını sorgulaması gereken Alman yetkilileridir, siyasetçileridir, yöneticileridir. Türkiye'nin yaptığı bir şey yok. Türkiye'ye karşı alınan tutumlar var. Can Dündar, Türkiye mahkemelerince cezaya çarptırıldı ama şu anda Almanya'da Cumhurbaşkanı düzeyinde kabul görüyor ve ağırlanıyor. Bütün bunları Türkiye takip ediyor. Almanya'da böylesi bir suçtan ceza almış birisi Türkiye'de bulunsa Cumhurbaşkanı düzeyinde ağırlansa Alman hükümeti, halkı ve siyasetçileri ne der? Almanya aleyhine terör faaliyetinde bulunanlar Türkiye'de himaye görse Almanya'da darbe teşebbüsüne kalkışanlar Türkiye'de himaye görse ve Almanya ile ilgili başka şeyler olsa bunlar hoş karşılarlar mı? Karşılamazlar. Biraz Türkiye ve Türk halkıyla empati yapmalarında fayda olduğunu ifade etmek isterim.” ifadelerini kullandı.

5 MADDEDE TÜRKİYE-ALMANYA GERGİNLİĞİ

Türkiye-Almanya ilişkileri zorlu bir dönemden geçiyor. Türkiye`deki 15 Temmuz darbesi ve referandum sürecinde Almanya`nın Türkiye karşıtı tavrı sonrası, Türkiye İncirlik kartını devreye koydu. Yaşanan bu krizlerin ardından son olarak da Erdoğan'ın seçimleri boykot çağrısıyla ilişkiler bir kez daha gerildi. Beş maddede son dönemdeki krizler:

1-ERDOĞAN'DAN SEÇİM ÇAĞRISI

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Türkiye'yle ilgili Gümrük Birliği açıklamalarını eleştirerek, Almanya'yı "iç çekişmelerini bu sürece taşımakla" suçladı. Almanya'da 24 Eylül tarihinde yapılacak genel seçimlerle ilgili olarak Almanya'daki Türkiyelilere seslenen Erdoğan, "Hristiyan Demokratlar, Sosyal Demokratlar (SPD) ve Yeşillerin Türkiye'nin düşmanı olduğunu" söyledi ve Türk kökenli seçmenlere "Türkiye'ye karşı düşmanlık yapmayan siyasi partileri destekleme" çağrısında bulundu.

2-TUTUKLAMALAR

Die Welt gazetesi Türkiye muhabiri Deniz Yücel'in tutuklanması, Ankara ile Berlin arasında gerilim yaratan konuların başında geliyor. "Terör propagandası yapmak ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek" suçlamasıyla 27 Şubat'ta tutuklanan Yücel'in özgürlüğüne kavuşması için Almanya Başbakanı Angela Merkel'in de aralarında olduğu çok sayıda politikacı Ankara'ya çağrıda bulundu. Ancak Türkiye, Yücel'in iadesine karşı çıkıyor. Büyükada'da gözaltına alınan ve ajan oldukları öne sürülen kişiler arasında yer alan Alman vatandaşı Peter Steudtner, "silahlı terör örgütüne yardım etmek" suçlaması ile tutuklandı. Steudtner'in serbest bırakılmasını isteyen Almanya, Türkiye ile ilişkilere yönelik yeni adımlar atma kararı aldı. Steudtner'le birlikte Türkiye'de hapiste olan Alman vatandaşlarının sayısı 9'a çıktı.

3-İNCİRLİK HAVA ÜSSÜ

İncirlik krizi uzun süre iki ülke arasında gerginlik yaşanmasına yol açtı. Tüm siyasi girişimlere karşın Alman vekillerin İncirlik Üssü'ndeki Alman askerlerini ziyaret etmelerine Türkiye tarafından izin verilmemesi üzerine konu Federal Meclis gündemine taşındı. Federal Meclis'te 21 Haziran'da yapılan oylamada, Adana'daki İncirlik Hava Üssü'nde görev yapan Alman askerlerinin Ürdün'ün Azrak kentindeki Muvaffak Salti Hava Üssü'ne taşınmasına karar verildi. IŞİD'e karşı oluşturulan uluslararası koalisyona destek veren Alman askerlerinin bir NATO ülkesinden NATO üyesi olmayan Ürdün'e taşınması, Alman federal ordusunun tarihinde bir ilk oldu.

4-DARBECİLERE SIĞINMA HAKKI

15 Temmuz'daki darbe girişimi sonrası Almanya'ya iltica talebinde bulunan, aralarında üst rütbeli askerler ile diplomatların da bulunduğu darbecilere iltica hakkı tanınması, Berlin ile Ankara arasında gerginlik oluşturan konular arasında bulunuyor. Alman İçişleri Bakanlığı tarafından Mayıs ayında yapılan açıklamada, Almanya'ya sığınma başvurusunda bulunan Türkiye vatandaşlarının 217'sinin diplomatik pasaporta, 220'sinin de kamu görevlilerine verilen hizmet pasaportuna sahip olduğu belirtilmişti. Türkiye, Almanya'ya sığınan subayların darbe girişiminde sorumlu tuttuğu Gülen yapılanması ile bağlantısı olduğu gerekçesiyle iade edilmesini istiyor ancak Almanya bu talebi reddediyor.

5-REFERANDUM ETKİNLİKLERİNİN İPTALİ

Türkiye'de 16 Nisan'da düzenlenen Anayasa değişikliği referandumu öncesinde Türkiyeli bakan ve siyasetçilerin Almanya'da Türkiyelilere hitaben yapmak istediği konuşmalara izin verilmemesi ve etkinliklerin çeşitli gerekçelerle iptal edilmesi iki ülke arasında gerginlik meydana getirdi.

RAKAMLARLA ALMANYA-TÜRKİYE EKONOMİK İLİŞKİLERİ

Almanya'nın Türkiye'ye yönelik yeni önlemler alma kararı sonrası gözler iki ülke arasında ekonomik ilişkilerin boyutuna çevrildi. Peki, Almanya ve Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerde ibre kimden yana?

DIŞ TİCARETTE ALMANYA 1. SIRADA

Almanya, Türkiye'nin en önemli ticaret ortağı konumunda bulunuyor. Almanya, 2016 yılında Türkiye'nin ihracatında birinci sırayı alırken ithalatında Çin`in ardından ikinci sırada yer aldı.

Türkiye Ekonomi Bakanlığı'nın web sitesinde yer alan verilerine göre 2016 yılında Türkiye dış ticarette ihracatının yüzde 9.8'si olan 14 milyar dolar değerindeki kısmı Almanya'ya yaptı.

ALMANYA`DAN EN FAZLA İTHALAT YAPAN 2. ÜLKE TÜRKİYE

Almanya 21.5 milyar dolarla Çin'den sonra Türkiye'nin en fazla ithalat yaptığı ikinci ülke konumunda bulunuyor. Bu toplam ithalatın yüzde 10.8'ini oluşturuyor.

TURİZM

Türkiye'ye en fazla turist Almanya'dan geliyor. Yaşanan “terör” eylemleri ve Rusya ile yaşanan krizin etkisiyle Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın verilerine göre 2016 yılında Türkiye'ye gelen turist sayısı dokuz yılın en düşük seviyesi olan 25.4 milyona düşmüş, Alman turist sayısında da bir önceki yıla göre yüzde 30'a yakın kayıp yaşanmıştı. Ancak buna rağmen Almanya en fazla turist gönderen ilk üç ülke arasında yer almıştı.

DOĞRUDAN YATIRIMLAR

Ekonomi Bakanlığı verilerine göre 2002-2017 yılları toplamında Almanya en fazla doğrudan yatırım yapan 6. ülke konumunda bulunuyor. Türkiye`ye yapılan doğrudan sermaye yatırımlarında Almanya`nın payı bu dönemde 8.97 milyar dolarla yüzde 6.3 seviyesindeydi. Aynı dönemde en fazla doğrudan yatırımı 22.1 milyar dolarla Hollanda yaptı. ABD ikinci, Avusturya üçüncü, İngiltere dördüncü ve Lüksemburg beşinci sırada yer aldı. Diğer taraftan Türkiye'de 6800 civarında Alman sermayeli şirket bulunuyor.

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir