Diyarbakır'ın Hani ilçesinde evinden çıktıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan 13 yaşındaki Yasin Yıldız'ın ailesi, yetkililerden çocuklarının bulunması için yardım bekliyor.

Hani'ye bağlı Gürbüz Mahallesi'nde ikamet eden Yasin Yıldız (13), dün sabah saatlerinde evden çıktıktan sonra ortadan kayboldu. Ailesinin tüm aramalarına rağmen izine rastlanılmayan küçük Yasin'in hayatından endişe ediliyor.

Oğlunun her hangi bir sorununun olmadığını ifade eden baba Abdulhalim Yıldız, oğlunu görenlerin polise haber vermesini istedi.

Oğlunun kendi halinde bir çocuk olduğunu dile getiren Yıldız, "Biz aile olarak Hani ilçesine bağlı Gürbüz Mahallesi'nde otuyoruz. Oğlum cuma günü okuduğu medreseden eve geldi. Bir gün evde kaldı, pazar günü de Diyarbakır'a döndü. Oğlumun gittiği medresenin hocası beni arayarak oğlumun medreseye gelmediğini söyledi. Ben de akşama kadar bekledim, belki bir yere takılmış diye. Sonra Hani Karakoluna gittim. Ardından büyük oğlumu Diyarbakır'daki çocuk bürosuna gönderdim. Oğlum kayıp başvurusunu yaptı. Kayıp başvurusunda polisler oğluma araştırılacağını söylediler." dedi.

"Çocukta herhangi anormal bir durum yoktu"

Oğlunu görenlerin polise haber vermesini isteyen Yıldız, "Allah rızası için gören olursa ya polis karakoluna ya da bize telefon açsınlar. Çocuğumun ahlaki durumu iyiydi ve kendi isteğiyle medreseye gidiyordu. Çocukta herhangi anormal bir durum da yoktu. Biraz araştırdık, oğlumun Kayapınar ilçesinde 'Huzurevleri Cami Köşesi' durağında indiğini, otobüs şoföründen öğrendik. O bölgede bulunan bir alışveriş merkezinin güvenlik kameralarını inceledik. Görüntülerde çocuğun üst geçitten yolun karşısına geçtiği görülüyor. Ardından kamera açısından kayboluyor ve akıbetini bilmiyoruz." ifadelerini kullandı.

Oğlunun hayatından endişe ettiklerini söyleyen anne Güllü Yıldız ise oğlunun cuma günü medreseden izne geldiğini ve dünden beri kaybolduğunu belirtti.

Anne Yıldız sözlerine şöyle devam etti: "Cuma günü saat 16.00-18.00 civarıydı. Oğlum medreseden eve geldi. Zaten 3-4 haftaydı eve gelmemişti. Genelde bir iki haftada bir eve gelmesini isterdik, ona göre hareket ederdi. Ona alışması için bir aya yakın kalmasını istemiştik. Bir aydır izne gelmemişti, cuma günü eve geldi. Çocuklarım Yasin'in geldiğini bana söylediler.  Geldi öptü, babasını sordu, yemeğini yiyip aşağı indi. Sabah oldu biz saman işleri vardı yapmaya gittik o da geleceğini söyledi ve beraber eğlenip iş yaptık. Ablası ona medreseden memnun olup olmadığını sordu. Oğlum 'Valla abla yerimden çok şükür memnunum, şikâyetçi değilim.' dedi. Bana 'Pazar günü saat 06.00-07.00 gibi beni kaldır dersim var, ben dönüyorum medreseye' dedi. Sabah kaldırdım, araba gelmedi. Saat 09.50 gibi araba geldi. Kahvaltı etti ama bana bu sefer 'anne ben gidiyorum hadi eyvallah' demedi. Ona abisinin para verip vermediğini sordum, verdiğini söyleyip gitti."

"Ne küsmek ne kavga ne şiddet hiçbir şey yoktu"

Oğlunun gitmesinden belli bir süre sonra medrese hocasının babasını aradığını ve oğlunun medreseye gelmediğini söyleyen Yıldız, "Biz yine tarlaya gittik. Babası bana 'Yasin medreseye gitmiş mi? Hoca bana gelmediğini söyledi' dedi. Ben de sabah 10.00'da gittiğini söyledim. O dakikadan bu dakikaya dönüşü olmadı bize. Ben 'Belki internette kaldı' dedim. Kardeşim Diyarbakır'da, onu da aradım, oğlumun kendilerine gelmediğini söyledi. Belki bir arkadaşına takıldı diyerek akşama kadar bekledik, bir cevap gelmedi. Artık ondan sonra biz de şüpheye girdik. Bu çocuk babasının telefon numarasını biliyor, evimizi biliyor, kendini ifade edebiliyor. Ben korkuyorum ki başı bir yerde sıkışık olabilir. Ne küsmek ne kavga ne şiddet hiçbir şey yoktu. Özellikle hiçbir şey üzerinde yok, kendi kıyafetiyle geldi, geri döndü. Allah'a güveniyorum, devlete, millete güveniyorum. İnsan böyle yaşayınca çok merak ediyor. Görüyoruz televizyonlar da neler oluyor." şeklinde konuştu. (M. Hüseyin Temel, Emrah Deniz - İLKHA)