Diyarbakır il Müftüsü Burhan İşleyen ve ilçe müftülerin katılımıyla düzenlenen tören, Habib Kalaç'ın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Programda ilahi ve ezgiler seslendirildi.

Daha sonra programda açılış konuşması yapan Diyarbakır Dini Yüksek İhtisas Eğitim Merkez Müdür Fatih Çakmak, kökü sağlam bir medeniyetin mensubu olarak, geçmişin müktesebatını gelecek nesillere aktaracak bugünü ve geleceği inşa etmede rol alacak nesillerin yetişmesi, hiç şüphesiz nitelikli personelin azimli çalışmalarıyla gerçekleşeceğini söyledi.

Çakmak,  "Hz. Peygamberin vefatı ile birlikte onun nebevi sorumluluklarını tamamı, varis edindiğini ilan ettiği âlimlere yani nitelikli din görevlilerine intikal etmiştir. Dini Yüksek İhtisas Merkezimizde bu nebevi misyona sahip çıkan ve bu toplum için her türlü ahlaki erozyona karşı koyacak cesameti kendilerinde bulacaktır. Toplumsal sapma ve bozulmazlarının din bilginlerinin dejenerasyonuyla doğru orantılı olduğunu ifade buyuran Hz. Peygamber âlimlerin toplumsal tezkiyenin ve ilahi rahmetin toplumda var oluşun garantörü ilan etmiştir." dedi.

Dini Yüksek İhtisas Merkezlerinin misyonu Diyanet İşleri Başkanlığının bünyesinde sadece müftü ve vaiz yetiştirmek olmadığını vurgulayan Çakmak, "Dini Yüksek İhtisas Merkezlerimizin misyonu Diyanet İşleri Başkanlığımız bünyesinde sadece müftü ve vaiz yetiştirmek değil, dinimizi temel kaynarlardan öğrenip sosyal bilimlerden yararlanarak insanlığı sunan İslam dinin temel kaynaklarından hareketle İslam kültür mirasını anlayan ve anlamlandıran hizmet alanını ülkemizle sınırlamayıp kendisini tüm insanlığın hizmetine adayan İslam âlimleri bilginleri yetiştirmektir." ifadelerini kullandı.

Daha sonra konuşan Diyarbakır İl Müftüsü Burhan İşleyen, mezun olan öğrencilere seslenerek, görev yapacakları yerlerde insanların gönüllerine dokunmalarını istedi. İşleyen, "Gittiğiniz, görev yaptığınız yerlerde topluma, kup kurak yerlere öyle dokunun ki dokunduğunuz insanlar Hızırın oturduğu yerin yeşermesi gibi yeşersin." dedi.

Çok sayıda âlimin olmasına rağmen bölgenin acı bir tablo ile karşı karşıya olduğunu ifade eden İşliyen, "Bu bölgede çok sayıda Âlimle, Seyda'mızla, müderrisle karşılaşıyoruz. Biz sadece diyanet camiası olarak Diyarbakır'da yaklaşık 3 bin kişiyiz. İlahiyat fakültesi mezunu arkadaşlarımız var. İlahiyat fakültesinde yüzlerce öğrencimiz var. Ama guslü bilmeyen gençlerimiz var. Allah'ı duymamış insanımız var. Sahabenin bize emanet olarak bırakmış olduğu topraklarda surların diplerinde uyuşturucu çekikte körpe bünyesi tiril tiril titreyip, çektiği aşırı dozda uyuşturucunun etkisiyle ölen çocuklarımız var. Sur'un diplerinde 639'dan bugüne kadar gayrimüslim ayağı değmemiş Ulu Cami'nin hemen önünde çırılçıplak gezen, fuhuş batağına düşmüş kızlarımız, kadınlarımız var." şeklinde konuştu.

Konuşmanın ardından derece ile mezun olan öğrencilere belge ve çeşitli hediyeler takdim edildi. (Emrah Deniz, Abdurrahman Tetik-İLKHA)