KUDÜS - İşgal rejimi polisinin Harem-i Şerif'in kapılarına kurduğu metal arama dedektörlerini protesto eden Filistinli Müslümanlara destek için Aksa'nın kapısına gelen Başpiskopos Atallah, burada AA muhabirine özel açıklamalarda bulundu.

Hıristiyanıyla Müslümanıyla tüm Filistin halkının işgal ve ırkçılığa karşı tek vücut olduğunun herkes tarafından bilindiğini vurgulayan Başpiskopos Atallah, şunaları kaydetti:

"Mescid-i Aksa'yı hedef alanlarla, Hristiyanların vakıflarını hedef alarak buraları yasa dışı bir şekilde ele geçirip çalanlar aynı kişilerdir. Bizler Filistinli Hristiyan ve Müslümanlar olarak, İsrail'in hepimizi hedef alan aç gözlülüğüne karşı birliğimizi muhafaza etmeliyiz. Kudüs'teki kiliseler Mescid-i Aksa ile dayanışma içerisinde olduklarını ilan etti ve biz de Müslüman kardeşlerimize olan desteğimizi tekrar etmek için bugün buradayız. Mescidi-i Aksa'nın hedef alınması sadece Müslümanlara karşı değil, aynı zamanda Hristiyanlara karşı da yapılmış bir eylemdir. Biz özgürlüğü için mücadele eden tek bir halkız."

Başpiskopos Atallah, son bir haftada birçok kez Aksa'nın kapısına gelerek İsrail'in ihlallerine karşı Müslümanlara desteğini ortaya koymuştu.

Kudüs'te geçtiğimiz cuma günü de bir Hristiyan'ın, Müslümanlara destek için namaz kılan cemaatle birlikte saf tuttuğu ve İncil okuyarak dua ettiği görülen fotoğraf sosyal medyada geniş yankı bulmuştu.

Filistinli Hristiyanlar da fanatik Yahudilerin hedefinde
Fanatik Yahudiler zaman zaman Filistin ve İsrail'deki kiliselere ve Hristiyanlara ait diğer mekanlara da saldırılar düzenliyor. Bu saldırıların başını çeken grup ise Lehava (Kutsal Topraklar'da Asimilasyon Önleme Örgütü) adlı siyonist bir örgüt.

Lehava'nın Genel Sekreteri Bentsi Gofstein, 2015 yılında katıldığı bir televizyon programında, "kiliselere saldırılmasını onayladığını" söylemişti. Bunun üzerine "Kutsal Topraklardaki Katolik Makamları Kurumu" Genel Sekreteri Peder Pietro Felet, Gofstein'ı İsrail polisine şikayet etmişti.

Saldırganlar ceza almıyor
Felet tarafından yirmiden fazla patrik ve piskopos adına yapılan şikayet başvurusunun, "İsrail kontrolündeki topraklarda kilise binalarına ve sivillere yönelik artan güvenlik endişelerine dikkat çekmeyi amaçladığı" belirtilmişti.

Felet'in polise sunduğu şikayet dosyasında, Hristiyanların İsrail'deki dini mekanlarına yapılan bazı saldırılara değinilerek, bu saldırıların faillerinin bir çoğunun adalet önüne çıkarılmadığı hatırlatılmıştı.

Kudüs'teki Rum Ortodoks Kilisesi okuluna 2015 yılında düzenlenen saldırıda, okulun banyolarını ateşe verilerek duvarlarına "Hristiyanlık karşıtı" grafitiler yazılmıştı. Rum Ortodoks Papazı Aristarchos saldırının ardından yaptığı açıklamada, "Üzüntü verici bir olay. Daha önce radikal Yahudiler gelip bizi tehdit etmişti." açıklamasında bulunmuştu.

Noel kutlamaları kısıtlanıyor
İsrail'in tarihi Filistin topraklarını işgalinden sonra Müslümanlar gibi on binlerce Filistinli Arap Hristiyan da ülkesini terk etmek zorunda kalarak mülteci konumuna düştü. Bugün 8,5 milyon nüfuslu İsrail'de yaşayan Hristiyan Arapların sayısı 123 bin civarında. Bu Hristiyanların çoğunluğunu temsil eden kilise ise Rum Ortadoks Kilisesi.

İşgal altındaki Filistin topraklarında (Doğu Kudüs, Batı Şeria ve Gazze) yaşayan Hristiyan Arapların genel nüfusa oranı İsrail kurulmadan önce yüzde 15 iken, bugün yüzde 2'lere kadar gerilemiş durumda. Bu da yaklaşık 50 bin kişiye tekabül ediyor.

Hristiyanlar Kudüs ve Beytullahim gibi en kutsal dini merkezlerin bulunduğu Filistin'den göç etmelerinin sebebinin, İsrail'in ayrımcı politikaları olduğunu belirtiyor. Noel kutlamaları için Batı Şeria'dan Kudüs'e geçmek isteyen Filistinli Hristiyanlar her yıl İsrail askerleri tarafından zorla engelleniyor.

Filistinli Hristiyanlar da tıpkı Müslümanlar gibi İsrail işgaline karşı yürütülen mücadelenin aktif bir şekilde içerisinde yer alıyor. Direnişe katılan en meşhur Filistinli Hristiyanların başında ise solcu Filistin Halk Kurtuluş Cephesi'nin (FHKC) kurucularından olan George Habeş geliyor.