JİTEM Gitti Yerine PİTEM Geldi!
Adana`da bazı dernek müdavimi gençlere yönelik polis tarafından `Derneğe gitme!` şeklinde baskı yapıldığı iddiası üzerine İnsani Hürriyetler ve İnanç Platformu Basın Danışmanı Av. M. Halis Yetkiner, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Söz konusu iddiaların vahim olduğunu belirten Yetkiner, eskiden JİTEM`in (Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele Timi) böyle faaliyetler sürdürdüğünü şimdilerde ise JİTEM gidip yerine PİTEM`in (Polis İstihbarat ve Terörle Mücadele Timi)gelerek bu faaliyetleri devraldığını söyledi.
Yağmurdan Kaçarken Doluya Tutulduk
Geçmiş dönemlerde yaşanan hukuksuzlukların şimdiki hükümet döneminde de devam etmesini değerlendiren Yetkiner; "Bu gün geldiğimiz durum kaçınılmaz bir sonuçtur. Burada ben, Müslümanların da oy verdiği desteklediği bir iktidarın yaptığı bir hatalı işlem olduğuna inanıyorum. İktidar, kendisini destekleyenlerle birlikte yağmurdan kaçarken doluya tutuldu."dedi.
JİTEM Gitti Yerine PİTEM Geldi
Geçmişte JİTEM tarafından kendisinin de tehdit edildiğini belirten Yetkiner; "Geçmişten biliyoruz ki bir JİTEM vardı. Hatta benim büroma da geldiler, beni de tehdit ettiler. Bunlar JİTEM adı altında faaliyet yürütüyorlardı. Ama bütün ısrarlara rağmen böyle bir birimin, böyle bir oluşumun olmadığı söylendi. Şimdi yapılanlara, hareketlere, tavırlara bakıyoruz, yapılanlara bakıyoruz. Sanki JİTEM gitti yerine PİTEM geldi. Yani Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele Timleri gitti. Yerine Polis İstihbarat ve Terörle Mücadele Timleri geldi. Ben bunlara terör müfrezeleri diyorum.
Neden terör müfrezeleri diyorum. Çünkü son günlerde Adana şehrinden bana intikal eden 30`a yakın aile var. Bunların çocukları tehdit ediliyor. Çocukları dershaneden alınıp götürülüyor. Çocukları yoldan çevriliyor. Aile reisi gitmiş amelelik edip çalışıyor. Çocuğunu evden alıyorlar, okuldan alıyorlar, dershaneden alıp götürüyorlar. Götüren kimdir, necidir, belli değil!"dedi.
28 Şubat Sürecinde Olan Bitenlerle Şimdikiler Arasında Ne Fark Var?
Son günlerde yaşanan hukuksuzluklarla 28 Şubat sürecini kıyaslayan Yetkiner; "Şimdi düşünün 28 Şubat sürecinde olan bitenlerle şimdikiler arasında bir fark var mı? Gidiyorlardı bir subayı görevden atıyorlardı. Bu subay başka bir iş buldu mu gidip o insanın işine son veriyorlardı. Şimdi son iki üç gün içerisinde bana intikal eden bir iki olay biliyorum. Gidiyorlar bir iş yerinde çalışan işçinin patronuna; işte bu Müslümandır, bu örgütçüdür, bu Vahabidir, bu Selefidir, bu şöyledir, bu böyledir diyerek o insanın işten atılmasını sağlıyorlar. Bu olayı gördüğümüz zaman anlıyoruz ki artık bir suçla mücadele bir terörle mücadele yok, tamamıyla ideolojik bir savaş var. Yani bir birim devlet içerisinde, emniyet içerisinde, Adana Emniyeti içerisindedir. Adeta Müslümanlara savaş ilan etmiş. Biz sizinle her platformda, her yerde savaşırız dercesine bir takım uygulamalar var.
Geçmişte benim avukatlığını üstlendiğim bir genç yanıma geldi. Çocuğunu gidip dershaneden almışlar. Çocuk 11-12 yaşlarında. Ona, `gel seninle konuşacağız, sana para verelim, sana destek olalım. E nedir?! Evinde ne olup bitiyor? Babanla annen ne yapıyor? Gittikleri dernekte ne yapıyorlar? Bunları bize gelip söyleyeceksin.` Bu şekilde bir takım uygulamalar. Bunların benimsenmesi, bunların infial yaratmaması kesinlikle mümkün değildir.
Söz konusu uygulamayı yapanların tespit edilmesi gerektiğini belirten Yetkiner, "Bunu yapan polis içindeki birimleri gerçekten devlet görevlisiyse, gerçekten yasaların verdiği bir yetkiye istinaden hareket ediyorlarsa neden o zamangittikleri ailelerin evlerinde, biz yeşil kart bürosundan geliyoruz, biz Kızılay`dan geliyoruz, Biz okul aile birliğinden geliyoruz` diyerek gidiyorlar. İçeriye girdikten sonra bu defa başlıyorlar üstü kapalı tehditlere.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içerisinde hiçbir yayın yasağı olmayan 50-60 bin tirajlı bir gazete düşünün. Bu gazeteleri alan aileler tehdit ediliyor.Teker teker ziyaret edilip tehdit ediliyorlar. Bir dergi düşünün bu dergiyi alıyorsunuz, bu derginin bir yasaklama kararı yok, suç değil, Kültür Bakanlığı`nın satmış olduğu bandrol yapıştırılmış dağıtılıyor. Bu dergiyi aldığınız için taciz ediliyorsunuz. Hem de bunu yapanlar devlet birimleri, Emniyet içerisinde yuvalanmışbir birim. Ben bunları JİTEM`in yerine kendi kendilerini ikame eden PİTEM olarak niteliyorum."dedi.
Yapılanların muhakkak bir gün hesabının sorulacağını belirten Yetkiner; "Bu kişilere sesleniyorum. Bakınız bu gün bundan 14-15 sene önce JİTEM denen o kanun dışı devletiçerisinde yuvalanmış çetelerden bu gün hesap soruluyor. Bu günün de hesabı 14-15 sene sonra sorulacak.Bunlar hiç kimsenin yanına kalmayacaktır. Yani bu gün işinde gücünde hiçbir yolsuzluğu olmayaniçkiden, kumardan, uyuşturucudan, fuhuştan haberi ilgisi olmayan, sabahleyin kalkıp işine giden, akşam evine gelen ama bu arada ne bileyim bir gazeteyi okuyan ya da bir derneğe giden bir televizyonu seyreden insanların, sırf bundan dolayı rahatsız edilmesi, taciz edilmesi, tehdit edilmesi vahim bir olaydır.Bu kanunsuzluktur. Bu 28 Şubat sürecinin başka bir isim altında başka bir versiyonudur. 28 Şubat`ın yeniden hortlamasıdır." İfadelerini kullandı.
Yetkililere de seslenen Yetkiner, "Buna bir an önce hükümet yetkililerinin, Sayın İçişleri Bakanının, Sayın Adana Emniyet Müdürü`nün el koyması ve bunu kesinlikle engellemesi şarttır."dedi.