Cuma namazı sonrası İstanbul Beyazıt Meydanı'nda bir araya gelen on binler, Siyonist işgalcilerin, Mescid-i Aksa'da Müslümanları şehid etmesi ve Harem-i Şerife girişleri engellemesini protesto etti.

İstanbul Beyazıt Meydanı'nda düzenlenen "Kızgınlık Cuması" protesto gösterisine HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Erdal Elibüyük, Özgür Kudüs Platformu Başkanı Mehmet Eşin, İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Siyer Vakfı Kurucu Başkanı Mehmet Emin Yıldırım, Anadolu Gençlik Derneği Başkanı Salih Turhan, ÖNDER (İmam Hatipler Derneği) Genel Başkanı Halit Bekiroğlu, MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan ve birçok STK yöneticisi katıldı.

Yapılan konuşmaların ardından HAMAS Lideri İsmail Heniyye de canlı telefon bağlantısıyla Beyazıt Meydanı'nda toplanan on binlere hitap etti.

Protesto gösterisinde sık sık tekbirler getirilirken "Kahrolsun İsrail" sloganlar ile Siyonist teröristler lanetlendi.

Platforma çıkan sivil toplum kuruluşları yetkilileri, Mescid-i Aksa'da yaşanan Siyonist barbarlığa ilişkin konuşmalar yaptılar. İlk önce ÖNDER Genel Başkanı Halit Bekiroğlu meydanda toplanan İstanbullulara hitap etti.

"Kudüs er ya da geç en kısa sürede Allah'ın izniyle özgürlüğüne kavuşacaktır"

Bekiroğlu, "Bugün İstanbul'dan Kudüs'e selam gönderiyoruz. Bugün Türkiye'nin 4 bir yanından Cuma çıkışlarında Kudüs'e selam gönderiyoruz. Kudüs yüzyıldır mahzun ve Kudüs'ün mahzunluğunu bugün Beyazıt'ta sonlandıracağımızı düşünmeyelim. Ama bugün Beyazıt'ta, İstanbul'da, Türkiye'de bir kez daha bütün dünyaya mesajımızı gönderiyoruz. Diyoruz ki, Kudüs er ya da geç en kısa sürede Allah'ın izniyle özgürlüğüne kavuşacaktır. Kudüs, az önce haberini duyduğumuz gibi şehitler verse de gaziler verse de Mescid-i Aksa'yı engellemeye çalışsalar da biz diri durdukça, biz kararlı durdukça, biz aklıselim davrandıkça Kudüs Allah'ın izniyle en kısa sürede özgürlüğüne kavuşacaktır." dedi.

"Kudüs meselesini kendi dar anlayışlarımıza hapsetmeye çalışmayalım"

"Kudüs hepimizin ortak meselesidir, Kudüs ortak paydamızdır." diyerek konuşmasına devam eden Bekiroğlu, şunları söyledi:

"Kudüs meselesi bütün alt kimliklerimizden uzak bir şekilde ortak meselemizdir. Bütün şuculuğumuzdan, buculuğumuzdan, bütün asabiyetlerimizden, bütün ırklarımızdan bölgeselciliklerimizden, mezheplerimizden, meşreplerimizden uzak bir biçimde ümmetin ortak meselesidir. Türkiye'nin ortak meselesidir. İnsanlığın ortak meselesidir. Ne olursunuz Kudüs meselesini kendi dar anlayışlarımıza hapsetmeye çalışmayalım. Bütün asabiyetlerimizden uzak bir biçimde aklıselimle ortak bir paydada buluşalım. Kudüs'te buluşalım, Mescid-i Aksa'da buluşalım. Şehitlerimize rağmen, yaşadığımız acılara rağmen ve belki de Allah korusun bundan sonra yaşayacağımız acılara rağmen asla umudumuzu kaybetmeyelim değerli kardeşlerim. Asla kararlılığımızdan vazgeçmeyelim, asla dayanışmamızdan vazgeçmeyelim, asla kardeşliğimizden, ittifakımızdan, ittihadımızdan vazgeçmeyelim."

Bekiroğlu'ndan sonra mikrofona gelen MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, "Bu mücadelemiz İslam mücadelesidir. Nasıl burada, Beyazıt'ta bu minarelerin altında toplandıysak, inşallah hep birlikte Mescid-i Aksa'nın altında da böyle toplanacağız. Biz hep MÜSİAD ailesi olarak şu anda tüm Türkiye'de aynı buradaki gibi, bu meydandaki gibi tüm işadamları olarak İslam davasının peşindeyiz ve hiçbir zaman bu davamızı bırakmayacağız inşallah. Çünkü ahiretimizi kazanmak bu mücadeleyi yapmakla devam edecek." şeklinde konuştu.

Daha sonra platforma çıkan İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım ise yaptığı konuşmada şunları ifade etti:

"Bu meydan çok uzun yıllardır Filistin için bir araya gelen abilerimize, ablalarımıza, size ve bundan sonrada buraya gelecek olanlara şahitlik yaptı. Bu meydanlarda olan kardeşlerimin bir kısmı yeryüzünün birçok yerinde İslam davası uğruna şehit oldu, kanını verdi, canını verdi, Lailaheillallah Muhammed Resulullah için meydanlarda yürüdüğü gibi kurşunların da üzerine yürüdü. Şimdi Kudüs'te şu an sizin gibi olanlar aynı duyguyu tadanlar, aynı hissi tadanlar, İsrail kurşunlarının üzerlerine yürüyorlar. Allah'tan başkasından korkmuyorlar. Mescid-i Aksa'yı koruyorlar, yere düşüyorlar, başları eziliyor, vücutlarına kurşun sıkılıyor ama Mescid-i Aksa'ya doğru gerekirse sürünerek gidiyorlar. Bizler onların yanındayız, bizler onlarla beraberiz."

"Bir gün gelecek o ayakları kesmesini de bileceğiz"

Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti: "İsrail, Mescid-i Aksa'yı yıkacakmış, Müslümanları Mescid-i Aksa'ya sokmayacakmış, Mescid-i Aksa'yı ikiye bölecekmiş. Allah'ın izniyle biz seni yıkacağız. Filistin'den, o topraklardan seni kovacağız. Kardeşler bu uzun soluklu bir yürüyüş, anlık zaferlerin peşinde değiliz. Bedeli ağır, kadınlarımızı öldürüyorlar, kız çocuklarımızın başına ayaklarıyla basıp 15-20 dakika görüntüsünü alıp yeryüzüne veriyorlar. Ve bize diyorlar ki ey Müslümanlar, siz böyle zillet altındasınız. Bir gün gelecek o ayakları kesmesini de bileceğiz Allah'ın izniyle. Acımız büyük, 2 şehidimiz var şu anda, 10'larca yaralımız var, ama unutmayın Mescid-i Aksa ve etrafı bereketlidir. Bu bereketten nice mücahit çıkar o ayakları kırar, o elleri kırar Allah'ın izniyle. Önümüzdeki günlerde bunlar böyle devam ederse bir dizi planımız yine olacak. Sizi diri görmek istiyoruz, heyecanlı görmek istiyoruz."

Daha sonra mikrofona gelen AGD Genel Başkanı Salih Turhan, meydandakilere hitap ederek şöyle konuştu:

"Muhterem kardeşlerim gazanız mübarek olsun, cumanız mübarek olsun. Allah'a hamdolsun şu mübarek mekânda, şu mübarek beldede kardeşlerimizin yanında olduğumuzu göstermek için toplanmış bulunuyoruz. Şu meydan, Beyazıt Meydanı hep mücadele meydanı olarak tarihe geçti ve bu mücadele meydanında hamdolsun ne zaman mazlumlarla alakalı konu gündeme gelse ne zaman başörtüyle alakalı konu meydana gelse kardeşlerimiz buraları doldurdular ve eylemler yaptılar. Ve bu eylemlerinin neticesinde başörtüsünün özgürlüğünü Allah'a hamdolsun kazanmış durumdalar. İnşallah şu meydanda, şu onurlu duruşla birlikte Mescid-i Aksa ve Kudüs davasıyla alakalı da bu duruşla birlikte inşallah neticeyi alacaklar."

"Kanla alınan topraklar parayla satılmaz bir karış toprağı alamazsınız"

"Allahu Ekber nidaları Kudüs'te okunup hep beraber cumaya duracağız kıymetli kardeşlerim." direk konuşmasına devem eden Turhan, "Karşı tarafımızda cennet mekan Abdülhamit Han'ın kabri bulunuyor. Hepiniz biliyorsunuz, Siyonistler ona geldiğinde Filistin topraklarıyla alakalı 'borçlarınızın hepsini kapatalım şu Filistin topraklarını bize verin' dediklerinde, 'kanla alınan topraklar parayla satılmaz bir karış toprağı alamazsınız' diyerek o onurlu duruşu gösteren Sultan Abdulhamit Han'ın meydanındayız." ifadelerini kullandı.

Turhan, "Şu anda Mescid-i Aksa'nın kapılarında mücadele devam ediyor. Onlarca kardeşimiz emanete sahip çıkmak için kapılarda dimdik ayaktalar. Hamas'taki mücahitler Gazze'den binlerle yola çıkmış durumdalar. Şu anda İstanbul'umuzda da aynı ruh var. Türkiye'mizin her meydanında aynı ruhla hemhâlız. Dünyanın birçok bölgesinde kardeşlerimiz netice almak için mücadele ediyorlar." dedi.

Müslümanların bir muhakkak Mescid-i Aksa'da buluşacağını belirten Turhan, "Muhterem kardeşlerim efendimizin bir hadis-i şerifi var, şöyle buyuruyor; dünyada, yeryüzünde her yerde cihat bitse Kudüs'te cihat bitmez, Kudüs'ün eteklerinde cihat bitmez, buyuruyor. Efendimiz yine başka hadi-i şeriflerinde ifade ettiği gibi; Mescid'i Aksa'ya gidin, namaz kılın, eğer namaz kılmaya gücünüz yetmezse kandillerinde yakılmak üzere oraya zeytinyağı gönderin, buyuruyor. İşte burada zeytinyağı bir sembol. Şu anda gitmek bize nasip değil ama Allah'ın izniyle şu duruşumuzla o kandillerde yakılmak üzere zeytinyağı gönderiyoruz. Gazamız mübarek olsun, cihadımız makbul olsun. Rabbimiz nasıl şurada beraber olduysak bütün sivil toplum kuruluşlarıyla bütün dünyadaki İslam ülkelerinin liderlerini de bir ve beraber eylesin. İsrail'e anladığı güçten konuşmayı nasip etsin. İslam birliğini bir an önce kurup bu zalimleri, bu terör yavrularını dünyanın en büyük terör grubu olan İsrail'i bir an önce oradan defetsin ve Filistinli kardeşlerimize emaneti en güzel şekilde teslim etmiş olsun. Gazanız mübarek olsun. İnşallah Mescid-i Aksa'da buluşacağız. Muhakkak hak galip gelecek ve batıl yok olacak." şeklinde konuştu.

İsmail Heniye: Bugün hep birlikte Mescid-i Aksa'yı müdafaa etmek için her yerde birlikteyiz

Daha sonra telefon bağlantısıyla meydandakilere hitap eden HAMAS Lideri İsmail Heniyye, şöyle konuştu:

"Hepinizi canı gönülden en kalbi dileklerimle selamlıyorum. Bugün sizler Mescid-i Aksa'ya girişi engelleyen, namaz kılınmasına izin vermeyen, ezanların yükselmesini engelleyen, Mescid-i Aksa'yı Yahudileştirmeye çalışan Mescid-i Aksa'yı nihayetinde yıkma planı olan, Mescid-i Aksa'yı hem zaman bakımından kısıtlayan hem de mekânsal olarak Müslümanların hakkını ellerinden gasp eden Siyonistlere gerekli cevabı verme, onun bu icraatlarına dur demek, karşı durmak için meydanlara döküldünüz. Bugün hep birlikte Mescid-i Aksa'yı müdafaa etmek için her yerde birlikteyiz. Türkiye Kudüs'e ve Mescid-i Aksa'ya coğrafi olarak uzak olabilir fakat kardeş Türkiye Mescid-i Aksa'ya akide ve iman olarak çok yakındır; aynıdır, birebirdir çünkü Türkiye halkıyla, siyasetiyle, yönetimiyle bütün halkıyla birlikte tarihte de bugün de Mescid-i Aksa'yı hiç terk etmemiş, yalnız başına bırakmamıştır.  Mescid-i Aksa'nın başına gelebilecek her türlü sıkıntıyı kendi sıkıntısı adetmiş ve hiçbir zaman meydanlarda bizi yalnız bırakmamış, kalben ve ruhen bize çok yakın olmuş, bizimle birlikte olduğunu hissettirmiştir."

Heniyye: "Türkiye Mescid-i Aksa'ya iki yönüyle yaklaşmıştır. Bir imani bakımdan; Kudüs, Mescid-i Aksa bütün Müslümanların olduğu gibi Türkiyeli Müslümanların da ortak meselesidir. Bundan dolayı Türkiyeli Müslümanlar Mescid-i Aksa'yı asla ve kata yalnız bırakmadı. İkinci yönüyle Türkiye, yönetimiyle halkıyla, cemaatleriyle, STK'larıyla yapabildiğinin daha fazlasını yapmaya çalışmış, yürüyüşler düzenlemiş, bunun için canını feda etmiştir. Her türlü fedakarlığı göstermekten asla geri durmamıştır." dedi.

Mescid-i Aksa özgürleşinceye kadar direnişi sürdüreceklerini vurgulayan Heniyye, "Kalbimizde çok büyük yeri Mescid-i Aksa'yı özgürleştirinceye kadar nöbet yerlerimizi asla ve kata terk etmeyeceğiz. Sizinle beraber yürüyüşümüzü devam ettireceğiz. Yürüyüşünüze siz de devam edin biz de devam ediyoruz. Ta ki Mescid-i Aksa'da buluşuncaya kadar Allah'ın selamı üzerinize olsun." diyerek konuşmasına son verdi.

Ardından Siyer Vakfı kurucusu ve Araştırmacı-Yazar Muhammed Emin Yıldırım, okuduğu duada şöyle niyazda bulundu:  

"Cihadı terk ettik dünyaya daldık. Dünyaya daldığımız için sen bizim heybetimizi düşmanımızın kalbinden söküp attın. Rabbim, bir kez daha o heybeti bizlere nasip eyle. Kaybettiğimiz o izzeti bir kez daha bizlere nasip eyle. Düşmanın kalbine korku verecek o güzel vakarı bir kez daha bizlere nasip eyle. Şu meydanda Aksa için canını verecek binlerce insan var. Biz bu dünyaya sahip olmak için gelmedik, şahit olmak için geldik. En güzel şahitlik de senin yolunda bu canları feda etmektir. Allah'ım, bizleri de şehitler kervanını kat. Vallahi gıpta ediyoruz, kıskanıyoruz. Aksa meydanında şehit olan o iki delikanlının yerinde olmak istiyoruz. 16 yaşındaki Yasin'in arkasına takılmak isteyen binlerce genç var burada. Ya Rabbi sen bize o şehadeti nasip eyle."  (Suat Tink - İLKHA)