• DOLAR 34.549
  • EURO 36.64
  • ALTIN 2901.167
  • ...
Diyarbakırlılar Mescid-i Aksa için tek yürek oldu
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Diyarbakır'da bir araya gelen İslami Sivil Toplum Kuruluşları, işgalci Siyonistlerin, Mescid-i Aksa'da üç Filistinli Müslüman'ı şehid edip, Harem-i Şerif'i ibadete kapatmasına düzenledikleri basın açıklaması ile tepki gösterdi.

İslam'ın 5'inci haremi olan Tarihi Ulu Cami önünde, Cuma Namazının ardından bir araya gelen Diyarbakırlılar, sık sık tekbir getirip; Filistin Amed Omuz Omuza, Kahrolsun İsrail, Mescidi Aksa Onurumuz,  Allahu Ekber Muhammed Rehber, Zalimler İçin Yaşasın Cehennem, Müslüman Uyuma Aksa'ya Sahip Çık, Filistin Halkı Yalnız Değil, Zalimler İçin Yaşasın Cehennem, Zulme Karşı Omuz Omuza, Amed'ten Aksaya Direnişe Bin Selam sloganları attı.

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nun da Genel Başkan Yardımcısı M. Hüseyin Yılmaz ile birlikte düzenlenen kitlesel basın açıklamasına iştirak ettiği görüldü.

Basın açıklamasından önce bir konuşma yapan Beytülmakdis Çalışmaları Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı ve Mardin Artuklu Üniversitesi (MAÜ) Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halid El Avaisi, Mescid-i Aksa'nın 50 yıldır işgal altında olduğunu hatırlatarak, "Elli sene geçti biz ne yaptık" diye sordu.

"Mescidi Aksa için ne yaptınız diye Allah bizden hesap soracak"

Mescid-i Aksa'nın sadece Filistin halkının değil, tüm Müslümanların olduğunu vurgulayan Halid El Avaisi, "Mescid-i Aksa sizindir, ama elli sene Mescid-i Aksa işgal altında, peki biz ne yaptık. Sizin dedeniz Selahaddin Eyyubi bin sene önce Mescid-i Aksa'yı haçlılardan kurtardı. Mescid-i Aksa'yı fethetmeden önce Diyarbakır'a geldi, Mardin'e geldi. Bu bölgeyi mücahitler için dolaştı." dedi.

Konuşmasında, "Mescid-i Aksa'yı fethetmek için hazır mıyız?" diye soran El Avaisi, "Mescid-i Aksa'yı nasıl fethedeceğiz. Tüm Müslümanlar öldüler, birbiriyle savaşıyorlar. Mescid-i Aksa'nın halkı hükümetlerden hiç bir şey beklemiyor, sizden çok şey bekliyorlar. Mescid-i Aksa'yı fethetmek için Mescid-i Aksa'nın önemini öğrenmemiz gerekiyor." diye belirtti.

"Selahaddin Kudüs'ü fethettikten sonra Diyarbakır'ın kokusuyla Mescid-i Aksa'yı temizledi" 

Filistinliler olarak herkesten üç şey istediklerini belirten El Avaisi, "Bir, dua edelim. Her gün secdede iken Mescid-i Aksa'nın özgürlüğünü Allah bize nasip eylesin. Her gün böyle bir dua ederseniz Mescid-i Aksa'yı fethetmek için bir adım atmış olacaksınız. İkincisi, Mescid-i Aksa ile sürekli bir bağlantı içerisinde olalım; Siyonistler, her gün Mescid-i Aksa kapısında sizin ablalarınızın, annelerinizin başörtülerini çıkartıyor. Sizin kardeşleriniz, ağabeyleriniz Mescid-i Aksa'da dövülüyorlar. Mescid-i Aksa'nın durumu 50 sene böyle geçti. Allah bize 'Ne yaptınız' diye soracak! Üçüncü ise sizin anneleriniz, Diyarbakırlı anneler... Bin sene önce Selahaddin Diyarbakır'a gelince O'na bir hediye vermişler. Bu hediye gül kokusudur. Mescid-i Aksa'da muallak taşının (Hz Muhammed'in Mirac'a yükseldiği yer) bulunduğu yerde haçlılar domuz kesmiş, orayı pislemişiler. Selahaddin, Kudüs'ü fethettikten sonra Diyarbakır'ın kokusuyla Mescid-i Aksa'yı temizledi. Tekrar ediyorum, her kişiden üç şey istiyoruz; her gün bir dua, Mescidi Aksa'yı öğrensinler ve Mescidi Aksa için bir hediye gönderelim. İnşallah Diyarbakır'dan bir fetih ordusu Mescidi Aksay'ı fethedecek. Hep beraber Selahaddin torunlarıyla Mescidi Aksa'yı yakın bir zamanda fethedeceğiz" şeklinde konuştu.

Halid El Avaisi'nin konuşmasının ardından, Diyarbakır İslâmî Sivil Toplum Kuruluşları adına basın açıklamasını ise Üzeyr Yuva okudu.

"Her geçen zaman İslam ümmetinin aleyhine işlemektedir"

Yuva, "Allah'ın mescidlerinde O'nun isminin oralarda zikredilmesine mani olan ve onların harap olması için çalışandan daha zalim kim olabilir? Onlar oralara (mescidlere) ancak korkarak girebilirler. Onlar için dünyada bir rezillik ve yine onlar için ahirette de pek büyük bir azab vardır!" Bakara Sûresinin 114'üncü ayetiyle başladığı basın açıklamasına şöyle devam etti:

"İslam coğrafyasının bağrına bıçak gibi saplanmış Siyonist rejim, cinayetlerine ve Müslümanların kutsallarına yönelik saldırılarına devam ediyor. Geçtiğimiz Cuma günü yaşanan son saldırıda 3 Müslüman şehid edilmiş ve Mescid-i Aksa'da Cuma namazı kılınması engellenmişti. Müslümanların kendi arasında yaşamış olduğu iç çatışmaları fırsata çeviren Siyonist çete, Kudüs ve Mescid-i Aksa'yı tamamen işgal etmenin adımlarını atmaktadır. İslam dünyasından yükselecek tepkilere göre projelerini daha zalimane icra etmeyi hedefleyen işgalci Siyonistlerin planları görülmelidir. Her geçen zaman İslam ümmetinin aleyhine işlemektedir. Bu süreci durdurmanın tek yolu, Müslümanlar arasında tesis edilecek birlikteliktir.

"Müslümanların sükût hali, Siyonist çetelerin işlediği cinayetlere zemin hazırlamaktadır"

Müslümanların tepkisizliği ve sessizliğinin yaşanan cinayetlere ve işgalin genişlemesine zemin oluşturduğunu vurgulayan Yuva, "Bir gerçek daha var ki; Müslümanların sükût hali, Siyonist çetelerin işlediği cinayetlere zemin hazırlamaktadır. İşledikleri her cürmün, akıttıkları her Müslüman kanının kimseyi rahatsız etmediğini gözlemleyen Siyonist rejim, pervasızlığını artırmakta ve Müslümanlara yönelik saldırılarında daha acımasız olabilmektedir. İşgalcilerin İslam topraklarında yaptıkları barbarlıklar, vahşetler gözler önündeyken, sessiz kalmanın Gayretullah'a dokunacağının farkında olmak gerekir."diye belirtti.

"Herkes silkinmeli işgalci Siyonistlere haddini bildirmelidir"

Siyonist işgalcilerin saldırılarınakarşı durmanın tüm Müslümanların en asil ve en asli vazifesiolduğunun altını çizen Yuva,"Gün geçmiyor ki Kudüs sokaklarında bir Müslüman genç bacımız, yetişkin bir erkek kardeşimiz Siyonist çetenin hedefi olmasın. Müslümanlar bir yandan en acımasız şekilde katledilmekte, diğer yandan da zindanlarda en aşağılık koşullarda esir tutulmaktadır. Bu, Allah'a ve onun son peygamberi Hz. Muhammed'in getirdiği ilahi mesaja iman etmiş Müslümanların kabul edebileceği bir durum değildir. Dolayısıyla işlenen cürümlere en yüksek perdeden ve her türlü platformdan tepki göstermek tüm Müslümanların en asil ve en asli vazifesidir. İslam'ın mukaddesatına yönelik yaşanan saldırılara karşın gaflet kuyularında, zillet elbisesi içerisinde sessiz kalmak, göğsünde iman taşıyanların vasfı değildir. Herkes silkinmeli işgalci Siyonistlere haddini bildirmelidir."diye vurguladı.

"Siyonist kasapların, tüm Müslümanların gözüne bakarak tehditler savurma cesaretini göstermesi, Müslümanların dağınıklığından, parçalanmışlığından, zayıflığından kaynaklanmaktadır"

Yuva, açıklamasına şöyle devam etti:

"Siyonist işgalcilerin sözüm ona 'İç Güvenlik Bakanı' olan Gilad Erdan, 'Mescid-i Aksa bizim elimizde. Açılıp kapanması konusunda ilk ve son söz İsrail'e aittir.' açıklaması aymazlığın geldiği boyutu göstermektedir. Siyonist çetenin İç Güvenlik Bakanı olarak nitelendirdiği insan kasaplarından Gilad Erdan, tüm Müslümanların gözüne bakarak tehditler savurma cesaretini göstermesi, hiç şüphesiz Müslümanların dağınıklığından, parçalanmışlığından, zayıflığından kaynaklanmaktadır. Zillet perdesini yırtmış Müslümanlar, bu lanetlenmiş kavme akıbetlerinin muhakkak Hayber gibi olacağını hatırlatmaktadır. Bugün işlenen cürümleri ne bizler ne de yarın gelecek çocuklarımız unutmayacak ve hesabını sormak için gün sayacağız."

"Siyonist fitnenin tüm coğrafyamızı kuşattığı görülmelidir" 

Batı dünyasının Siyonist işgale karşı üç maymunları oynadığını, fakat İslam ülkelerinin,Müslümanların kutsalına, mahremine el uzatan, işgal eden Siyonistlere karşı artık gereken tavrı göstermesi gerektiğini belirten Yuva, Siyonist fitnenin tüm İslam coğrafyasını kuşattığına dikkat çekerek şunları söyledi:

"Dünya kamuoyunun 70 yıldır Siyonist işgalcilerin zalimliklerine karşı tutumu bellidir. Bu terör şebekesinin katliamlarına karşı öteden beri üç maymunları oynayan özellikle Batı dünyasından bir şey beklememekteyiz. Lakin İslam ülkeleri Müslümanların kutsalına, mahremine el uzatan, işgal eden Siyonistlere karşı artık gereken tavrı göstermelidir. Özellikle kimi körfez ülkeleri Siyonizm'in asıl amacını görmeli, direk veya dolaylı olarak onların projelerinin bir parçası olmayı bırakmalıdır. İslam coğrafyasının zenginliklerini Siyonizm'e ve hamisi emperyalistlere taşımamaktan vazgeçmelidir. Siyonist fitnenin tüm coğrafyamızı kuşattığı görülmelidir."

Mescid'i Aksa'nın kutsiyeti çiğnenirken, medyanın olup biteni birkaç dakikalık haberle geçiştirmesi... ibretliktir

Mescid'i Aksa'da yaşananlara medyanın duyarsız kalmasını eleştiren Yuva, "Tüm bunlar olurken, yazılı ve görsel basının sessizliği de anlaşılmamaktadır. İşgal altındaki Kudüs'te, Mescid'i Aksa'nın kutsiyeti çiğnenirken, medyanın olup biteni birkaç dakikalık haberle geçiştirmesi, küçük puntolarla görmesi, toplumun dikkatinden kaçırılması da ibretliktir. İşgalin Filistin sınırları dışına taştığı, zilletin; hangi mevkilerde köleliğe dönüştüğüne bir kez daha şahitlik ettiğimiz bugünlerde zalime karşı yüksek sesle burada olduğumuzu haykırıyoruz."dedi.

"İşgalci Siyonistlerle diplomatik ilişkiler kurup kimi ulusal veya kişisel menfaatler devşirebileceğini zannedenler büyük bir yanılgı içerisindedirler"

İslam ülkelerinin; meşru olmayan, bilakis işgalci olan Siyonist çetenin amaçlarına hizmet edecek olan tüm siyasi ve ekonomik ilişkileri kesmesi gerektiğini belirten Yuva, şu uyarılarda bulundu:

"Siyonistlerin, işgali genişletme adımlarına karşı sadece Müslüman toplumlar değil, ülkeleri yöneten idareciler de tepkilerini en sert biçimde göstermelidir. Terör şebekesinin Müslümanların kutsal değerlerini çiğnediği yıllardır görülmesine ve bunu gün geçtikçe küstahça ve daha aleni şekilde yapmasına karşın hâlâ "stratejik işbirliği" çabasında olanlar büyük bir gaflet içerisindedirler. Hiçbir dış politika, İslam'ın mukaddesatının çiğnendiği görülmesine rağmen bina edilemez. İşgalci Siyonistlerle diplomatik ilişkiler kurup kimi ulusal veya kişisel menfaatler devşirebileceğini zannedenler büyük bir yanılgı içerisindedirler. "Sen onların dinlerine tabi olmadıkça, Yahudi ve Hristiyanlar asla senden hoşnut olmazlar..." ilahi ikazı ortadayken akim kalacak girişimler, beyhude adımlar atılmamalıdır. Bu yanlış, hatalı adımların bedelini başta Müslüman Filistin halkı olmak üzere tüm İslam dünyasının ödediği bilinmelidir. Meşru olmayan, bilakis işgalci olan Siyon çetesinin amaçlarına hizmet edecek olan tüm siyasi ve ekonomik ilişkiler kesilmelidir."

"Bu habis urun vücudumuzdan sökülüp atıldığı gün özgür olacağımız, kardeşliğimizin perçinleneceği gün olacaktır"

Diyarbakır İslâmî Sivil Toplum Kuruluşları adına basın açıklamasını okuyan Yuva, son olarak tüm Müslümanlara çağrıda bulunarak şunları söyledi:

"Diyarbekir'den Müslüman kamuoyuna da hem hatırlatma hem uyarı hem de bir çağrıda bulunuyoruz. Siyonist terör şebekesi 70 yıldır İslam coğrafyasındaki sorunların, akan kanın ve gözyaşının ana sebebidir. Fitne tohumlarıyla oluşturduğu tefrikalardan rant devşiren, Müslüman kanı üzerinden kendine refah bina eden bu çeteye karşı güçlü, caydırıcı ve en etkin tepkinizi ortaya koyun. Bu habis urun vücudumuzdan sökülüp atıldığı gün özgür olacağımız, kardeşliğimizin perçinleneceği gün olacaktır. Bu umut ve beklentinin gerçekleşmesi, hepimizin tek bir yumruk olmasıyla sağlanacaktır. Bugün evlerinde rahat oturanlar ve olup bitene duyarsız kalanlar muhakkak bir gün Siyonist virüsün kurbanı olacaklardır. Bu nedenle virüs tüm vücudumuzu esir almadan, ayağa kalkabilmeli ve direnebilmeliyiz. Zulüm altında inleyen Müslüman kardeşlerimizin; İslam ümmetinin dul bırakılan kadınlarının, yetim ve öksüz bırakılan çocuklarının bizden beklentisi budur. Davamızın sonu Allah'a hamd etmektir."

Basın açılamasında, "Kudüs Onurdur Onuruna Sahip Çık, Siyonist İsrail Filistin Topraklarında Defol, İsrail Zulmüne Sessiz Kalma, Selhaddinler Siyonizme Haddini Bildirecek, İslami Direniş Kazanacak, Siyonizm Yenilecek, Kudüs Müslümanlarındır, Siyonizmin Korkusu Muhammed'in Ordusu, Ümmeti Kudüs İçin Birliğe Çağırıyoruz." pankart ve dövizleri açıldı. (Emrah Deniz, M. Hüseyin Temel, Abdurrahman Tetik, Mehmet Çelik, Suat Tink- İLKHA)












































 

Bu haberler de ilginizi çekebilir