• DOLAR 32.582
  • EURO 35.004
  • ALTIN 2457.373
  • ...
“Ümmet Pusulasını Kudüs`e çevirmeli”
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Muhsin Şenol - Mehmet Demir-Fuat Üzümcü-DOĞRUHABER / İSTANBUL

Mustafa Bikeç - Osman Gülebak-İLKHA / İSTANBUL

1948 İslami Hareket Başkan Yardımcısı Şeyh Kemal Hatip çarpıcı açıklamalarda bulunarak israilin ilk defa Mescid-i Aksa`ya Müslümanlar yanlarında olmadan kameralar kapalı bir vaziyette girerek bir takım işlemler yaptığını söyledi. Mescid-i Aksa`nın yıkımı için işgalci güçlerin uğraş verdiklerini belirten Hatip, “Ümmet, pusulasını Kudüs`e çevirmeli ve sahip çıkmalı` çağrısında bulundu. Öte yandan bir çok STK, Âlim ve siyasi de Mescid-i Aksa`nın kapatılmasına tepki gösterdi.

“MESCİD-İ AKSA`NIN ÇÖKMESİNİ UZUN VADEDE SAĞLAYABİLİRLER”

Daha önce Mescid-i Aksa`da hiç yaşanmamış bir olayın yaşandığına dikkatleri çekerek çarpıcı bilgiler aktaran 1948 İslami Hareket Başkan Yardımcısı Şeyh Kemal Hatip, “İsrail, olayları istismar ederek 2 gün boyunca mescidi namaza kapattı. Bundan daha korkunç olanı ise İsrailli yetkililer bütün güvenlik kameralarını kapatarak Mescid-i Aksa`nın içine girdi ve Aksa`ya bakmakla yükümlü olan Vakıflar Müdürlüğünden kimsenin olmadığı, sadece İsraillilerin olduğu bir grup Aksa`nın içine girdi. O grubun Mescid-i Aksa`nın içerisinde ne yaptığına dair bir bilgimiz yok. Çok farklı senaryolar var. Caminin içerisine kamera yerleştirmiş olabilirler ya da daha vahim olanı bir takım kimyasal maddelerle Mescid-i Aksa`nın çökmesini uzun vadede sağlayabilirler. Camiye bir şeyler yerleştirdiklerinden şüpheleniyoruz. Doğal bir görüntü vererek Mescid-i Aksanın çökmesini sağlayabilecekleri şüphesini taşıyoruz. Fakat bildiğimiz tek nokta o ki İsrailli yetkililerin tek başlarına kameraları kapatarak Mescid-i Aksa`nın içine girdiğidir.” Şeklinde konuştu

“İSLAM ÜLKELERİNİN YÖNETİCİLERİ AKSA`YA SAHİP ÇIKMALI VE DESTEK VERMELİDİR”

Kudüs yalnız olmamalıdır vurgusunu yapan Hatip sözlerini şöyle noktaladı: “Kudüs Mekke`nin, Medine`nin kardeşidir. Mescid-i Aksa da Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Haram`ın kardeşidir. Bunu unutmamalıyız. Kudüs aynı zamanda İstanbul`un, Bağdat`ın, Kahire`nin kardeşidir. Bu sadece Arapların ya da Filistinlilerin sorunu değildir; bütün bir İslam âleminin sorunudur. Burada ümmet pusulasını Kudüs`e çevirmelidir. Bunun için sokaklara çıkılmalı, gösteriler yapılmalı. Başta İslam ülkelerinin yöneticileri Aksa`ya sahip çıkmalı ve destek vermelidir. Tüm İslam dünyasının bunu protesto etmesi gerekiyor. Bu mesaj İsrail`e gitsin ve bu cüretine bir an önce son versin!”

“BU MESAJIN İSRAİL`E ULAŞMASINI SAĞLAMALIYIZ”

İlk kıblemiz Mescid-i Aksa`nın işgal çetesi israil tarafından 2 gün boyunca kapatılmasına birçok kesimden tepki geldi.

İşte o tepkiler:

İsrail`in İslam ümmetinin tepkisini sınadığını ifade eden Cemaati İslami Dış İlişkiler Sorumlusu İslam El-Ğamri, “Mescid-i Aksa ümmetin kırmızıçizgisidir. Sadece Filistinlilerin sorunu değildir. Bizim ilk kıblemizdir ve asla taviz veremeyeceğimiz bir konudur. İsrail bu yaptıklarıyla İslam ümmetinin tepkesini sınıyor adeta. Bu sınavı kesinlikle onların istedikleri şekilde sonuçlandırmamalıyız. Tepkimizi ortaya koymalıyız. Her anlamda İslam âleminin mevcut sorunları olsa da bu mesajın İsrail`e ulaşmasını sağlamalıyız.” şeklinde konuştu.

“SİYON TAPINAĞI İNŞA ETME PLANLARI ADIM ADIM UYGULANIYOR”

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 1967 yılından beri Mescid-i Aksa`da kan döken, namaz kılınmasını engelleyen, kirli postallarıyla mescidi kirleten Siyonist rejimin, Mescid`i tamamen ibadete kapatmak için kirli planlar yürüttüğüne dikkat çekti. İşgalci rejimin sinsi planlarına dikkat çeken Yalçın, "Siyonistler, yerleşimci politikasıyla Filistinlileri evlerinden, yurtlarından çıkararak Kudüs`ü Yahudileştirme ve arkeolojik kazı adı altında Mescid-i Aksa`yı yıkıp yerine Siyon Tapınağı inşa etme planlarını adım adım uyguluyor. İsrail İç Güvenlik Bakanı Gilad Erdan`ın, 'Mescid-i Aksa ve çevresini de kapsayan mekânın efendisinin İsrail olduğu' şeklindeki sözleri bu gerçeği ortaya koyuyor. 1967 yılından beri defalarca Mescid-i Aksa`da kan döken, namaz kılınmasını engelleyen, belli bir yaş aralığındaki Filistinlileri mescide sokmayan, kirli postallarıyla mescidi kirleten Siyonist rejim Mescid`i tamamen ibadete kapatmak için kirli planlar yürütüyor." dedi.

“SESSİZ KALDIKÇA SALDIRILARIN ŞİDDETİ ARTACAKTIR”

Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Son süreçte iyice gemi azıya alan Siyonist terör rejimi, Trump`ın da seçim vaatleri arasında yer alan Kudüs`ün başkent yapılması için zemin hazırlıyor. Biliyoruz ki İsrail, bu son dönemde artırdığı saldırılarla Müslümanların tepkilerini ölçüyor. Sessiz kaldıkça saldırılarının şiddetini artıracaktır. Çünkü korsan devlet, gücünü İslam dünyasının ve insanlığın sessizliğinden alıyor. O halde Mescid-i Aksa`nın çığlığına sessiz kalamayız. 15 Temmuz`da ümmetle birlikte Filistinliler de o gece ayakta, dua halindeydi. Geceyi Türkiye halkıyla birlikte geçirdiler. Bugün de bize düşen Kudüs davasını sahiplenmek, Filistin halkının yanında yer almaktır."

"KUDUS`ÜMÜZDE GÜNLERDİR NAMAZ KILINMIYORSA BU GELİNECEK SON NOKTADIR"

HÜDA PAR İstanbul İl Başkanlığı da işgal rejiminin İstanbul Başkonsolosluğu önünde basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında 3 Filistinlinin Siyonist güçler tarafından katledilmesi ve Mescid-i Aksa'nın ibadete kapatılması kınanırken; programa katılanlar, başkonsolosluk önünde yatsı namazı ve gıyabi cenaze namazı kaldı, İsrail aleyhine sloganlar attı.

Mescid-i Aksa`da 3 Filistinliyi şehit ettikten sonra ibadet edilmesini yasaklayan Siyonist rejimin pervasızlığına karşı HÜDA PAR İstanbul İl Başkanlığı tarafından basın açıklaması düzenlendi. Düzenlenen basın açıklaması sonrası yapılan konuşmalarda, siyonistlerin yaptığı bu pervasızlığın güçlü olmalarından kaynaklanmadığı, bu cüreti gösterebilmelerinin Müslümanların parçalanmışlığından ötürü olduğuna dikkat çekildi. Basın açıklamasına Özgür Kudüs Platformu, Mustazaflar Cemiyeti, Fatih Akıncıları Derneği başta olmak üzere birçok STK destek verdi. Programa, Filistinli Alimler Birliği Genel Sekreteri Nevvaf Tekruri de katıldı.

“BU CÜRET MÜSLÜMANLARIN PARÇALANMIŞLIĞINDAN GELİYOR”

İşgalci rejimin İstanbul Başkonsolosluğu önünde düzenlenen programa katılan vatandaşlar, terör rejimi aleyhine sık sık slogan atarak, Filistinli Müslümanlara destek verdi. ‘Kudüs`ün Özgürlüğü Ümmetin vahdetinden Geçer` şeklinde pankartlar açan kalabalık grup, önce basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını HÜDA PAR İstanbul Gençlik Kolları Başkanı Adem Aksu okudu. Basın açıklamasında Siyonist rejimin yaptığı zulümleri hatırlatan Aksu, işgal rejimi israilin bu cüretinin dünya Müslümanlarının arasındaki ihtilaflarından kaynaklandığını belirterek tüm Müslümanların çekişme ve ihtilaflarını bir kenara bırakıp Kudüs`ün özgürlüğü için çalışmaları gerektiğini vurguladı.

“İÇ MESELELERİMİZİ BİR KENARA BIRAKARAK KUDÜS`E, MESCİD`İ AKSA`YA ODAKLANACAĞIZ”

Basın açıklamasının ardından okunan ezanla yatsı namazı ve gıyabi cenaze namazı kılındı. Kılınan namazın ardından program, İttihad-ul Ulema üyesi Molla Abdulbari Çelik`in okuduğu Kur`an-ı Kerim ile başladı. Ardından konuşmalara geçildi. HÜDA PAR İstanbul İl Başkanı Erdal Elibüyük, yaptığı konuşmada Müslümanları, ihtilaflı meseleleri bir kenara bırakarak Kudüs ve Mescid-i Aksa`ya sahip çıkmaya çağırdı. Elibüyük, "Öncelikle Müslümanlar tüm ihtilaflı meselelerini bir kenara bırakıp esas odaklanması gereken meselelerine odaklanmaları gerekmektedir. İç meselelerimiz yıllarca büyük sorunlar oluşturmuştur. Bu nedenle iç meselelerimizi bir kenara bırakarak başta Suriye olmak üzere Kudüs`e, Mescid`i Aksa`ya, Gazze`ye odaklanacağız. Eğer bugün Siyonistler Mescid`i Aksa`nın bahçesinde gelinlik yaştaki kız kardeşlerimizi, gelinlik giyecek kardeşlerimize kefen giydiriyorlarsa, gözümüzün önünde 'kırmızıçizgi' dediğimiz, Kudus`ümüz günlerdir namaz kılınmaya kapanıyorsa bu gelinecek son noktadır." dedi.

“TEPKİLER NİYE CILIZ?”

Kudüs ve Mescid-i Aksa`nın esaret altında olmasının nedeninin Müslümanların parça parça olmalarından kaynaklandığını aktaran Elibüyük, "Buradan İslami STK`lar ve Sivil Toplum örgütlerine şu çağrıyı yapmak istiyorum:  20 Milyonluk bir şehirde yaşıyoruz. 3 gündür çıkan seslere bakıyoruz maalesef çok cılız. Bize ne oldu ki meydanları doldururken, en azından israile lanet okuyup kınıyorduk artık bunu yapmaktan bile aciz bir duruma gelmişiz. Bugün Kudüs, Mescid-i Aksa esaret altındaysa bu israilin, siyonistlerin çok güçlü olmalarından değildir. Bu pervasızlıkları güçlerinden kaynaklanmıyor. Bu kadar cüretkâr olmaları Müslümanların parça parça olmaları ve bir şemsiye altında bir araya gelmemelerindendir." diye konuştu. Hükümet yetkililerine çağrıda bulunan Elibüyük, "Bırakın konjonktürel durumu, hassasiyetleri. Kaç gündür Mescid-i Aksa`mız esaret altındaysa, Müslümanlar ibadetlerini yapamıyorlarsa gelinmesi gereken nokta hangi aşama ki hükümetler o zaman sesini yükseltsin? Bu, gelinen son noktadır. Bu nedenle başta Türkiye hükümetine ve diğer İslam yöneticilerine çağrımı yeniliyorum. Artık bir araya gelin. Kudüs ve Mescid-i Aksa`nın özgürleşmesi için ne yapılması gerekiyorsa başta Başkonsoloslukların kapatılması olmak üzere ne yapılması gerekiyorsa bir an önce yapın" şeklinde konuştu.

“FİLİSTİN HALKININ VE DİRENİŞİNİN YANINDAYIZ”

Özgür Kudüs Platformu Başkanı Mehmet Eşin de Filistin halkının ve direnişinin yanında olduklarını söyledi. "Siz Allah`ın dinine yardım ederseniz Allah da size yardım eder" ayetini hatırlatan Eşin, Müslümanların Mescid-i Aksa`ya sahip çıkmaya çalışması durumunda Allah`ın kendilerine yardım edeceğini ifade eti.

"KARDEŞLERİMİZ ÖLDÜRÜLÜYORSA, ÜMMET VE VAHDET BİLİNCİNDEN UZAK OLMAMIZDAN DOLAYIDIR"

Sözlerine tüm dünya Müslüman şehitlerini selamlayarak başlayan Fatih Akıncıları Derneği Onursal Başkanı Mehmet Şahin de ümmetin direniş cephesi olan Kudüs`ün özgürleşmesiyle birlikte tüm ümmetin özgürleşeceğine vurgu yaparak, ‘bu yüzden Kudüs davasını çok önemsediklerini` söyledi. Küresel güçlerin Müslümanları mezhep ve etnik milliyet üzerinden parçalamaya çalıştığına dikkat çeken Şahin, tüm Müslümanların buna karşı uyanık olması gerektiğini belirtti. Şahin, "Kardeşlerim, elbette hepimiz bir mezhebe dahiliz. Ancak mezheplerimizin din olmadığının farkında olmalıyız. Ve Müslüman kimliğimizi ön plana çıkartmalıyız. Ancak bu şekilde ümmet ve vahdet içerisinde olabiliriz. Yine etnik kimliğimizi kutsarsak; Türklüğümüzü, Kürtlüğümüzü, Araplığımızı kutsarsak, ümmet bilincimize zarar veririz. Buna çok dikkat etmemiz gerekir." dedi. Program yapılan dua ile sona erdi. 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir