TÜRK-İŞ: Grev Hakkı Anayasal Bir Haktır
TÜRK-İŞ: Sayın Cumhurbaşkanımız, yabancı yatırımcılara hitap ettiği konuşmasında Grev tehdidi olan yere biz OHAL`den istifade ederek anında müdahale ediyoruz` ifadesini kullanmıştır. İşçi ve işverenin karşıt çıkarlarının dengeli ve adil biçimde düzenlenmesi öncelikli yaklaşım olmalıdır. Uluslararası rekabet gücü, emek maliyetini daha da düşürecek yaklaşımlarla sağlanamaz.
EKONOMİ SERVİSİ
“Grev Tehdidi Olan Yere Biz OHAL'den İstifade Ederek Anında Müdahale Ediyoruz”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kabul Salonu'nda, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminin birinci yılı kapsamında, yabancı sermayeli yatırımcılarla yapılan toplantıda OHAL'in kaldırılmasını isteyen iş dünyasına OHAL sayesinde sermayenin önünün açıldığını belirterek "Grev tehdidi olan yere biz OHAL'den istifade ederek anında müdahale ediyoruz" ifadelerini kullanmıştı. Cumhurbaşkanının bu ifadeleri üzerine Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu(Türk-İş) bir yazılı bir basın açıklaması yaptı. Açıklama aynen şu şekilde oldu:
Grev Hakkı Anayasanın Güvencesi Altındadır
“Grev hakkı, işçilerin büyük mücadeleler sonunda elde ettiği bir haktır. Onayladığımız uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmıştır.
Anayasamızın da güvencesi altındadır. İşçiler, çalışma koşullarını, ekonomik ve sosyal durumlarını korumak ya da iyileştirmek isterler. Taleplerinin karşılanmaması durumunda, uyuşmazlığa düştükleri konuları kabul ettirmek için bir mücadele aracı olarak grev hakkını kullanırlar. Grev bizler için her zaman son çare olmuştur. Toplu iş sözleşmelerinin önemli bir bölümü her zaman taraflar arasında uzlaşma ile sonuçlanmaktadır.
Greve Müdahale Bazı Kötü Niyetli İşverenleri Cesaretlendirir
Ülkemizde olağanüstü hal (OHAL) uygulamasının temel nedeni bilinmektedir. 15 Temmuz`da yaşanan hain kalkışmanın etkilerinin ve terörün ortadan kaldırılması öncelikli amaçtır.
Çalışanların gelir ve iş güvencelerini korumak, geçim koşullarını iyileştirmek amacıyla uyguladıkları greve müdahale bazı kötü niyetli işverenleri cesaretlendirecek, işçi hak ve özgürlüklerine karşı olumsuz tutumlarını sürdürmeye neden olacaktır.
İşçi ve işverenin karşıt çıkarlarının dengeli ve adil biçimde düzenlenmesi öncelikli yaklaşım olmalıdır. Uluslararası rekabet gücü, emek maliyetini daha da düşürecek yaklaşımlarla sağlanamaz.”