`Türkiye ile savunma ilişkilerimizi kesmemizi istiyorlar`
Katar`ın Ankara Büyükelçisi Al-Şafi, "Türkiye ile olan savunma ilişkilerimizi kesmemizi talep ediyorlar. Bu mantıksız bir durum." dedi.
ANKARA - Katar'ın Ankara Büyükelçisi Salim Mübarek Al Şafi, Katar'a abluka uygulayan ülkelerin taleplerinin mantıksız olduğunu söyledi.
Büyükelçi Al Şafi, AA muhabirine, Katar ile bazı Arap ülkeleri arasındaki krizle ilgili gelişmelerin yanı sıra Katar'da bulunan Türkiye'nin askeri üssü ve bölgesel gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Abluka uygulayan ülkelerin Katar'daki Türk askeri üssünün kapatılmasını talep etmelerinin "mantıksız" olduğunu beliren Al Şafi, "Bazı ülkelerin savunma harcamaları, Rusya gibi silah imalatı yapan nükleer güç sahibi ülkelerin harcamalarıyla neredeyse eşit olsa da güvenliklerini tehdit edecek bazı durumlarla tek başına baş edemezler. Müttefiki olan ülkelerden yardım talebinde bulunurlar bu da doğal bir şeydir. Fakat onlar (Söz konusu Arap ülkeleri) buna karşılık bizden Türkiye ile olan savunma ilişkilerimizi kesmemizi talep ediyorlar. Doğal olarak da bu mantıksız bir durum." dedi.
"Ortak savunma ilişkisi, iki ülkenin egemenliğiyle ilgili"
Katar ile Türkiye arasındaki ortak savunma ilişkisinde korkulacak hiçbir gerekçe olmadığını vurgulayan Al Şafi, buna ilişkin, "Bu, iki ülkenin egemenliğiyle ilgili bir durum. Bu konuda fırtına koparmaya gerek yok, yalnız kötü niyetli bazı bölge ülkeleri, Katar-Türkiye işbirliğini önlerinde engel olarak görüyorlarsa bilemeyiz, inşallah bu konuda yanılıyoruzdur." ifadesini kullandı.
"ABD, abluka uygulayan ülkelerden uygulanabilir talepler istiyor"
ABD ile ilişkiler konusuna da değinen Al Şafi, krizin başında ABD yönetiminin tutumunda kafa karışıklığının olduğuna değinerek, "Şimdiki durum yavaş yavaş dengeli hale geldi. Şimdi de Washington yönetimi, abluka uygulayan ülkelerin prosedürlerine karşı çıkıyor, gerçekçi ve uygulanabilir talepte bulunulmasını istiyor ve krizin çözümü için Kuveyt'in arabuluculuğunun desteklenmesi ve müzakere çağrısı yapıyor." dedi.
Al Şafi, ABD'nin krize yönelik son tutumunun yanı sıra Fransa, Almanya, İngiltere, Japonya, Rusya, Pakistan ve Türkiye gibi büyük ülkelerin de Katar'la aynı tutumu sergilediğine dikkati çekerek, "Bu tutum, bize ablukayı dayatmaya çalışanların kendi kendilerini yavaş yavaş uluslararası toplumdan tecrit ettikleri anlamına geliyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Ablukaya dayanabilecek güçteyiz"
Kendilerine dayatılan ablukaya dayanabilecek güçte olduklarını vurgulayan Katarlı diplomat, "İnsan, kardeşi ve dostundan böyle bir şey beklemez. Bu nedenle başlangıçta şaşırdık. Ama şu anda durum iyi gidiyor. Nakliye hatları, lojistik ve ticaret merkezlerine alternatifler bulduk. Bunları zamanla daha fazla genişletmek ve kalıcı olmaları için çalışacağız." dedi.
Al Şafi, ablukanın Katar'a diğer ülkelerle ticari, ekonomik ve siyasi ilişkilerin çeşitlendirilmesinin önemini öğrettiğine işaret ederek, bu durumun hem kendileri hem de bu ülkelere faydası olacağını ve bunun daimi olması için çalışacaklarını bildirdi.
"Abluka uygulayan ülkeler çözüm istemiyor"
Al Şafi, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Aleyhimizde tavır almaları için bazı ülkelere yönelik yapılan siyasi, diplomatik ve ekonomik şantaj girişimleri, Arap ve İslam dünyasında çatlaklar oluşmasına neden oldu. Ayrıca ülkelerin lehlerinde veya aleyhlerinde olacak şekilde iki seçenek arasında bırakılması, kendilerine bölgesel ve uluslararası güç sahibi bazı ülkeleri kaybettirmesinin yanı sıra geleceğe yönelik olumsuz bazı yansımaları olacak. Ahlaki ve diplomatik savaşı biz kazandık. Şu anda da uluslararası hukuka ve uluslararası ilişkilere aykırı şekilde tansiyon yükseltme ve tehditler için yeni araçlar bulmaya çalışıyorlar, bizler ise sonuç itibariyle bunun onların aleyhinde işleyeceğine inanıyoruz. Katar'dan talep edilen maddeler konusunda müzakere yapılmasının reddedilmesiyle Kuveyt arabuluculuğunu boşa çıkarma girişimleri, bu ülkelerin çözüm aramadığının diğer bir işaretidir. Dolayısıyla bunlar arabuluculuğun başarılı olmasını değil, sadece mesajı ulaştırmasını isterken, Türkiye, ABD, İngiltere ve Almanya gibi sorumluluk sahibi ülkeler ise Kuveyt'in arabuluculuğunun desteklenmesi ve başarıyla sonuçlanmasının gerektiği üzerinde duruyorlar."