HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Genel Başkan Yardımcısı Abdurrahman Cens, İl Başkanı Davut Şahin ve beraberindeki partili heyet, Batman'da İslami hizmetlerinden dolayı cezaevine konan, JİTEM ile PKK tarafından katledilen Müslümanların ailelerini ve Suriye'deki iç savaştan kaçarak Batman'a sığınan Suriyeli aileleri ziyaret ederek, bayramlarını kutladı.

Tutuklu ve şehit yakınları ile Suriyeli savaş mağduru aileleri ziyaret eden Yapıcıoğlu, ziyaret sırasında ayrıca çocuklarla da yakından ilgilenerek bayram harçlığı verdi.

Yaptığı ziyaretler hakkında bilgi veren Yapıcıoğlu, bayramı Batman'da geçirdiğini belirterek, "Ramazan Bayramı, Allah Teâlâ'nın özellikle Ramazan orucundan sonra Müslümanlara bir hediyesi. Bu bayramda özellikle bayramı buruk bir şekilde geçirenlerle bayramlaşıp, sevinçlerini paylaşmak istedik. Bugün ziyaret ettiğimiz kardeşlerimiz Allah'ın dinini yaşamak istediği için ciddi bedeller ödemiş ve sıkıntılar çekmiş bir aile, adalet bekleyen bir aile. 20 yıla yaklaşan bir süredir bir kardeşleri cezaevinde. Haksız yere, zulmen hapsedilmiş durumda. Adalet beklemeye devam ediyorlar. Yine sadece 'Rabbim Allah'tır.' dediği için saldırılara maruz kalmış, katledilmiş insanların ailelerini ziyaret edeceğiz. Kardeşlerimizin çocuklarını, yetimlerini ziyaret edeceğiz. Bayram sevincini onlarla birlikte yaşamaya çalışacağız." dedi.

"FETÖ'nün ne tür zulümlerin altına imzalar attığını bütün kamuoyu biliyor"

FETÖ'nün kumpasları sonucu cezaevlerinde bulunanların, cezaevlerine girmelerine sebebiyet veren kişilerle birlikte cezaevlerinde olduklarını dile getiren Yapıcıoğlu, şunları söyledi: "Suriye'deki iç savaştan, oradaki karışıklıktan dolayı memleketini terk etmek zorunda kalmış, buralara gelmiş, muhacir olmuş kardeşlerimizi de ziyaret edip bu bayram sevincini onlarla da paylaşmaya gayret ediyoruz. Belki kamuoyu veya yetkililer çok uzun bir süredir devam eden bu haksızlıkların, adaletsizliklerin farkında değildi. Ama özellikle 15 Temmuz'dan sonra FETÖ denen yapının bu memlekette yargıyı ve kolluğu kullanarak, yani mahkemeleri ve polis teşkilatları kullanılarak insanlara nasıl kumpaslar kurup ne tür zulümlerin altına imzalar attığını artık bütün kamuoyu biliyor. O zulümleri yapanların büyük bir çoğunluğu belki şu anda cezaevlerinde ama onların zulmederek, kumpas kurarak cezaevlerine girmelerine sebebiyet verdikleri kişiler de onlarla birlikte aynı cezaevlerinde kalmaya devam ediyorlar. Bu çok büyük bir çelişkidir."

Kumpaslar sonucu cezaevlerindeki insanların mağduriyetleri devam ederse çok iyi olmayan adalet kurumuna güvenin iyice yerle bir olacağını ifade eden Yapıcıoğlu, "Belki 15 Temmuz'dan sonra bu tehlikenin bertaraf edilmesi için FETÖ denen örgüte yoğunlaşıp, onu devlet kadrolarından temizlemeyi öncelemiş olabilirler, ağırlığı oraya vermiş olabilirler. Fakat aradan geçen bunca süreye rağmen eğer hâlen daha zulmen içeriye kapattıkları, kumpaslar kurarak cezaevlerine tıktıkları insanlar içeride kalmaya devam ederse haksız yere yargıyı bir silah gibi kullanarak mağdur edilen insanların mağduriyetleri devam ederse zaten çok iyi olmayan adalet kurumuna, adliyeye olan güven iyice yerle bir olacaktır." şeklinde konuştu.

"Zulümlere uğramış olan insanların çekmiş oldukları zulümler yetti artık"

Konuşmasının devamında bir kez daha çağrıda bulunmak istediğini ifade eden Yapıcıoğlu, şöyle dedi: "Buradan bu vesileyle bir kez daha çağrıda bulunmak istiyorum. Zulümlere uğramış olan insanların çekmiş oldukları zulümler yetti artık. Bir an önce zulümlerin sona ermesi için yargının bir silah gibi kullanılarak özgürlüğünden mahrum bakılmış olan insanların özgürlüklerine kavuşması için idari veya yargısal ya da yasal düzenleme yani yasama kararıyla, her ne şekilde olacaksa bütün yollar kullanılarak mutlaka bunlara bir çözüm bulunmalıdır." (İLKHA)