Görmez: İslamiyet`te mala ve servete mahkum olmak reddedilmiştir
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, "İslamiyet`te malı, serveti ve zenginliği reddeden bir ayet ya da hadis yoktur. Ancak İslamiyet`te mala ve servete mahkum olmak reddedilmiştir." dedi.
GAZİANTEP - (AA) Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Gaziantep Üniversitesinde düzenlenen "Zekat Sohbetleri" panelinde yaptığı konuşmada, devlet ve milletin diyanet işleri teşkilatıyla bu güzel sohbet programında yer almaktan dolayı mutluluk duyduğunu belirtti.
Müslümanlar tarafından çokça unutulan büyük bir ibadeti konuşmak için bir araya geldiklerini dile getiren Görmez, "Herkes şu anda burada. Zekat konusunu karşılıklı konuşarak, sorular sorarak, cevaplar alarak işleyelim dedik. Bu konuda bugün burada olmamızı sağlayan Allah'a hamdüsenalar olsun." dedi.
Görmez, İslam'da dünyayı, dünya olduğu için kötüleyen bir hadis veya söz olmadığını belirterek, "Ahireti yok sayarak dünyaya tapınmak, dünyevileşmek reddedilendir. İslamiyet'te malı, serveti ve zenginliği reddeden bir ayet ya da hadis yoktur. Ancak İslamiyet'te mala ve servete mahkum olmak reddedilmiştir. Serveti kalbe hakim kılmak reddedilmiştir. Malın ve servetin mutlak sahibi olarak hareket etmeyi, mutlak sahibi olarak hareket etmeyi reddetmiştir." diye konuştu.
Malın aynı zamanda hayır ve Allah'ın ikramı olduğunu aktaran Görmez, şunları kaydetti:
"Ticaret kötülenen birşey değildir. Ticaret İslamda övülür. Allah'tan korkarak ticaret yapacaksın. Haram işlemeyecek, helal lokmanın peşinde koşturacaksın. Sizler ticareti risk olarak değerlendirirsiniz. Risk, ekonominin en önemli kavramları arasındadır. Bu da cesaret ister. Size verilen tüm zenginliğin Allah'ın emaneti olduğunu bileceksiniz. Emin ve güvenilir olacaksınız. Üretirken rahmet ile muamele edeceksiniz. Mümin, bal arısına benzetilir. Bal arısı, hep güzel şeyler yer, güzel şeyler üretir. Bal arısı çiçeğin özünü yer. Bal üretir. Fakat bal arısı her yere konar hiçbir yeri kırmaz, zarar vermez. Rahmetle üretir. Gerçi biz bal arısının Müslümanlığına da müdahale ettik. Gittik bizi zehirleyen şekeri ona ikram ederek, balı da bozduk."