• DOLAR 34.648
  • EURO 36.617
  • ALTIN 2934.729
  • ...
Roboski Üzerinden İki Ay Geçti: Failler Nerde?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
DİYARBAKIR - Şırnak`ın Qileban (Uludere) ilçesi Bujeh (Gülyazı) ve Roboskî (Ortasu) köylerinde, Türk Silahlı Kuvvetleri`ne ait savaş uçakları tarafından bomba yağdırılması sonucu 17`si çocuk 34 sivil hayatını kaybettiği olay ile ilgili Özgür-Der Diyarbakır Şube Başkanı Av. Serdar Bülent Yılmaz yazılı basın açıklaması yaptı.
 
Diyalog ve müzakere yerine Kürt sorununun çözümünün asayiş ve savaşa indirgenilerek ölümlerden medet umulması başka sonuçlar doğuracağı uyarısında bulunan Yılmaz, bunu engellemenin yolu, Roboski katliamının aydınlatılmasından geçtiğine dikkat çekti.


Olay Bütün Boyutlarıyla Aydınlatılmalı
Roboski`de iki ay önce akıtılan kanın halen yerde durduğunu ifade eden Yılmaz, Katillerle anılmak ve kanla kirlenilmek istenmiyorsa faillerin bulunması gerektiğini belirtti. Yılmaz, "Roboskililer öncellikle tazminat değil adalet istiyorlar. Katillerin bulunmasını ve hesap sorulmasını bekliyorlar. Roboskililerle beraber herkesin olanları bilmeye hakkı vardır. Bir daha yeni Roboski`lerin yaşanmaması, çocukların ölmemesi, insanların ansızın bombalanmaması, anaların ağlamaması için olay bütün boyutlarıyla aydınlatılmalıdır" diye konuştu.


Akla Ziyan Gelişmeler!
28 Aralık 2011 tarihinde gerçekleştirilen katliamının üzerinden iki ay gibi uzun bir süre geçtiğini ifade eden Yılmaz, kusuru olanların açığa alınarak cezalandırılmaları ve devlet adına özür dilenmesi gerekirken, akla ziyan gelişmelerin yaşandığını söyledi. Yılmaz, katliamın kendisi kadar vahim olan gelişmeleri şu şekilde sıraladı;
 
1-Olayın üzerine inatla ve ısrarla gitmesi gereken medya maalesef susturuldu. Katliama alkış tutan medya içerisinde yer almayıp vicdanlarını dinleyerek cesur bir şekilde olayın üzerine gitmeye çalışan bazı gazetecilere bizzat Başbakan Erdoğan tarafından hadleri bildirildi.
 
2-Her ne sebeple olursa olsun hesap verme pozisyonunda olması gereken Genelkurmay Başkanlığı`na katliam bilgilerini paylaşma lütfünde bulundukları gerekçesiyle "teşekkür" edildi.
3-Uludere Kaymakamı`na madalya takıldı.
 
4-Kaymakama saldırdıkları ve "kaçakçılık" yaptıkları gerekçesiyle bombardıman sırasında ölmeyenlerden bazıları tutuklanırken bazıları ise ifadeye çağrıldı. Kardeşleri, akrabaları veya arkadaşları devletin uçaklarından atılan bombalar tarafından lime lime edilerek öldürülen, cenazelerini kilometrelerce yol yürüyerek, toprağı kazarak çıkaran, çoğunluğu tanınmayacak halde olan cenazeleri battaniyelere sarıp katırlara yükleyerek geri taşıyıp defneden bu insanlardan bazıları cezaevinde intiharın eşiğinde. İki aydır katilleri bile ortaya çıkarmakta aciz olan devlet, kaymakama yapılan saldırı üzerine bu insanları hapse atmış, şimdi de yargılamaya hazırlanıyor.
 
5-Katliam bölgesine gidilmeden rapor hazırlandı. Savcılar, "Halkın toplanması ve terör bölgesi olması" nedeniyle ayak basmadan askeri helikopterle "kuş bakışı" keşif yaparak rapor hazırlayacaklarmış!
 
6-TBMM İnsan Hakları Komisyonu, araştırmak üzere katliam bölgesine ziyarette bulundu. Katliam görüntüleri Meclis`te heyet tarafından izlendi. Heyet içerisinde bulunan bazı vekillerin demeçlerine de yansıyan "kasıt" ve "ihmal"e rağmen henüz önemli bir adım atılmadı.
 
7-Sevdiklerini korkunç katliamda kaybedenlerin yakınlarına; katilleri bulup adalet karşısına çıkarıp bir nebze olsun acılarını hafifletmesi gereken devlet, aldığı tazminat kararıyla bu yoksul insanların acılarını parayla satın alabileceğini sandı. Olayın aydınlatılmasına yönelik kararlılıktan uzak yaklaşım tarzıyla tazminatın gündeme getirilmesi, katliamın üzerinin örtüleceği kanaatini güçlendirdi.
 
8-Katledilen insanların isimlerinin otopsi tutanaklarına yanlış geçmesi gibi vahim bir sorumsuzluğa imza atıldı. İstatistiksel bilgilerle ölümlerin hafife alınması, aileleri ve duyarlı kesimleri derinden yaraladı.
 
M. Salih Keskin - İLKHA
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir