Cumhurbaşkanımız diplomasi trafiğiyle sorunu çözmeye çalışıyor
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Katar krizi dolayısıyla yaşanan gerilime ilişkin, "Cumhurbaşkanımız, bölge ülkeleri başta olmak üzere bütün ülkelerle diplomasi trafiğiyle bu sorunu çözmeye gayret ediyor." dedi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, son günlerde özellikle Katar krizi dolayısıyla yaşanan gerilimin bölgede çok yüksek bir çatışma ve kaosa dönme ihtimalinin açıkça ortada durduğunu belirterek, "Katar'daki krizin karşılıklı anlayışla, diplomasiyle, müzakereyle, konuşarak aşılması için çaba sarf ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız, bölge ülkeleri başta olmak üzere bütün ülkelerle diplomasi trafiğiyle bu sorunu çözmeye gayret ediyor." dedi.
Kurtulmuş, Esenler Dörtyol Meydanı'nda düzenlenen iftar programındaki konuşmasında, ramazanın insanın kendisini gözden geçirirken, yoksullarla dayanışmayı, yardımlaşmayı, dostluğu, birliği ve beraberliği yeniden ve çok kuvvetli şekilde hatırlamaya vesile olduğunu dile getirdi.
Dünyada 1 milyar 700 milyon Müslümanın yaşadığını kaydeden Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Fas'tan Endonezya'ya kadar dünyanın en güzel yerlerinde Müslümanlar oturuyor, Müslümanların ülkeleri yeryüzünün kaynaklar bakımından en zengin bölgeleri. Müslümanlar genç bir nüfusa sahip. Maalesef bu kadar büyük avantajına rağmen İslam dünyası istenilen bir seviyede değil, büyük hicranları, büyük altüst oluşları yaşıyor. Bir tarafta açlık ve kıtlık, diğer tarafta iç çatışma ve savaşlar diğer tarafta toplumların kendi arasındaki huzursuzluklarla maalesef İslam dünyası canhıraş bir mücadelenin içinde bulunuyor. Eğitim seviyesi bakımından, insanların gelirdeki adaletsizliği bakımından fevkalade hazin tablolarla karşı karşıyayız. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi bir de İslam coğrafyasında yabancı işgaller, dış tehditler ve ülkeler arasındaki gerilimler her gün biraz daha artıyor, biraz daha artırılıyor. İşte Suriye'deki yaşananları görüyoruz, 3 milyondan fazla Suriyeli kardeşimize Türkiye olarak ev sahipliği yapıyoruz. Irak'taki meselesi görüyoruz. Biz Allah'a çok şükür huzur içerisinde iftarlarımızı açıyoruz ama bugün Suriye'nin, Irak'ın ve birçok ülkenin şehirlerinde insanlar ramazan iftarlarını endişeyle, korku içerisinde açıyorlar, eğer bulup sofraya getirebildikleri bir lokma ekmekleri, bir bardak suları varsa."
Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyanın çok ciddi tehditler altında olduğunu belirterek, işgaller, iç çatışmaların yanı sıra Müslüman coğrafyasının terör saldırılarıyla boğuştuğunu vurguladı.
Dünyanın her yerinde hain terör örgütlerinin kol gezdiğini söyleyen Kurtulmuş, "Bu vesileyle bugün İran'da yaşanan terör saldırılarında hayatını kaybeden İranlı kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz. Ayrıca birkaç gün önce Londra'da sivil halkın bulunduğu bir yerde üstlerine araçlar sürülerek öldürülen sivil vatandaşlar için İngiliz halkına ve hükümetine taziyelerimizi bildiriyoruz." dedi.
"1 milyar 700 milyon Müslümanın ağzının tadını kaçırmaya çalışıyorlar"
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, bölgede bu kadar savaş ve işgal, parçalanmışlıklar varken, bir şekilde bölgenin daha fazla parçalanmaya, daha fazla krizler ve kaoslar içerisine itilmeye çalışıldığını dile getirerek, şöyle konuştu:
"Son günlerde özellikle Katar krizi dolayısıyla yaşadığımız yeni bir gerilimin, bölgede çok yüksek bir çatışma ve kaosa dönme ihtimali de açıkça ortada duruyor. Türkiye olarak biz bu coğrafyada ve geniş İslam coğrafyasında bütün halkların dostu olan bir ülkeyiz. Biz, Suriye'de de Irak'ta da Fas'ta da Cezayir'de de Libya'da da Yemen'de de hiçbir Müslümanın burnunun kanamasından yana değiliz, hiçbir Müslümanı diğerine karşı farklı tutmaz, onu ayırmayız. Çünkü biliriz ki bizim için insanlar ya dinde kardeştir ya yaradılışta eştir. Biz, bunun için şu günlerde yaşadığımız Katar'daki krizin karşılıklı anlayışla, diplomasiyle, müzakereyle, konuşarak aşılması için çaba sarf ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız, bölge ülkeleri başta olmak üzere bütün ülkelerle diplomasi trafiğiyle bu sorunu çözmeye gayret ediyor. Oyunu ortaya koymak isteyen çevreler, krizlerle, kaoslarla, vekalet savaşlarıyla, terör örgütlerini destekleyerek, aslında bir şey yapmaya çalışıyorlar, bu 1 milyar 700 milyon Müslümanın ağzının tadını kaçırmaya çalışıyorlar. Yeryüzünde büyük bir harbin, darbin ortaya çıkmasına, bu bölgenin paramparça olmasına, daha da parçalanmasına gayret sarf ediyorlar. Sünniler ve Şiiler bu coğrafyada birbirine girsin istiyorlar. Etnik yapılar birbirlerine düşman olsun istiyorlar. Onun için bir sürü terör örgütüne silah veriyor, birçok terör örgütünün faaliyetlerine destek oluyorlar."
Bölgede yaşanan sıkıntıların ortadan kalkması için, güçlü ve büyük Türkiye'yi oluşturmak için gayret ettiklerini vurgulayan Kurtulmuş, "Allah, bütün bu ayrılıkları ortadan kaldırmak için Türkiye'ye güç ve kuvvet versin. Allah Türkiye'ye, bütün mazlumların elinden tutup, onlara ayağa kaldırmak için güç ve kuvvet versin, inşallah bölgedeki sorunların çözülmesi için de Türkiye'ye imkan, fırsat versin." ifadelerini kullandı.
Konuşmasının ardından Kurtulmuş, vatandaşlarla selamlaştı.
İftar programına İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu da katıldı.
“Bu örgütü kim kurdu, kim besledi, kim bu günlere getirdi?”
“Niye Türkiye'nin güçlü olması lazım?” diye soran Kurtulmuş, son iki gündür Türkiye`nin de içinde bulunduğu bölgede yaşanan olaylara dikkati çekerek, şunları söyledi:
“Bölgede bir sürü sorun var. DEAŞ`ı dünyanın başına kim bela etti? Bu adamlar, bu kadar silahları nereden buldu? Hepsini biliyoruz. PKK diye bir şey var, 50 bine yakın insanımızın hayatına neden olan bir örgüt. Bu örgütü kim kurdu, kim besledi, kim bu günlere getirdi, kim bu günlere kadar getirdi? Bunların amcasının oğlu da PYD. Bunlar terör örgütü. ‘DEAŞ`ı temizleyeceğiz diye bu terör örgütüne silah vermeyin` diyoruz, bizim dostumuz olan ülke, gözümüzün içine baka baka silahları veriyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu`da o mahzenlerden, mağaralardan çıkan o silahların menşeinin ne olduğu ortadadır. Niye Türkiye`yi 40-50 senedir terör örgütleriyle meşgul ediyorlar? Niye PKK`ya bu kadar destek veriyorlar? Niye DEAŞ denilen bu örgüt dünyanın her tarafında elini kolunu sallayarak birtakım işler yapıyor? Niye DHKP/C diye bir örgüt senelerce Türkiye`de suikastlar yaptı? Bunların cevabı çok açıktır. İstiyorlar ki bu bölgede bu milletlerin umudu olarak güçlü, büyük bir Türkiye olmasın. Türkiye güçlü olmazsa, bu bölge ile çelik çomak oynar gibi oynarlar. Osmanlı'nın tarih sahnesinden çekilmesinden bu yana zaten oynamıyorlar mı? 'Osmanlı'nın üzerinde kurulan 30`un üstünde ülkeyi, bu kadar çok dağıtmaları yetmiyormuş gibi şimdi yeniden dağıtma telaşındalar. Mezhep, etnik bakımdan bölgedeki karışıklıkları artırıyorlar.”
“Bu, asla ve asla bölge halklarının lehine olan bir durum değildir”
Terör örgütleri eliyle bölgenin dizayn edilmeye çalışıldığına dikkati çeken Kurtulmuş, şimdi de son günlerde Körfez`de, yeni bir gerilimin fitilinin ateşlendiğini ifade etti.
Katar`ın karşısında yedi tane Müslüman ülkenin bulunduğunu ve Katar`a ambargo uygulamaya çalıştığını dile getiren Kurtulmuş, şöyle konuştu:
“Mesele ne Katar ne başka ülke meselesidir. Mesele, bölgedeki tansiyonun artırılması ve bölgedeki gerilimlerin, çatışmaların krize, kaosa döndürülmesine zeminin hazırlanmasıdır. Ya yeter ya! Suriye`deki sorun 6 senedir daha çözülmemişken, Irak`taki bu mesele her gün biraz daha karmaşık hale gelmişken, Allah aşkına bölgede yeni bir kriz çıkarmanın ne anlamı var, bu kimin ekmeğine yağ sürer? Bu, asla ve asla bölge halklarının lehine olan bir durum değildir. Onun için Türkiye olarak bu sorunun çözülmesi için Sayın Cumhurbaşkanımız olay ortaya çıktıktan hemen sonra dünya liderleriyle görüştü, hala görüşmelerimiz devam ediyor. Hala bu bölgede tansiyonu nasıl düşürebiliriz, bütün gücümüzle gayret ediyoruz. İnşallah bu sorun büyümeden çözülür.”
Katar krizinin hemen ardından bugün İran`da bombaların patladığını anımsatan Kurtulmuş, bu patlamaların tesadüf olmadığını belirtti.
Numan Kurtulmuş, bölgede oynanmak istenen oyuna da işaret ederek, “Biz, terörden ağzı çok yanmış olan bir milletin çocukları olarak söylüyoruz. Bu ülkedeki teröre hangi dış güçlerin nasıl destek verdiğini bilen bir ülkenin insanları olarak söylüyoruz. Bütün bunları herhangi bir şekilde karamsarlığa katılın diye söylemiyorum, tam tersine Türkiye güçlü olursa bu bölgedeki bütün halklar da güçlü olur, onların da sorunları çözülür. Biz bu coğrafyada daha fazla parçalanmanın, bölünmenin değil daha fazla bütünleşmenin politikalarını ortaya koyacağız."
AA