Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, Konya merkezli 27 ilde FETÖ'nün TSK'ya yerleştirdiği askeri personelin, "mahrem asker abileri" olduğu öne sürülen kişilere yönelik 24 Mayıs'taki operasyonda gözaltına alınan şüphelilerden bazıları itirafçı oldu.

FETÖ'nün Konya 3. Ana Jet Üs Komutanlığındaki mahrem asker abiliği yapılanmasındaki üst düzey görevli olan itirafçı, verdiği bilgilerle birçok kişiyi deşifre etti.

İtirafçı, çözülme nedeniyle FETÖ'nün nasıl paniğe kapıldığını da anlattı.

"POLİSİN ELİNE GEÇMEMEM LAZIM"

Darbe başarısız olunca özellikle mahrem yapıda büyük huzursuzluk oluştuğuna işaret eden itirafçı, ne yapacağını bilemeyen üyelerin bilgi almak için bir üst pozisyonundaki kişilerle irtibata geçtiğini dile getirdi.

Görüşmelerin genellikle halka açık, kalabalık, park veya bahçe gibi yerlerde yapıldığını aktaran itirafçı, görüşme aralığının artırılarak öğrenci pozisyonundaki subayların asla boş bırakılmaması talimatının verildiğini ifade etti.

Görüşülen subaylardan 3. Ana Jet Üs Komutanlığında neler olup bittiği konusunda bilgi alınmasının istendiğinin altını çizen itirafçı, şunları kaydetti:

"Bana bağlı kişiler de olup bitenler hakkında sürekli bilgi almak istiyordu. Mümkün olduğunca gizliliğe riayet ederek öğrencilerle görüşmeleri gerektiğini, aldıkları bilgileri de benimle paylaşmalarını söylüyordum. Üstüm olan kişi 'Polis sorgusunda ismin verilmiş. Derhal kaybolman lazım. Eşyalarını topla. Seni yarın aldıracağım. Polisin eline geçmemen lazım. Uygun bir yere yerleştirip, ihtiyacını karşılayacağız. Arada bir de aileni görmene izin vereceğiz' diyerek yanımdan ayrıldı."

GÜLEN'DEN İTİRAFÇI KORKUSU

Söylenen yere gitmediği için sürekli rahatsız edildiğini, gece yarıları evine gelindiğini anlatan itirafçı, kaçma niyeti olmadığı için her seferinde karşısındakilerin isteğine olumsuz yanıt verdiğini söyledi.

İtirafçı, 2017'nin başında gece vakti kendisiyle aynı pozisyonda bulunan kişinin evine geldiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Yanlış yaptığım, hem kendimi hem onları tehlikeye attığım söylendi. Bulunması imkansız bir eve yerleştireceklerini bildirdiler. Kabul etmeyince telefonundan bazı mesajlar göstererek, 'Hocam bak, Gülen bu mesajları bize gönderdi. Şimdi 'gaybubet' (ortadan kaybolma) yapmamız konusunda fetva veriyor. Şimdi saklanma zamanı. Kurtuluşumuz çok yakın. Yakında bu zulüm bitecek. Tüm sıkıntılarımız geçecek. Bu konuyla ilgili de birçok arkadaşımız çok güzel rüyalar görmektedir' dedi. Hatta birkaç arkadaşımızın gördüğü rüyayı bana tefsir etmeye çalıştı. İlerleyen süreçte ikna olmayınca 'Peki o zaman. Sen bilirsin. Bundan sonra başına geleceklerden sen sorumlusun. Polis seni aldığında konuşma. Bu saatten sonra ben seni, sen de beni tanımıyorsun' diyerek kızgın şekilde yanımdan ayrıldı. Ertesi gün evime gelen kişiyi de kovdum."