Secavend Hakkında Bilmediklerimiz!
Mushaflarda görülen geçici durak işaretlerine denir.
Mushaflarda görülen geçici durak işaretlerine denir. Kur’an-ı Kerim anlamlı bir şekilde okumak için okuyucuya kolaylık olmak üzere konulan secâventleri ortaya koyan Muhammed b. Tayfur es-Secâvendî (560/1165) isimli ünlü bir kıraat bilginidir. İşte bu işaretlere onun ismine nispet edilerek “Secâvend” adı verilmiştir.
Mushaflarda bazı kelime ve durak sonlarının üzerinde görülen bu harfler ve ifade ettikleri anlam ve hükümler şöyledir:
(Mim): Vakf-ı lâzım: Mutlaka durmak gerektiğine, geçilirse mananın bozulabileceğine işarettir. Kur’ân’da 84 yerde bulunmaktadır.
(Ti): Vakf-ı mutlak: Durulmasının zorunlu olup olmadığı bir kayda bağlanmamış vakıf demektir. Durmak tercih edilir, bununla beraber geçmek de mümkündür.
(Cim): Vakf-ı caiz: Durmak ve geçmek caizdir, fakat durmak tercih edilir.
(Ze): Vakf-ı mücevvez: Geçmek de durmak da caizdir, fakat geçmek tercih edilir. Durulursa geriden alınmaz.
(Sad): Vakf-ı murahhas: Okurken nefesin daralması durumunda durulabileceğine işarettir; durmadan geçmek tercih edilir. Durulursa geriden alınmaz.
(Kaf-Fe / kıf): Dur, anlamındadır. Ancak, durmak da geçmek de caizdir; durmak tercih edilir.
(Kaf): Geçmek de durmak da mümkündür, fakat geçmek tercih edilir. Durulursa geriden alınmaz.
(Lam elif): Vakf-ı lâ: “Durma” demektir. Eğer nefes kesilir de durulursa, geriden almak gerekir. İbnü’l-Cezerî’nin de ifade ettiği gibi bu işaret “vakıf yapılmaz” anlamından ziyade, vakıf yapmak uygun olmakla birlikte, devamından başlamak güzel değildir, anlamına gelir. Şayet bu işaret, âyet (durak) sonunda bulunuyorsa bu, gelecek âyetle bir önceki âyet arasında mana ilgisinin devam ettiğini gösterir. Bu gibi yerlerde geçmek de durmak da caizdir. Durulursa geriden alınmaz; çünkü yeni bir âyet başlamaktadır. (Fatiha sûresinin son âyetinde yer alan lâmelif’de durulunca, bir görüşe göre burası sondan bir önceki âyetin sonu olduğu için, geriden alınmaz).
(A A): (Üçgen şeklinde İki grup üç nokta) Vakf-ı muânaka, vakf-ı murakabe: Bir veya birkaç kelime arayla peş peşe gelen bu iki grup üç noktadan sadece birisinde durulur. Mana karışıklığı ortaya çıkabileceği için ikisinde birden durulmaz.
(Ayn): Rüku işaretidir. Bir konunun veya kıssanın (olayın) bitip, yeni bir konu veya kıssanın başladığını gösterir ki bu, hatimle namaz kılanların veya namazda kıraati uzun tutanların, burada rükuya varmalarının uygun olacağı anlamını taşır. Ayrıca okunacak aşırların da, bir ayn’dan diğer bir ayn’a kadar olması uygun görülmüştür.