• DOLAR 32.57
  • EURO 35
  • ALTIN 2459.898
  • ...
Atık suyun geçtiği dere Hilvanlıları isyan ettirdi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Hilvan'da geçen derenin yakınında oturan vatandaşlar, kanalizasyon atıklarının dereye akmasına tepki gösterdi.

Geçtiğimiz yıllarda ŞUSKİ tarafından yapılan altyapı çalışmalarında ince boru kullanıldığı için ilçe dışına akması gereken kanalizasyon sularının dereye bırakıldığını ifade eden dere kenarındaki mahalleli, bu durumun birçok hastalığa davetiye çıkardığını söyleyerek endişelerini dile getirdi.

Derenin içerisine akan kanalizasyondan dolayı oluşan ağır koku ve sivrisineklerden dolayı çok rahatsız olduklarını dile getiren Hilvanlılar, seçim döneminde kendilerine deredeki sorunun giderilmesi için Büyükşehir Belediyesinin söz verdiğini, bu nedenle gerekenin yapılmasını istediler.

Büyükşehir belediyesinin sadece dereyi temizlemekle yetindiğini bunun da çözüm olmadığını belirten Yeni Mahalle Muhtarı Mahmut Düşen, "Ben üç yıldır muhtarlık görevine başladım. Bu sürede gereken mercilere başvurdum. Geçen hafta bizzat Büyükşehir Belediye Başkanı ile görüştüm.  Kendisi bana dedi ki ‘ben oraya mühendis göndereceğim ne gerekiyorsa yapacaklar. Ama sadece bir kepçe gönderip derenin içini temizlediler. Bu iş sadece temizlemek ile olmuyor.  Allah için bu sorunu halledin. Gece bu dereye yakın olanlar akşam kokudan uyuyamıyor." dedi.

Hilvan ilçesinin 1926`da ilçe olduğunu hatırlatan Düşen, birçok sokağın altyapısına 100`lük pis su borusu takıldığını bu boruların da yetersizliğinden dolayı da, atık suyun dereye aktığını,  bunun da halkı mağdur ettiğini söyledi.

"Büyük borular takıp bu sorunu çözsünler"

"Kokudan dolayı buradan geçemiyoruz" diyerek tepki gösteren Rojhat Coşkun, "Ben burada bir esnafım şahsen bu derenin önünden geçtiğimde kendimden utanıyorum. Bu kokudan dolayı buradan geçemiyoruz. Bir an önce buna bir çözüm bulsunlar pislikten ve sineklerden geçemiyoruz. Buna bir çözüm bulmaları gerekiyor. Büyükşehir Belediyesi`ne bildirdik ‘yapacağız` dediler. Fakat sadece seçim zamanı geliyorlar. Ondan sonra kulak ardı ediyorlar. Büyük borular takıp bu sorunu çözsünler halk hizmet istiyor." ifadelerini kullandı.

"Mademki derdimize derman olamıyorsunuz o zaman bizi buradan çıkarın"

Evi derenin hemen dibinde olan Ömer Kavak da yaşadığı sorunu şöyle anlattı:  "Ben 42 yıldır burada yaşıyorum. Burası yaklaşık yüz senedir ilçe olmuş ama bizim ve bu derenin haline gelin de bir bakın.  Kokudan ve hastalıklardan dolayı yere düşeceğiz. Derenin pisliklerini toplayıp durdurmuşlar. Önü de kapalı bir şekildedir. Biz burada esir değiliz. Mademki derdimize derman olamıyorsunuz o zaman bizi buradan çıkarın. Bu ne haldir, bu rezilliği çekiyoruz."

"Misafirlerimi uzak bir yerden götürüyoruz dereyi görmemeleri için"

Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesine çağrıda bulunan Abuzer Akgün, "Kendisi gelip bir gece bize misafir olsun eğer kokudan ve sineklerden durabiliyorsa bizim başımızın tacıdır. O zaman biz de yıllarca bu sorunu çekmeye devam ederiz. Burada 100`lük borular yerine 300`lük boru lazım. Dışarıdan buraya gelen bir insan, ‘burası nasıl bir ilçedir.' diyor. Bu yüzden misafirlerimizi dereden uzak bir yerden götürüyoruz, dereyi görmemeleri için. Büyükşehir Belediyesi ve birim amirleri oy zamanı bize gelmesinler." diye konuştu.

Geçen yıl da bu derenin sorununu dile getirdikleri halde herhangi bir işlemin yapılmadığını ifade eden Lütfü Kaya, koku ve sivrisinekten dolayı derenin yakınında bulunan semt pazarına hiç kimsenin gelip alışveriş yapmadığını söyledi.

"Dereden dolayı bir çocuğumda hastalık veya dereye düşme söz konusu olduğunda yetkililerin yakasına yapışırım"

Hem derenin durumuna hem de derenin üstüne kurulmuş korkulukları olmayan köprüye tepki gösteren Ali Üçkan, şöyle konuştu:

"Yukarımızda bulunan Mahallenin bütün pis ve kanalizasyon suları buradan geçiyor. Sineklerden dolayı bahçeme çıkamıyorum. Beş senedir buradayım beş sene daha da çekecek halim yok. Dereden dolayı bir çocuğumda hastalık veya dereye düşme söz konusu olduğunda yetkililerin yakasına yapışırım. Bundan dolayı evin kapısını kapatıp kendimizi eve hapsediyoruz."

Küçük çocuklardan Mehmet Şükrü Karadağlı ile Şemsenur Akgün ise yetkililere seslenerek yaşanan sorununun giderilmesini istedi. (Osman Gülebek-Ramazan Şefkatlı-İLKHA)






































 

Bu haberler de ilginizi çekebilir