Dünya Mustazafları Unutulmadı
Dünya Mustazaflar Haftası dolayısıyla, Türkiye`nin dört bir yanında düzenlenen etkinliklerde mustazaf Müslümanlar &`;İslam, zulmü ortadan kaldırmak için gelmiştir” diye haykırdı
Dünya Mustazaflar Haftası dolayısıyla Türkiye’nin dört bir yanında düzenlenen etkinliklerde başta 1988 Halepçe Katliamı olmak üzere, Irak, Filistin, Çeçenistan, Afganistan, Patani ve daha nice yerde zulme uğrayan mazlum Müslümanlar anıldı, Müslümanlara zulmeden yabancı-yerli bütün müstekbir zalimler lanetlendi.
Salonların hınca hınç dolduğu etkinliklerde ümmetin içinde bulunduğu durumla ilgili anlatılanlar, gözyaşı aktırdı, zalimlere karşı öfkeyi biledi.
Etkinlikler bu hafta sonu da başta Adana olmak üzere değişik illerde devam edecek.
İSTANBUL
Dünya Mustazaflar Haftası dolayısıyla Mustazaf-Der İstanbul Şubesi, Fatih Renk Düğün Salonunda bir program düzenledi. Yoğun ilginin olduğu programda birçok izleyici programı ayakta izlemek zorunda kaldı. Grup Özlem’in sanatçılarının seslendirdiği ilahilerle devam eden programa Dost-Der Tiyatro Grubu’nun güldürürken düşündüren kısa tiyatrosu renk kattı. Programda konuşma yapan Tarsus Mustazaf-Der Başkanı Salih Demir son zamanlarda yaşanan İslami STK baskınlarına dikkat çekerek, “Zulmün bini bir para, haksızlığın bini bin para. Kitapevlerimize gelenler, derneğimize gelenler hemen abluka altına alınıyor. Bizler Müslümanız, İslam’ı yaşıyoruz ve İslam’ı yaşamaya, Kur’an Sevdalısı olmaya, Peygamber Sevdalısı olmaya ve bunu tüm yeryüzüne haykırmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu. Demir’den sonra kısa bir konuşma yapan Gazze Furkan Savaşı gazilerinden İslam Asaliyye, Mısır yönetiminin İsrail zulümlerine ortak olduğunu dile getirerek, “Size bir kardeşiniz olarak bir nasihatte bulunmak istiyorum: Cihadı kolay sanmayın. Siz sanmayın ki biz cihad etmek istedik ve cihada kalktık. Cihad İman ile akide ile cihaddır. İşte, iman ve akide olursa inşaallah siz bir mücahidisiniz” şeklinde konuştu. Daha sonra kürsüde iki küçük Çeçen çocuk Çeçenistan cihadının devam ettiğini anlatan bir şiir okundu.
BATMAN
Batman Mustazaf-Der’in “Dünya Mustazaflar Haftası” etkinliği yoğun katılımla gerçekleşti. Bayan ve erkeklere ayrı ayrı düzenlenen programlarda Halepçe Katliamı ve yaşanan zulümlerin anlatıldı. Programda, İslam’ın zulümler ve haksızlıkları ortadan kaldırmak için geldiği vurgulandı. Batman Mustazaf-Der (İnsan Haklarını Koruma Gençlik, Eğitim, Kültür Ve Dayanışma Derneği) her yıl geleneksel olarak Mart Ayının 3.haftasında düzenlediği “Dünya Mustazaflar Haftası” adlı etkinliğe Batman Barosundan avukat Adnan Günaydın, AGD’den Mehmet Özhan ve STK’ların yönetici ve gönüllüleri yoğun katılım sağladı. Kuran-ı Kerim tilaveti ve mealinden sonra 16 Mart 1988 tarihi, zalim, despot, kukla ve işbirlikçi Baas rejiminin mustazaf, Müslüman Kürt halkına karşı kimyasal silahlar ile saldırıp savunmasız halkı katlettiğinin yıldönümü olduğundan dolayı bu haftayı Dünya Mustazaflar Haftası olarak kabul edildiği hatırlatıldı. Programa konuşmacı olarak; Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Mehmed Göktaş ve Batman Mustazaf-Der Genel Başkanı Abdurrahman Cens katıldı. Bayanlar için düzenlenen programa ise Batman Mustazaf-Der Kadın Kolları Başkanı Nurten Özer ve Kürkçe konuşmasıyla Mustazaf-Der gönüllülerinden Sadiye Teymur katıldı.
ŞANLIURFA
Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde faaliyet yürüten Ensar Der (Ensar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği) “Mustazaflar Haftası” münasebeti ile dernek binasında düzenlediği program Kur’ân-ı Kerim tilaveti ile başladı. Programa konuşmacı olarak katılan İsmail Çevik Hoca yaptığı sunumda Kur’an-ı Kerim’de geçen mustazaf ayetlerini okuyarak tefsir etti. Program “İslam Ümmetinin Mustazaf Milletleri” adlı sinevizyon gösterimiyle devam etti. Programın sonunda Metin Demir “Dünya Mustazaflar Haftasında” unutulmaması gereken Halapçe Katliamı, Şeyh Ahmet Yasin’in şahadetinden ve Üstat Bediüzaman’ın hayatından önemli pasajlar sundu.
DİYARBAKIR
Mustazaf Der Diyarbakır Şubesi tarafından “Dünya Mustazaflar Haftası” nedeniyle düzenlenen seminerde, Türkiye’de yaşanan insanlık dışı uygulamalar aktarılırken, gelecek dönemin İslam’ın olduğu vurgulandı. Programa konuşmacı olarak katılan Turgut, dünyanın dört bir tarafında yaşanan zulümlere kısaca değindikten sonra 1924 yılının ardından Türkiye’de yaşanan insanlık dışı uygulamaları ve katliamları anlattı. İskilipli Atıf Hoca, Şeyh Said, Üstad Bediüzzaman ve İbrahim Hakkı Efendi’nin yaşadığı zulümlere vurgu yapan Turgut, “Bölgemizde bunlar gibi on binlerce örnekler var. Zilan’dan mı bahsedeyim, yoksa Susa ve Başbağlar’dan mı? Yoksa sırf camiye gittikleri için zindanlarda tutulan, şehit edilen gençlerden mi? Kapısına kilit vurulan medreselerden mi, yoksa ahıra çevrilen camilerden mi bahsedeyim? Yoksa sırf sarıklı olduğu için seyyar mahkemelerce idam edilen âlimlerden mi bahsedeyim?” diye sordu.
Ayrıca, Mustazaf Der Diyarbakır Şubesi, Dünya Mustazaflar Haftası münasebetiyle geçmişten günümüze kadar yeryüzünde zulme uğrayan mustazaf halkları konu alan fotoğraf sergisi açtı. 4 gün süre ile ziyaretçi kabul eden sergi yoğun ilgi gördü.
HALEPÇE KATLİAMI; İNSANLIĞIN KARA LEKESİ
Yaptığı basın açıklamasıyla zulme uğrayan tüm dünya mustazaflarını anan Hür-Der Genel Sekreteri İbrahim Gökdemir “16 Mart 1988’de Irak’ın Halepçe kentinde yaşanan katliam Hiroşima ve Nagazaki’den sonra insanlık adına vahşet içerikli en büyük insanlık suçudur” dedi. Helepçe katliamında tek suçlunun Saddam olmadığına dikkat çeken Gökdemir, “Kimyasal silahların ABD, Fransa, Almanya patentli olması hesabiyle, bu ülkeler de katliam ve soykırım ortağıdırlar. Sözde, insan haklarının savunuculuğunu yapan büyük şeytan ABD ve Batı Emperyalizmi katliamda en büyük pay sahibidirler” diye konuştu. Gökdemir, “Hür-der olarak; mazlum halklara yönelik savaşlara, katliamlara, baskı ve zulme karşı olmaya devam edeceğiz. Vahşetin 23. Yıldönümünde Halepçeli mazlumları rahmetle anıyor, bütün zalimlerin, katillerin ve diktatörlerin sonu Saddam’ın sonu gibi olması dileğiyle, dünyanın neresinde olursa olsun, tüm zalimleri nefretle lanetliyoruz” ifadelerini kullandı.
MUSTAZAF HALK: ÇEÇENLER
Merkezi Diyarbakır’da bulunan İkra Eğitim Sağlık Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Dünya Mustazaflar haftası etkinlikleri çerçevesinde düzenlediği seminerde Çeçenistan’a dikkat çekti. Programa konuşmacı olarak İlahiyatçı Tahir Dedeoğlu katıldı. Tarih boyunca Rusya devletinin rejim olarak birçok değişim yaşadığını belirten Dedeoğlu” Rusya devleti, tarih boyunca rejiminde değişikliklere gitmiştir. Bu rejim değişiklikleri neticesinde; Çeçenistan’a uygulanan zorbalık, kıyım ve yıkım hiç dinmemiştir” şeklinde konuştu. Basının, yaşanan Çeçenistan zulmünü dünya kamuoyuna yansıtmadığını belirten Dedeoğlu, “Eskiden Çeçenistan’da yaşanan zulmü ulusal basında az da olsa görürdük, lakin şu an Çeçenistan büyük bir denge ve menfaatten olsa gerek İslami medya hariç yalnızlaştırılmış durumda. Küfür çok iyi biliyor ki, ‘gözden ırak olan gönülden ırak olur.’ Basını kendi boyunduruğuna alan şer güçleri, Çeçenistan’ı gönülden ırak tutmaya çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.
ÜMMETİN UNUTULMUŞ MUSTAZAFLARI: PATANİ
Diyarbakır Yeni İhya Der, Dünya Mustazaflar Haftası münasebetiyle dernek binasında verdiği seminerde unutulmuş mazlumların ülkesi olan Patani’yi anlattı. Dünyanın Patani’den habersiz olduğunu ifade eden Şerif Kaçan, pek az kimsenin Patani’den haberdar olduğunu söyledi. Hakların iadesi veya zulümlerin son bulması için dilekçe dahi yazmanın suç olduğu Patani’de birçok İslam âliminin kaybettirildiğini belirten Kaçan, hak talebinde bulunan 40 bin kişinin de Patani zindanlarında olduğunu söyledi. Kaçan, “Patani’de böyle büyük bir zulüm olmasına rağmen dünyanın Patani’den haberi yok. Zulmünü dünyadan habersiz yapabilmek için Tayland hükümeti bütün önlemlerini alıyor. Yabancı basının Patani’ye girişine müsaade etmiyor. Halkın kurtuluşu için Birleşik Kurtuluş Örgütü, Patani Mücahit Örgütü ve Devrimci Öğrenciler Birliği Patani krallığına karşı mücadele ediyor” şeklinde konuştu.
YETİM-DER: ‘MUSTAZAF AFGANİSTAN İŞGAL ALTINDA’
Merkezi Diyarbakır’da bulunan Yetim Der, Dünya Mustazaflar haftası etkinlikleri çerçevesinde ‘Mustazaf Afganistan’ konulu bir seminer düzenledi. Dernek binasında düzenlenen seminere konuşmacı olarak Eğitimci Hikmet Karaman katıldı. Tarihten bugüne özellikle Müslümanların hep zulüm gördüğünü belirten Karaman, “Ama mustazafların sahibi Allah (cc) şüphesiz tüm bunları görüyor ve biliyor. Geçmişte de olduğu gibi şimdi de cezalarını bulacaklardır” dedi. Afganistan’ın, Özellikle Rusya ve Amerika’nın saldırılarına maruz kaldığını söyleyen Karaman, 2001 yılında Amerika’nın Afganistan’la savaşması sonucunda 3 yıl içerisinde resmi rakamlara göre çoğu kadın ve çocuk 70 bin mustazaf Afgan’ın hayatını kaybettiğini, buna karşılık olarak da binlerce Amerikan ve BM askerinin öldüğünü söyledi. Karaman, son olarak, şu an itibariyle 85 bin ABD, 9 bin İngiltere ve Kanada askerinin Afganistan’da olduğunu hatırlatarak Hollanda ve Türkiye gibi ülkelerinin de içerisinde bulunduğu 40 ülkeden 26 bin askerin halen işgali devam ettirmekte olduğunu sözlerine ekledi
ŞEFKAT DER’DEN MUSTAZAFLAR HAFTASI ETKİNLİĞİ
Mustazaflar Haftası etkinlikleri çerçevesinde Çınar Şefkat-Der tarafından düzenlenen programa Çınar ilçe merkezinin yanı sıra çevre köylerden de yoğun katılım oldu. Programa konuşmacı olarak katılan gazetemizin genel yayın yönetmeni Mehmed Göktaş Hoca, İslam kardeşliğine vurgu yaptı. “İnşaallah Allah rızası için birbirimizi sevmek bizleri cennete götürecek” diyen Göktaş Hoca, “Hadis-i şerifte de geçtiği gibi; hiçbir gölgenin olmadığı ve herkesin kendi terinde boğulduğu bir günde yedi sınıf insan vardır ki bunlar Allah’ın arşının altında gölgelenmektedir. İşte bu yedi sınıf insandan bir sınıf ise birbirleriyle hiçbir akrabalık bağları olmadığı halde sadece Allah rızası için birbirini sevenlerdir. İnşaallah Rabbim bizlere de bu sınıftan insanlardan olmayı nasip eder” ifadelerini kullandı.
BURSA’DA MUSTAZAFLAR HAFTASI
Musatazaf-Der Bursa Şubesi, “Mustazaflar Haftası” münasebeti ile bir panel düzenledi. Dernek binasında üye ve gönüllülerinin yoğun katılımı ile gerçekleşen panel, Zeki Aras’ın programın akışını sunması ile başladı. Kur’ân’ı Kerim tilaveti ile devam eden programda, Molla Ali Arslan bir konuşma yaptı. Molla Ali, yaptığı konuşmada, günümüzde benzeri yaşanmış olaylarla “Mustaz’af-Müstekbir” ilişkisini ve bu olaylardan çıkarmamız gereken dersleri sıraladı. Arslan Hoca konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yakın tarihe bakalım. Şeytan Amerika boş bahanelerle Irak’a girdi, milyonlar katledildi. Saraybosna’da, Türkistan’da, Irak’ta az mı yapıldı zulümler? Saddam’ın eliyle kimyasal silahlarla Halepçe’de az mı Müslüman Kürt katledildi ve daha anlatabileceğimiz binlerce katliam var” dedi. “İslam Âleminin Mustazaf Halkları” adlı sinevizyon gösterimi ve yapılan ikramların ardından son buldu.
HALEPÇE KATLİAMI BİR İNSANLIK SUÇUDUR
Halepçe katliamına dünyanın sessiz kaldığını söyleyen Batman Ticaret ve Sanayi Odası (BATSO) Başkan Vekili M. Salih Yıldız, 23 sene geçmiş olmasına rağmen vicdanlı insanlarda hala aynı diriliği aynı tazeliğini aynı acıyı yaşattığını söyledi. Halepçe katliamının insanlık suçu olduğunu söyleyen Yıldız, dünya kamuoyunun Halepçe katliamına gereken ilgiyi, alakayı göstermediğini ifade etti. Yıldız, “Dünyanın bugün söz sahibi ülkeleri ve geçmişte de söz sahibi olan ülkeleri maalesef bu katliama dur demediler. Bu olayda da anlaşıldığı gibi hâkim güçlerin üzerine oturduğu temel insan değildir, daha çok menfaat ve maddiyattır” dedi. Yıldız, Türkiye’de de özellikle darbe dönemlerinde büyük zulümlerin yaşandığını hatırlattı.
ŞIRNAK
Mustazaf-Der Cizre şubesi, 16 Mart 1988 yılında Irak’ın Halepçe kentinde “Enfal Operasyonu” kapsamında kimyasal silahlarla katledilen Müslüman Halepçelileri anmak için konferans düzenledi. Programda bir konuşma yapan Beşir Şimşek hoca, tarihten günümüze kadar zalimler ve mazlumlar, müstekbirler ve mustazaflar arasında mücadelenin ede geldiğini ifade ederek şöyle konuştu: “Sömürülen, zayıf bırakılan insanlar, Kur’an-ı Kerim etrafında bir araya geldikleri zaman zalimler kaçacak delik arıyorlar. Bunun en güzel örneklerini günümüzde görüyoruz. Tunus, Libya ve Mısır’da bu örnekleri gördük. Allah, diğer mazlum coğrafyalardaki mustazafların yardımcısı olsun, bizler sürekli onlar için dua etmeliyiz.”
doğruhaber