"PKK bölgenin kalkınmasını istemiyor"
Diyarbakır`da gerçekleştirilen 39`uncu Girişim ve İş Dünyası Konseyi Toplantısı`na katılan eski Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, PKK`nin bölgenin kalkınmasını istemediğini söyledi.
Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonunun (TÜRKONFED) 39'uncu Girişim ve İş Dünyası Konseyi Toplantısı Diyarbakır'da yapıldı.
Toplantıya birçok iş adamının yanı sıra Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ile eski Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker de katıldı.
Burada katılımcılara hitap eden Tüfenkci, 376 yatırımcının Diyarbakır'da yatırım yapmak için kendilerine müracaatta bulunduğunu söyledi. Tüfenkci, "İnşallah kısa zamanda Kalkınma Bakanlığımız bunları neticelendirir ve bunlar yatırıma dönüştürülür. İki yıl içerisinde bunlar yatırıma dönüştüğünde Diyarbakır'ı yaklaşık 38 bin yeni istihdam olanağına kavuşturmuş olacağız. Biz milletin iradesinin üzerine ipotek konmasını istemiyoruz. Eğer Diyarbakır'a birileri yön verecekse buna terör örgütleri değil, burada yaşayan insanlarımız, milletimiz yön vermeli." dedi.
Daha sonra katılımcılara hitap eden Eker ise toplantıda konuşma yapan iş adamlarının Çözüm Süreci'nin tekrar başlamasını isteyip, PKK'nin çukur siyasetine, masum çocukların katledilip, iş yerlerinin yıkılmasına tepki göstermemelerine değinerek, "Kim yaptı bunu? Tutup 'Çatışma süreci olmasın.' falan eyvallah tamam da ortada terör örgütü var, yapıyor bunu. Ona çıkıp bunu söyleyebilmemiz lazım. 'Ben burayı işgal ettim. Buraya hendek ve barikat kuruyorum.' diyecek ve siz ona sessiz kalacaksınız. Değerli kardeşlerim! Kürt sorunu dediğimiz sorunun şu anda önündeki en büyük sorun, bu sorunu terör ve şiddetle çözmeye kalkışan PKK'nın kendisidir. Bunu bilelim." şeklinde konuştu.
"Sur esnafı, o gariban ve fakir, sadece üç metrekarelik bir alanda esnaflık yapmaya çalışan gariban, PKK terör örgütünün yaptığı bu şiddet eylemlerini, kazdığı çukurları, kurduğu barikatları ve yaptığı zulmü biliyor ve tepkisini ortaya koyuyor." diyen Eker, toplantıya katılanların da bunu aynı şekilde yüksek sesle söyleyebilmesi gerektiğini ifade etti.
"PKK bölgenin kalkınmasını istemiyor"
PKK'nin, bölgenin kalkınmasını istemediğini dile getiren Eker, "Eğer bomba ve mayın patlıyor, 15 tonluk kamyonlarla şehre dalıp patlatıyor, hâlâ emniyet binasının yakınındaki bir binanın zemin katından tünel kazılıp emniyetin içerisinden patlayıcı ile patlatılıyor, polis şehit ediliyorsa ebette ki o şehirdeki insanlar güvenle ilgili bir kaygı taşır. Silah olduğu, bu yöntemle terör estirildiği sürece bunların anladığı dilden mücadele edilecektir. Bu terörü uygulayanları yüksek sesle söylememiz lazım. Onun yolu olmadığını, o yöntemi bırakmalarını söylememiz lazım. Yanımızda, yöremizde, Ortadoğu'da gelişmeler var. O yangının fitilini biz ateşlemedik. Süreç içerisinde zaman zaman hata gibi görünen birtakım adımlar, davranışlar olabiliyor ama Ortadoğu'nun ateşini biz yakmadık. Biz Türkiye'nin ve bölgenin güvenliğini, barış ve istikrarını sağlamak zorundayız. Devletin organları arasında PKK terör örgütüyle mücadelede etkin koordinasyon hiçbir dönemde olmadığı kadar şimdi var. Bu çok önemli. PKK terör örgütü bölgenin kalkınmasını istemiyor, inanın istemiyor." ifadelerini kullandı.
"Annelerimizin kanlı gözyaşlarıyla yazdıkları hüzün ciltleri yerinde duruyor"
Silvan Projesi'nin gerçekleştirilememesinin nedeninin PKK tarafından yapılan saldırılar olduğunu bildiren Eker, "Silvan'ın çıkışındaki köyde 13 yaşındaki Fırat çocuğu parçalayan mayın neden döşenmişti oraya? Şantiye yolunda gidip gelen araçları patlatmak için kurmuşlardı ve masum Fırat çocuk o mayınla parçalandı. Onlarca kere Silvan Barajı'nın şantiyesine saldırdılar. Arkadaşlar, kaç müteahhidin, iş adamının, yol ve şantiye yapan araçların yakıldığına hepimiz şahit değil miyiz? Maden ocaklarındaki araçların yakıldığını hatırlamıyor muyuz? Kim yaptı bunu? Tutup 'Çatışma süreci olmasın.' falan eyvallah tamam da ortada terör örgütü var, yapıyor bunu. Ona çıkıp bunu söyleyebilmemiz lazım. Biz daha çok bedel ödemek istemiyoruz. Bizim yazdığımız hüzün ciltleri yeter. Annelerimizin döktüğü kanlı gözyaşlarıyla yazdıkları hüzün ciltleri yerinde duruyor. Bunu bileceğiz. Ortada bir fırsat var. Girişimci ve iş konseyi. Bu toplantıda biz hangi fırsat alanlarını iyi değerlendireceğiz, yarına kadar iş adamları nasıl para kazanacak, önünde hangi imkânlar var, hangi sektörler var, hangi sektörlere devlet, hükümet hangi teşvikleri getirdi, hangi kolaylıkları var, bunun uygulanmasının önünde sorun var mı? Bu sorunları bileceğiz, söyleyeceğiz ve o sorunları çözeceğiz." dedi.
Son olarak Eker, "15 tonluk bir hafriyat kamyonunu bomba ile doldurup Diyarbakır merkezine getirmek isteyen PKK terör örgütü, onlara geçit vermeyen köylülerin üzerine patlatıp 16 insanın bedenini paramparça etti. 'Çatışma olmasın.' diyoruz. Kediye kedi demesini bilmemiz lazım. Burada, bu salonda bulunan insanların bazılarının yakınlarının dağa kaçırıldığını, adına Çözüm Süreci dediğimiz dönemde burada bulunan iş adamlarının yakınlarının Lice'ye dağa kaçırılıp orada sorgulandığını ve onlardan haraç alındığını biliyoruz. İşkence edildiklerini de biliyoruz, yalan değil gerçek. Birileri o Çözüm Süreci dediğimiz süreçte bombalarla gelip tarihi şehrin altını mayınlayacak, silahlar yığacak, sonra gelip 'Burayı işgal ettim, hendek ve barikat kuracağım.' diyecek ve siz ona sessiz kalacaksınız." şeklinde konuştu. (Emrah Deniz/M. Sıddık Bilge-İLKHA)