Bismillâh-i Şâfî Yâ Allâh-u Yâ Mumiyt

ADAÇAYI
Adaçayı yapraklarının kurusu çay gibi haşlanarak içildiği gibi, et yemeklerine koku ve lezzet vermek için de kullanılır. Özellikle karaciğer, ördek, kaz, tavuk ve av hayvanlarının kızartmalarında çok hoş koku ve tat verdiği için kullanılır. Avrupa ülkelerinin mutfaklarında kızarmış patateslerin, hamurlara koyulan yağların kokulandırılmasında, salamuralarda ve etlerin dinlendirilmesinde çok kullanılır.

Kullanım açısından öne çıkan iki tür adaçayı vardır. Esas kullanılması gereken Tıbbi(Bahçe) Adaçayı olması gerekirken Türkiye"de onun yerine çoğunlukla Çayır (Anadolu) Adaçayı kullanılmaktadır. Etki açısından önemli bir farkları yoktur.
1) Tıbbi (Bahçe) Adaçayı (Salvia officinalis)

30-70 cm boyunda menekşe renkli çiçekleri halka dizilişlidir. Karşılıklı olan beyaz keçeli yaprakları gümüş gibi parıldar ve acımtırak ıtırlı bir koku yayar. Ülkemizde İzmir bölgesinde yetiştirilmektedir.

2)Çayır (Anadolu) Adaçayı (Salvia pratensis ve ya Salvia triloba)

Çayırlarda, bayırlarda ve meralarda yetişir. Çevresine ıtırlı hoş bir koku yayan koyu mavi menekşe renkli çiçeklerinin pırıltısı uzaktan seçilebilir.

Çayır (Anadolu) adaçayı, batı ve güney-batı Anadolu`da bol olarak yetişmektedir. Anadolu adaçayından "acı elma yağı" denilen yağ da üretilmektedir. Bu tür adaçayı da kimyasal yapı ve tedavi etkisi bakımından tıbbi (bahçe) adaçayına benzemektedir.

İSİMLERİ
Türkçe ismi: Adaçayı, diş otu

Arapça ismi: Meryemiye

Latince ismi: Salvia officinalis, Salvia pratensis, Salvia triloba

TOPLAMA/KURUTMA

Bitki yaprakları çiçeklenme öncesi, Mayıs-Haziran aylarında toplanır. Etken maddelerinin doruğa ulaştığı öğlen saatlerinde toplanan yapraklar, gölgeli ve havadar bir yerde kurumaya bırakılır. İyice kuruduktan sonra ince kıyılarak, hava almayan kaplarda saklanır.

Adaçayı çiçekleri ise, gargara ve adaçayı sirkesi yapmak için toplanır. (Bir avuç çiçek, doğal sirkenin içinde bir süre bekletilir ve elde edilen sirke ile uzun süre hasta yatağından kalkamayan hastalara rahatlatıcı ve canlandırıcı olarak masaj yapılır.)
Adaçayı, eski çağlardan beri ünlü bir şifalı bitki olarak tanınır. 13. Asırdan kalma bir dizede şöyle deniyor:
“Eğer dikmişsen adaçayını bahçeye, ne gerek var ölmeye!"

BİLEŞİMİ

Tanen, asit saponin, glikozidler, acı madde ve uçucu yağ taşımaktadır. Uçucu yağda tuyon, sineol, Borneol, Pinen maddeleri mevcuttur. Östrojen benzeri maddeler ve reçineli bileşikler içerir.

ADAÇAYININ FAYDALARI

Adaçayı tüm bedeni güçlendirir, kalp krizi tehlikesini azaltır, kötürümlere çok yarar sağlayabilir.
Hafızayı güçlendirir. Unutkanlığa karşı faydalıdır. Alzheimer sebebiyle azalan bir beyin kimyasalına koruyucu etkide bulunduğu belirlenmiştir.

Gece terlemesi ve aşırı terlemelerde lavanta çiçeği gibi yardımcı olabilecek bir bitkidir.

Gece terlemesine neden olan hastalığı iyileştirir, aşırı güçsüzlüğe, canlandırıcı etkisi sayesinde son verir. Hastalık sonrası güçsüzlük hallerinde başarıyla kullanılabilir.

Kramplarda, omurilik rahatsızlıklarında, beze hastalıklarında ve organ titremelerinde başarıyla kullanılabilir.
Ada çayı, hasta karaciğeri de çok olumlu etkiler, karaciğerle ilgili tüm rahatsızlıkları giderir, gazları yok eder. Kan temizler, vücutta biriken toksinleri atar, safrayı söker. Aç karnına içildiğinde kan şekerini düşürür. Böbrek ve mesane taşlarının düşürülmesinde yardımcı olur. Göğüs açıcı ve rahatlatıcı etkisinden dolayı astım hastaları için yararlıdır. Öksürüğe iyi gelir. Solunum organlarını ve mideyi balgamsı salgılardan temizler, iştahı açar. Mide bulantısını keser. Mideyi ve bağırsakları rahatlatır, gazların dışarı atılmasını sağlar. Kramp çözücü etkisinden dolayı, ishalde rahatlama sağlar. Böcek sokmalarında, sokulan bölgeye adaçayı yaprağının tozu uygulansa faydası görülür. Adet düzensizliklerini ve sancılarını iyileştirir, rahim iltihaplarını giderir. Anne karnında ölen ceninin düşmesini kolaylaştırır. Kadınlık hormonu östrojen içerir. Menopoz şikâyetlerini azaltır.
Ada çayı çalkalama ve gargarası ise bademcik iltihabı, boğaz hastalıkları, diş iltihaplanmaları, yutak ve ağız boşluğu iltihaplanmalarında veya ülserlerinde de önerilir. Zamanında kullanılsa, bademcik ameliyatlarının önüne geçebilir. Adaçayı çalkalama ve Gargarası ayrıca, sallanan dişlere, dişeti çekilme ve kanamasına karşı da başarıyla kullanılabilir. Kış mevsiminin etkilerinin hissedilmeye başlamasıyla, adaçayı gargarası yapmayı unutmayın.

Dıştan kullanımda ise, gargara ve çalkalamaların yanı sıra kompresi olarak kullanılabilir. Yaralar, iltihaplı yaralar ve çıbanlar (apseler) kaynatılmış adaçayı suyu ile pansuman yapılırsa faydası görülür.

Sinirli ve yorgun kişiler, dölyatağı (rahim) hastalığı çekenler ara sıra adaçayı oturma banyoları almalıdırlar.

Zayıf ve güçsüz çocuklara ise balla tatlandırılarak içirilmelidir. Adaçayı aynı zamanda bir diş dostudur; dişleri güçlendirir ve beyazlatır. Saç problemlerinde oldukça faydalıdır. Dökülme, yağlanma ve kepek sorununu giderir.

Adaçayı, cinsel yolla bulaşan hastalıkları sağlığa kavuşturur. Anti bakteriyel özellikleri vardır; virüs ve mantar gelişimine engel olur.

Adaçayı uçucu yağı (Adaçayı esansı) ise, yara iyileşmesinde, cildin gerdirilmesinde, regl (kadınların aybaşı) sancılarında, streste, baş ağrılarında, yorgunlukta, bronşit ve astımda etkilidir. Antiseptik özelliğe sahip olduğu için cilt temizliği, bakımı ve problemlerinde de kullanılır.

ADAÇAYININ KULLANIM ŞEKLİ

Bitki Çayı; 1 tatlı kaşığı ince kıyılmış adaçayı 1 bardak kaynar suda haşlanır, 5 dakika demlenir, süzülerek içilir. Günde 1-2 bardak tavsiye edilmektedir.

Oturma Banyosu; İki avuç dolusu adaçayı yaprağı soğuk suda gece boyunca bekletilir. Ertesi gün kaynama derecesine kadar ısıtılır ve banyo suyuna eklenir.

Adaçayı Gargarası; Bir su bardağı kaynamış suda bir poşet adaçayı veya bir tatlı kaşığı taze adaçayı on dakika demlenir, dayanabilecek sıcaklığa geldikten sonra, şeker ilave etmeden bu su ile günde 2-3 kez gargara yapılır. Ayrıca, bir ay boyunca her gün bir çay bardağı adaçayı içilir.

Diş Temizliği için; Kuru adaçayı yaprağı toz haline getirilerek dişlerin üzerine bastırılmak suretiyle sürülür. Ya da 1 çay kaşığı karbonat, 1 çay kaşığı tarçın, 1 çay kaşığı öğütülmüş ada çayı karıştırılır, bu karışımla dişler fırçalanır.

Adaçayı Sirkesi; Geniş ağızlı bir şişe, boğazına kadar Yabani Adaçayı ile doldurulur. Çiçeklerinin üstüne çıkacak kadar Doğal üzüm sirkesi eklenir ve şişe 14 gün güneşte veya sıcak bir yerde bekletilir.

ADAÇAYININ YAN ETKİ VE ZARARLARI

Adaçayı, son yıllarda sıkça tüketilmeye başlanan bir çaydır ancak;

*Hamile bayanların hamileliklerinin ilk üç ayında adaçayını temkinli kullanmaları gerekir. Eğer düşük tehlikesi söz konusu ise kesinlikle adaçayından uzak durmaları gerekir. Çünkü adaçayı yaprakları, düşük yapma riskini artıran dört tane madde içermektedir.

*Adaçayı, emziren annelerin de uzak durması gereken bir bitkidir.

*Tüp bebek veya aşılama yöntemi uygulanacak olan bayanların adaçayından uzak durmaları gerekir.

*Çocuk sahibi olmak isteyen eşler adaçayı tüketmemelidirler. Bu kural sadece kadınlar için değil, aynı zamanda erkekler için de geçerlidir. Adaçayı içme alışkanlığı olan erkeklerin sperm sayıları azalır.

*Epilepsi (sara) hastalarının da kesin olarak uzak durması gereken bir bitkidir.

* Sürekli ve fazla miktarda kullanımdan kaçınılmalıdır.

* Bazı kişilerde kan basıncını, tansiyonu yükseltebilir.

* Küçük çocuklara içirilmesi tavsiye edilmez.

* Konsantre adaçayı yağı içilmemelidir.

Faydalanılan eserler:
1- İksir-i Şifa: Halit ÖZGÜLEN, Timaş Yayınları
2- Kozmik Bilim Işığında Şifalı Bitkiler: Ahmet&Elmas MARANKİ
3- Anahtar Bitkilerle: Tahsin PALAZ, Hikmet Neşriyat
4- Şifalı Bitkiler: Dr. Adil ASIMGİL, Timaş Yayınları
5- www.herbalistatabay.com

Fadıl Şani / İnzar Dergisi / Şubat 2012
Muhabir: Doğru Haber