Batman merkez İluh Mahallesi Pamukçular Caddesi'nde 20 yıldır yalnız başına tuvalet ve banyosu bile olmayan daracık bir odalı evde hayatını idame ettirme mücadelesi veren 77 yaşındaki Fahriye Işık isimli kadının içinde olduğu sıkıntı ve maddi zorluklara rağmen sergilediği kanaatkarlık örneği görenleri şaşırtıyor.

Yıllar önce çıkan bir kavgada yaşlı kadının eşi Cemil Işık arabuluculuk yaptığı sırada silahla vurularak öldürülmüştü. Yaşlı kadın 4'ü erkek 3'ü kız toplam 7 çocuğuyla yaşam mücadelesi vererek yıllarca mevsimlik işçi olarak birçok ilde çalıştı. Tüm çocuklarını büyüttükten sonra evlendiren yaşlı kadın, şimdi ise tek başına yaşlılık maaşı bile alamayarak yaşam mücadelesini sürdürüyor.

İluh Mahallesi Pamukçular Caddesi'nde ikamet eden ve bir hayırsever tarafından tadilattan geçirilen tek odalı bir evde hayatını tek başına idame etmeye çalışan yaşlı kadın, yaşlılık nedeniyle çaresiz olduğunu, kesilen yaşlılık maaşının devam etmesini ve yetkililer tarafından kendisine yardım edilmesini istedi.

"Bazen sadece kuru ekmek yiyorum"

"Ölsem de huzur evine gitmem" diyen Işık, "20 yıldan fazladır tek başınayım. Yaşlı ve hastayım. Evimde su yok, abdest almak için ibriğimi dolduracak kimse yok. Ben kendi imkanlarımla gidip dolduruyorum. Bazen komşular yaptıkları yemeği bana getiriyorlar. Bazen sadece kuru ekmek yiyorum. Evim soğuktur, özellikle kışları dayanılmazdır. Başka bir yerimde olmadığı için burada kalıyorum." dedi.

"Bir kere yaşlılık maaşım verildi, bir daha da yatmadı"

Yoksulluk ve yaşlılık maaşı alması gerektiğini belirten Işık, "2 yıldan fazladır hem yoksulluk hem de yaşlılık maaşımı kesmişler. Müslümanların yardımıyla geçiniyorum. Komşulardan ne gelse yiyorum. Bir parça ekmek ve su bile olsa onunla yetiniyorum. Her zaman kanaatkarım, Allah'a şükürler olsun. Birisi benim bir yaşlılık maaşımı aldı, yarısını kendisine aldı ve geri kalanı bana verdi. O zamandan beri maaşım yatmıyor. Maaşımı verseler de vermeseler de Allah onlardan razı olsun." ifadelerini kullandı.

Bir komşusunun uyurken öldüğünü, kendisinin de tek başına bu şekilde ölmekten korktuğunu ifade eden Işık, "Evimde tek başına uykudayken ölürsem kimsenin haberi olmamasından korkuyorum. Benim gibi bir ihtiyar komşumuz var, çocuklarının yanındadır. Bazen yanına gidip yatıyorum. Tek başımayken sıkılıyorum. Evde bakım kapsamında birileri yanıma gelirse çok sevinirim. Öyle bir imkân yoksa da yapılacak bir şey yok. Eğer öyle bir şey olursa ibriğimi doldurur ve bana bir lokma yemek getirir."diye konuştu.

"Sosyal Yardımlaşma Vakfı bana da yemek verse iyi olur"

Hastalığı için gittiği sağlık ocağında kendisine bir yemek getirdiklerini sevinçle anlatan Işık, devamında şunları kaydetti: "Telli ve elektrikli bir ocağım var ve bazen onun üstünde kendime yemek yapıyorum. Bazen bozulunca işim zorlaşıyor. Tamir edecek kimsede yok. Sosyal Yardımlaşma tarafından her gün komşularımıza pişmiş yemek veriliyor. Tek başımayım bana da yemek verseler hayırları olur. Bu kaldığım yer bir dükkandı. Bir Müslüman hayrına bana bir odaya çevirdi. İş yapacak durumdayken hangi şehirde bir iş olsaydı oraya çalışmaya gidiyordum. Şimdi yaşlandım iş yapacak durumda değilim."

Konuşmasının sonunda Işık, "Bir odadan başka hiçbir şeyim yok. Mutfak, banyo ve tuvalet yok. Evimde tuvalet ve su olmadığından perişan durumdayım. Birileri, 'çocukları bakacak' dediği için maaşımı kestiler. Vallahi bu halime girdim kimse 2 lira para bile göndermemiş, kendi imkanlarımla geçiniyorum. Allah bana kanaat verdi."şeklinde konuştu. (M. Fatih Akgül - İLKHA)