Besiciler devletten destek bekliyor
Son günlerde et fiyatlarının yükselmesini Türkiye'de hayvan sayısının azalmasına bağlayan besiciler, hayvancılığın tekrar canlanması için devletin besicilere gerekli desteği vermesi gerektiğini söyledi.
Hayvancılığın son yıllarda zor günler geçirdiğini, bunun da bölgede yaşanan çatışmalar, meraların giderek azalması, kırsaldan şehre yaşanan göç dalgası ve çiftçilere verilen desteğin az olmasından kaynaklandığını belirten besiciler, devletin daha güçlü destek sunması gerektiğini söylediler.
Hayvancılıkla uğraşanların kötü günler geçirdiklerini belirten besiciler, Türkiye’de hayvancılığın giderek azalmasının da kırmızı et fiyatlarını yükselttiğini dile getirdiler.
Sorunlarıyla ilgili İLKHA’ ya değerlendirmelerde bulunan besiciler, hayvancılığın tekrar canlanması için devletin doğru bir politikayla besicilere gerekli desteği vermesi gerektiğini belirttiler.
Türkiye’nin canlı hayvan yükünü çeken doğu illerinin hayvancılık bakımından en kötü günlerini yaşadığını ifade eden Şanlıurfa Canlı Hayvan Pazarı Derneği Başkanı İzzet Çiftçi, “Şu an Türkiye’de hayvan sayısında son 10 yıl içerisinde yüzde 50 bir azalma görülüyor. Küçükbaş hayvan bulmakta sıkıntılar çekiyoruz. Doğu illerinin -zaten Türkiye’yi sırtlayan doğu illeridir- kırsal kesimi şu anda son yılların kötü sürecini yaşıyor. Bunun en büyük sebeplerinden biri de kırsal kesimlerden büyükşehirlere; Adana, İstanbul, Ankara gibi illere göç yaşanmasıdır. Köyde yaşayan insanlarımızın nüfusu çok azaldı. Her bir köyde 10 ya da 20 hane kaldı. Bunun da en büyük etkeni meraların azalması, devletin yeterince kırsal kesime destek vermemesi sayılabilir.” dedi.
“Sadece 200 kişiye hibe verirsen bu hayvancılığı nasıl geliştireceksin?”
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından başlatılan projelerin yetersiz kaldığını belirten Çiftçi, “ Tarım Bakanlığının ‘Genç Çiftçi’ diye başlattığı projede şu anda 2 milyon nüfuslu ilimizde 200 kişi ancak kurayla belirlendi. Şartları yerine getiren 50 bin civarı kişinin başvuru yaptığı bir yerde sadece 200 kişiye hibe verirsen bu hayvancılığı nasıl geliştireceksin? Biz bu sayının artmasını bekliyoruz.” diye belirtti.
"Millet kurban kesemiyor"
Hayvan sayısının az olmasından dolayı her yıl fiyatların yüzde 30-40 civarında artış gösterdiğini belirten Çiftçi, sözlerine şöyle devam etti:
“2018’de de et fiyatları artışı böyle devam ederse etin kilosunu 75 liradan yiyeceğiz. Biz Türkiye’nin en büyük pazarı olduğumuz halde şu anda hayvan kesemiyoruz. Millet adak kesemiyor, kurban kesemiyor, et yiyemiyor. Garip, guraba, fakir, işçi, emekli et yiyemiyor ve bu bir sıkıntıdır. Ben defalarca anlatmaya çalıştım ama maalesef bizi dinleyen yok.”
Devletten destek alamadıklarını belirten çiftçilerin yükselen yem fiyatları karşısında dayanamayarak hayvancılığı terk ettiğini ifade eden besici Reşit Babacan, “Eskiden köylerde en azından 30-40 hanelik gibi bir yerde en az 25-30 ev hayvancılık yapardı. Şu anda bunları yapanlar bir ya da 2 haneye düşmüştür. Millet şehirlere göç ediyor. Göç ettiği zaman da kimse köylerde kalmıyor. Bunun sebebi nedir? Bunun sebebi devlet bunlara destekleme vermiyor. Bir kilo arpanın fiyatı olmuş bir lira 40 kuruş, bir kilo samanın fiyatı olmuş bir lira. Vatandaş ne yapacak? Hayvan bitti, yem pahalı oldu ister istemez, fiyatlar yükseliyor. Devlet eğer buna bir destekleme, bir çare bulamazsa fiyatlar daha da yükselecek.” diye konuştu.
On binlerce kişinin başvurduğu ‘Genç Çiftçi Projesi’nde sadece 200 kişiye hibe verilmesinin tek başına yeterli olmadığını ifade eden Babacan, devletin bu sorunların önüne geçmek için mutlaka çiftçiye düzenli bir destekleme vermesi gerektiğini belirtti.
“Ben eskiden senede 2 bin hayvan yaylaya götürürdüm, ama şu anda götüremiyorum”
Bölgede yaşanan çatışmaların yayla hayvancılığını çok olumsuz etkilediğini ifade eden Besici Şeyhmus Çimen ise şöyle konuştu:
“Dağlarda hayvancılık yapmak isteyenler sağlıklı bir şekilde yapamıyor. Hayvanını dağa çıkaramıyor, yaylaya çıkaramıyor. Çünkü bölgede güvenlik kalmamış. Öyle bir hale gelmişiz ki kimse hayvan beslemez olmuş. Arpa pahalı, saman pahalı… Kırmızı samanın kilosu bir lira 20 kuruş olmuş, vatandaş alamıyor. Bir kilo arpanın fiyatı bir lira 20 kuruş olmuş diye kimse alamıyor. Şimdi bahar zamanıdır, herkes yaylara çıkmak istiyor, ama kimse çıkamıyor. İnsanlar kendileri için korkuyorlar. Ben eskiden senede 2 bin hayvan yaylaya götürürdüm, ama şu anda götüremiyorum.”
Hayvancılığın geliştirilmesi için hazırlanan projelerde bazı ihmalkârlıkların olduğunu ileri süren Çimen, devletin ayırım yapmadan herkesin elinden tutup sağlıklı bir politika yürütmesi gerektiğini ifade etti.
Türkiye genelinde hayvan sayısında bir azalma olduğu için et fiyatlarının yükselişe geçtiğini belirten Şanlıurfa Kasaplar Odası Başkanı Abbas Tumbul ise besiciliğin bitme noktasına geldiğini söyledi. (Osman Gülebak, Hüseyin Sayhar, Hüseyin Yetmiş- İLKHA)