Çatışmasızlık konusunda anlaşmaya varıldı BU KEZ SÖZLER TUTULSUN
Astana görüşmelerinde, garantör ülkeler Türkiye, Rusya ve İran, Suriye`de "çatışmasızlık bölgeleri" oluşturulmasına ilişkin anlaşma imzaladı. Ancak anlaşmaya tüm taraflar uyar mı, belli değil. Çünkü bir önceki Astana görüşmelerinde mutabakata varılan ateşkes kararı ve garantör ülkelere` rağmen rejim kimyasal silah dahil insanlık dışı katliamlara imza atmış ve çatışmalar devam etmişti. Yaşanan bu acı gerçeklik karşısında kamuoyu; Bu kez sözler tutulsun` diye uyarıyor.
Mehmet Tahir Özsoy / DOĞRUHABER
Astana görüşmelerinde, garantör ülkeler Türkiye, Rusya ve İran, Suriye'de "çatışmasızlık bölgeleri" oluşturulmasına ilişkin anlaşma imzaladı. Kazakistan Dışişleri Bakanı Kayrat Abdrahmanov, görüşmelerin ikinci ve son gününde, basına taraflar arasında sağlanan anlaşmaya dair açıklama yaptı. Kazak Bakan, garantör ülkeler Türkiye, Rusya ve İran'ın Suriye iç savaşındaki taraflar arasında "çatışmasızlık bölgeleri" oluşturulması konusunda mutabakat sağladığını duyurdu. İmzacı ülkelerin Suriye'nin toprak bütünlüğünü bir kez daha taahhüt ettiğini belirten Abdrahmanov, Suriye krizinin barış yoluyla Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı çerçevesinde çözülmesi gerektiğini söyledi. Açıklamanın ardından, mutabakat metni imzalandı. Türkiye ve Rusya'nın garantörlüğünde, Suriye'de çatışan taraflar arasında sağlanan ateşkes, 30 Aralık 2016'da yürürlüğe girmişti. Rejimin ateşkesi ihlal etmesi üzerine, Astana'da 23-24 Ocak'ta Türkiye ve Rusya öncülüğünde ilk toplantı düzenlenmişti. Türkiye muhaliflerin; Rusya ve İran ise rejimin garantörleri olarak ateşkesi izlemek üzere üçlü mekanizma kurulmasında anlaşmıştı. Astana'da 15-16 Şubat ve 14-15 Mart`ta müteakip toplantılar yapılmıştı.
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI: AYRINTILARI ÜÇ GARANTÖR ÜLKE BELİRLEYECEK
Türkiye Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada anlaşmanın memnuniyetle karşılandığı belirtildi. Açıklamada şöyle denildi: "Toplantıda, ateşkes düzenlemesinin garantör ülkeleri olan Türkiye, Rusya Federasyonu ve İran arasında Suriye'nin İdlib vilayetinin tamamı, Lazkiye, Halep ve Hama vilayetlerinin belli bölümleri, Homs vilayetinin belli bölümleri, Şam/Doğu Guta bölgesi, Deraa ve Kuneytra vilayetlerinin belli bölümlerini kapsayan çatışmasızlık bölgeleri oluşturulmasına ilişkin Muhtıra imzalanmıştır.
"Çatışmasızlık bölgelerinin sınırları ve işleyişine ilişkin ayrıntı ve düzenlemeler, önümüzdeki dönemde üç Garantör ülke arasında tesis edilecek çalışma grubunda belirlenecektir.
"Çatışan taraflar arasında yukarıda sayılan bölgelerde hava unsurları dahil her türlü silah kullanımının durdurulmasını ve bölgelere acil ve kesintisiz insani yardım akışının sağlanmasını kayıt altına alan bu Muhtıra'yı memnuniyetle karşılamaktayız."
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, "ÇATIŞMASIZLIK BÖLGESİ" YENİ BİR KAVRAM
Soçi dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "çatışmasızlık bölgesi"nin yeni bir kavram olarak oturduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı, "Bu, İdlib merkezli bir alan; İdlib vilayetinin yanında Halep'in bir kısmı, Humus'un El Rastan bölgesi, Şam kırsalı, Deraa kırsalı ve Kuneytra kırsalı buna dahil. Temennimiz, dört bölgede çatışmasızlık adımının atılması. Bu sağlanırsa, Suriye'de bu iş yüzde 50 çözülmüş olur diye düşünüyoruz" diye konuştu.
Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Çarşamba günü Soçi'de bir araya gelmiş ve iki lider Suriye'de çatışmasızlık bölgelerinin kurulması üzerinde uzlaşmaya varmıştı.
Türkiye ve Rusya'nın garantörlüğünde, Suriye'de çatışan taraflar arasında sağlanan ateşkes, 30 Aralık 2016'da yürürlüğe girmişti. Esed rejimi ve destekçilerinin ateşkesi yoğun şekilde ihlal etmesi üzerine, Astana'da 23-24 Ocak'ta Türkiye ve Rusya öncülüğünde ilk toplantı düzenlenmişti. Türkiye muhaliflerin; Rusya ve İran ise rejimin garantörleri olarak ateşkesi izlemek üzere üçlü mekanizma kurulmasında anlaşmıştı. Astana'da 15-16 Şubat ve 14-15 Mart`ta müteakip toplantılar yapılmıştı. Ancak görüşmelere ve garantör ülkelerin konumuna rağmen şu ana kadar saldırılar durmamış rejim, kimyasal silah dahil her türlü katliamı yapmaktan geri durmamıştı.
SURİYE DESTEKLİYOR
Suriye hükümeti, Rusya'nın dört çatışmasız bölge belirlenmesi önerisini desteklediğini açıkladı. Suriye Dışişleri Bakanlığının açıklamasında, şöyle denildi: "Suriye Arap Cumhuriyeti, çatışmasız bölgeler kurulması yolundaki Rusya önerisini destekler ve 30 Aralık 2016 tarihli ve söz konusu bölgelerin bombalanmamasını öngören çatışmaların durdurulması anlaşmasına bağlı kaldığını teyit eder."
Fakat planlanan bu güvenli bölgelerde kontrolün nasıl sağlanacağı konusunda henüz bir karara varılamadığı anlaşılıyor. Rusya her ne kadar Suriye`de hiç savaşmamış tarafsız ülkelerden gelecek askerler tarafından bir korunma planı öne sürse de Türkiye böyle bir uygulamanın bölgeyi bilmeyen güçler tarafından başarısızlığa uğratılacağı endişesini taşıyor.
SURİYEDE 400 BİN KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
Suriye'de 6 yıl içerisinde 400 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Yaşamını yitirenlerin 96 bini sivildi. 14 binden fazla kişininse işkence gördüğü tahmin ediliyor. Savaş ülke nüfusunun yarısını evlerinden etti. 4.8 milyon kişi sığınmacı durumuna düştü.
Kaçamayanlarsa kimyasal dahil ölümün her çeşidine maruz kaldı. İdlib kentine bağlı Han Şeyhun beldesinde düzenlenen hava saldırısında kimyasal kullanıldı. Saldırıda 100 kişi hayatını kaybetti. Rejim daha önce de defalarca kimyasal silah kullandı. Başkent Şam'ın 6 kilometre uzaklığındaki Guta'da kimyasal silahla saldırı düzenlendi. Muhaliflerin kontrolündeki bölgede yasaklı sarin gazıyla siviller hedef alındı. Zehirli gazdan etkilenmiş çocukların görüntüleri uluslararası toplumu ayağa kaldırdı. Daha sonra ‘Guta katliamı` olarak anılan bu saldırıdan muhalifler Suriye ordusunu, Suriye ordusuysa muhalifleri sorumlu tuttu. Birleşmiş Milletler, muhaliflere göre bin 300 kişinin öldüğü bölgede yaptığı incelemelerde sarin gazının izine rastladı. Guta kimyasal silahların kullanıldığı tek nokta olmadı. 6 yılda toplam 160'tan fazla kimyasal saldırı düzenlendi.