• DOLAR 32.494
  • EURO 34.917
  • ALTIN 2420.14
  • ...
Türkiye gazetesi neden Kutlu Doğum`u hedef aldı?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

İhlas Gazetecilik A.Ş`ye bağlı Türkiye gazetesi son günlerde "Kutlu Doğum Haftasına" yönelik manşetleri kamuoyunun tepkisini topluyor. "Kutlu Doğum Haftası"nı "FETÖ/PDY" ile ilişkilendiren ve bu yöndeki kutlama, merasim ve etkinliklerin kaldırılması gerektiğini savunan Türkiye gazetesi aslında ne yapmak istiyor.

Türkiye gazetesiyle paralel olarak İhlas Haber Ajansı (İHA) ve TGRT`nin de bu yönde haber ve sosyal medya üzerinden paylaşımlar yapmaları dikkat çekti. Birçok İslam ülkesinde ve Türkiye genelinde Kutlu Doğum Haftası kapsamında etkinliklerin düzenlediği bir dönemde bu tür yayınların yapılması Müslüman toplum tarafından tepkiyle karşılanırken, "neden Kutlu Doğum hedefe alındı, bu bir projemi?" sorularını zihinlerde canlandırıldı.

Söz konusu yayın grubu; 28 Şubat, özellikle de ABD'li medya grubu News Corporation'a 15 Kasım 2006`da kısmen satılmasından sonra yayın politikasında değişiklikler olmuştu.

Hz Muhammed`in dünyaya verdiği ilahi mesajın işlendiği, hak ve adalet taleplerinin dillendirildiği Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri, öteden beri Türkiye içinde ve dışında kimi odakların dikkatini fazlasıyla çekmiş, ulusal ve uluslararası basında da yer edinmişti. Fakat Türkiye gazetesi ve paralelinde yayın yapan diğer kuruluşların bu etkinliklere karşı bir yayın politikasını benimsemesi Müslüman halk tarafından yoğun tepki aldı.

FETÖ/PDY lideri Fethullah Gülen ABD`de ikamet ederken, söz konusu yayın grubunun güçlü ortağı da ABD`liyken "FETÖ retoriğiyle" Kutlu Doğum Haftasının hedef alınması da ilginç bulundu. 

Geçtiğimiz günlerde "gazeteci" Cem Küçük`ün Mavi Marmara gemisiyle Gazze`ye yardım malzemesi götüren aktivistleri "manyak tipler" olarak nitelendirme cüreti göstermesinin hemen ardından Türkiye gazetesinin de Kutlu Doğum Haftasını FETÖ ile ilişkilendirerek hedef alması akıllardaki soru işaretlerini çoğalttı.

Kimi zaman TGRT ekranlarında da boy gösteren Cem Küçük hakkında İsrail ve ABD ile ilişkilerine dair çokça iddialar kamuoyuna yansımış ve sosyal medyada da gündem olmuştu.

İslami kimlikli kuruluşlar ve sivil platformlar bir taraftan kimi kalemler tarafından ötekileştirilip kriminalize edilmeye çalışılırken, diğer taraftan da kimi basın-yayın organlarının kurumsal olarak İslam`ın şiarlarını hedef alması "birileri karanlık dehlizlerde ne gibi planlar yapıyor" sorusunu zihinlerde canlandırdı.

İktidar yanlısıymış gibi görünüp bu yönde yazıp çizenlerin, yayın yapanların kaleminden ve ağızlarından çıkanlarla aslında kime mesaj verilmek istendiği merak ediliyor.

Bir taraftan iktidarın yanında duruyormuş gibi görünüp bütün pastalardan pay kapanların, lobi güçlendirip kulis yapanların, diğer tarafından da mütedeyyin insanlar eliyle desteklenen hükümet şemsiyesi altında kendini zannedip Müslüman halkın değerlerini sorgulayıp hakaretler etmesi de yoğun olarak kamuoyu zihninde sorgulanıyor.

Başta Diyanet İşleri Başkanlığı ve Peygamber Sevdalıları Platformu olmak üzere resmi kurumlar ve sivil toplum kuruluşlarının sert tepkisini çeken bu fiil ve söylemlere özellikle sosyal medya üzerinden yoğun tepki gösteren halk şimdi, söz konusu kişi ve kurumları tutumlarından dolayı kamuoyundan özür dilemeye çağırıyor. (İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir