"Milletin iradesine saygı duymayan millet adına siyaset yapamaz"
Gaziantep`te konuşan AK Parti Genel Sekreteri Abdülhamit Gül, CHP`nin sandıktan çıkan sonuçlara saygı duyması gerektiğini belirterek, "Milletin iradesine saygı duymayan, millet adına siyaset yapamaz." dedi.
AK Parti Genel Sekreteri ve Gaziantep Milletvekili Abdülhamit Gül, 16 Nisan`da gerçekleştirilen halkoylamasının resmi olmayan sonuçlarını değerlendirdi. Gül, halkoylaması sonuçlarına ilişkin, “CHP'nin sandıktan çıkan millet iradesine saygı duyması gerekir. Milletin iradesine saygı duymayan, millet adına siyaset yapamaz.” diye belirtti.
AK Parti Gaziantep İl Başkanlığı tarafından Büyükşehir Mutfak Sanatları Müzesi'nde düzenlenen basın toplantısına, AK Parti Genel Sekreteri ve Gaziantep Milletvekili Abdülhamit Gül, AK Parti Milletvekili Abdülkadir Yüksel, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ile İl Başkanı Eyyüp Özkeçeci katıldı.
16 Nisan`ı bayram olarak niteleyen Gül, bu günün, milletin büyük bir zaferi olarak tarihe geçtiğini belirterek, “Bunun gerçekten mimarı aziz milletimizdir. 16 Nisan`a kadar yapılan kampanyalarda biz ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi`ni milletimize anlatmaya çalıştık. Ama 'hayır' diyen vatandaşlarımızda oldu, biz bunu her zaman saygıyla karşılanması gereken bir durum olduğunu ifade ettik. 16 Nisan`da ‘evet` diyen de ‘hayır` diyen de vatandaşlarımız ve Türkiye kazanmıştır.” dedi.
‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi`nin Türkiye`yi güçlendirecek bir hükümet sistemi olduğunu ifade eden Gül, “Bu hükümet sisteminde ister ‘evet` isterse ‘hayır` diyen vatandaşlarımız istifade edecektir. Refah artacak, ülkemiz gelişecek, Türkiye daha istikrarlı bir hale kavuşacak. Yine ekonomimiz istikrara kavuşacak ve canlanacaktır. Bu referandumda tercihi ne olursa olsun bütün vatandaşlarımız bundan nasiplenecektir. Bu nedenle 80 milyonun kazandığı bir seçim vardır. Hiçbir vatandaşımız üzülmesin, bütün vatandaşlarımız birliğini ve beraberliğini daha da güçlendirsin.” ifadelerini kullandı.
Seçimden önce hükümet sistemini en güzel şekilde anlatmaya çalıştıklarını belirten Gül, “Kampanya süresince elbette yüzde 51,5`lik oran, AK Parti olarak bizlerin de üzerinde analizler yapacağımız bir sonuçtur. Biz elimizden gelen her türlü çalışmayı yaptık. Ama bu noktada daha fazla nasıl bir çalışma yapılabilirdi, genel merkezimizden en alt kademelere kadar istişarelerimizi yapıyoruz. Bu süreçte uyum yasalarının çıkarılacağı bir dönemi yaşayacağız. Anayasada 6 ay içerisinde uyum yasalarının çıkarılması yönünde bir madde söz konusuydu. Bu çerçevede de ülkemizi güçlendirecek çalışmaları yapacağız. 16 Nisan`da darbe ürünü olan anayasada gerekli adımlar atıldı. Şimdi ise yine darbe ürünü olan bir takım yasalarda daha demokratik hale getirilerek uyum yasaları ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi` ile uyumlaştırılacak. Bu konuda da gerekli çalışmaları yapacağız.” şeklinde konuştu.
Türkiye'de seçimlerin yargı denetimi altında hiçbir şaibe olmaksızın şeffaf olarak yapıldığını belirten Gül, “Türkiye`de 1950 yılından itibaren yani çok partili sisteme geçtiğimizden beri seçimler objektif, şaibesiz bir şekilde hep gerçekleşmiştir. Türkiye`de seçimler yargı denetiminde, gözetiminde ve hiçbir şaibe olmaksızın yürürlüğe konulmuştur. Seçim sonuçları hakkında yapılan itirazlarla ilgili YSK gerekli kararları vermiş ve anayasamız 79`uncu maddesine göre YSK verdiği karar kesindir. Biz bu karaların aksine, aleyhine hiçbir mercie başvurulamaz. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi dahil hiçbir şekilde YSK`nın verdiği bu karara göre, karşı bir mercie de başvurulamaz. Bu anayasanın amir hükmüdür, emredici hükmüdür.” diye konuştu.
CHP'nin seçimden çıkan sonuçlara saygı duyması gerektiğini de belirten Gül, açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü:
“Bu konuda CHP`nin de 16 Nisan`a kadar demokratik değil, 16 Nisan`dan sonra da demokrat bir tutum davranması gerektiğini ifade etmek istiyorum. CHP`nin sandıktan çıkan millet iradesine saygı duyması gerekiyor. Millete saygı duymayan, millet adına siyaset yapamaz. Demokrasi milletin iradesine saygı duymaktır. Aksi ise diktatörlüktür. CHP demokratik tavırlarda diktatörlük tavırlarını andıracak şekilde soka çağrılar, meclisi çalıştırmayız şeklindeki tavırlar ana muhalefet partisine asla yakışmaz. CHP`nin millete saygı duymasını bekliyoruz.”
Türkiye'de kutuplaşmanın olmadığını ancak CHP`nin Türkiye`yi kutuplaştırma ve kamplaştırma diline çekmek istediğini belirten Gül, Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Teşkilatının (AGİT), anayasa değişikliği referandumunda kullanılan “oylar yeniden sayılsın” önerisine de tepki gösterdi.
Gül, “Ne derece destek verdiği hatta terör örgütleri ile olan iltisakı açıktır. Kamuoyu da görmektedir. Bu yanlı tutum ve ideolojik tutum nedeniyle bu gözlemcilerden de bir gözlemci değil, bir taraf çıkar. Türkiye her partinin sandıkta temsilcisiyle şaibesiz, objektif ve şeffaf bir seçim gerçekleştirdi. Bundan sonra bütün partilerin işi sandıktan çıkan mesajı almak, birlik ve beraberliği perçinlemektir. AK Parti olarak biz Türkiye`yi güçlendirmek, birlik ve beraberliği artırmak üzere siyasetimizi güçlendireceğiz. Türkiye`de asla bir kutuplaşma ve farklı kamplaşmalar yoktur. Ama CHP son günlerdeki tutumuyla Türkiye`yi kutuplaştırma, kamplaştırma diline çekmek istemektedir. Bu dil Türkiye`ye zarar verir. Başta CHP`ye zarar verir. Özellikle CHP Genel Başkanı muhtemel genel başkanlık tartışmalarını örtmek amacıyla bu konular üzerinden tartışmayı sürdürmek istemesi de kendi koltuğunu korumak adına ve Türkiye`deki demokrasiyi zedelemek gerçekten kabul edilebilir bir durum değil.” diye belirtti.
“Bölge halkı artık huzur istemektedir”
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gül, bir gazetecinin Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da oy oranlarındaki değişikliği ve çözüm sürecinin yeniden başlayıp başlamayacağına yönelik sorusunu şu ifadelerle cevapladı:
“Doğu ve Güneydoğu'da çok güzel bir tercih çıkmıştır. Bu demokrasimiz adına çok güzel bir mesajdır. Hükümetimizin Doğu ve Güneydoğu'da terörle mücadele anlamında da bölgemizden güvenoyu aldığını anlamını taşımaktadır. Bölge halkı artık huzur istemektedir. Huzuru bozan terör örgütleriyle de mücadeleyi desteklemektedir. Asla çözüm süreci gibi bir süreç olmayacaktır, terörle mücadele etkin bir şekilde devam edecektir. Bu anlamda da referandumda verilen destekten dolayı halkımıza teşekkür ediyorum. Onları huzursuz eden, çocuklarını ellerinden alan terör örgütüyle mücadele devam edecektir. Çocuklarımızın ellerinde silahlar değil, çocuklarımızın ellerinde kitap olacaktır. Çocuklarımız dağlarda değil, okullarda olacaktır.”
AK Parti Milletvekili Abdülkadir Yüksel de “Artık dün dünde kaldı. Yarın için yeni şeyler söylemek lazım. Milletimizin iradesi tecelli etmiştir. Milli iradenin tecelligahı sandıktır. Sandık tek adrestir. Hepimiz sandığa duymak zorundayız. Seçim öncesinde de biz parti olarak liderimizle beraber sandıktan çıkacak her netice başımızın üstündedir dedik. Allah`a hamdolsun bir neticeyi de almış olduk. Avrupa ülkelerine baktığımızda da referandumlar hep bu eşitlerde kabul veya ret edilmiş. Ülkemizde de çok yüksek bir katılımla yüzde 51,4 evet oyuyla çok şükür kabul edildi. Tertemiz bir seçim yaşadık.” dedi.
“Halkımızın yüksek oranda katılımı tüm dünyaya bir mesaj olmuştur”
Mülteci sorunu, göçmenlerden kaynaklı sıkıntılar, Fırat Kalkanı`ndan kaynaklı sıkıntılar için de diğer 80 ilden daha farklı bir seçim süreci yaşandığını kaydeden Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de “Halkımızın bu yüksek oranda katılımı tüm dünyaya bir mesaj olmuştur. Sandığı önemseyen halkımıza tekrar teşekkür ediyorum. Şu anda dünyanın en fazla sandığa giden halkı olarak burada bulunuyoruz. ‘Evet` ve ‘hayır` diyen vatandaşlar bizim kardeşimizdir. Belki biz paketi yeterince anlatamadığımız için o kardeşlerimiz ‘hayır` dediler. Bundan sonra kendimizi daha iyi anlatmalıyız. Onun için burada kazanan bütün vatandaşlarımızdır.” diye konuştu. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)