Mazlumları Zalimlere Teslim Edenler!
Türkiye`ye sığınan Suriyeli Albay Hüseyin Mustafa Harmus ile Binbaşı Mustafa Kassum`un birileri tarafından Beşşar Esed`in adamlarına satıldığı iddiası uzun bir süredir tartışılıyordu.
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Hüseyin Kaya / Haber - Analiz
İşin içerisinde eski bir Mit’çinin olduğu bilgisi ise yargıdaki Mit krizi sonrası ortaya atıldı.
Bu işi yaptıkları iddiasıyla 5 kişi tutuklandı ve bunlardan biri yaklaşık yirmi yıl Mit’e çalışmış olan bir isimdi.
Mit mensubu Ö.S.’nin avukatı Uğur Buğra Tanır, müvekkili hakkında basında çıkan haberlerin büyük bir kısmının yanlış olduğunu savunmuş.
Bu işi yaptıkları iddiasıyla 5 kişi tutuklandı ve bunlardan biri yaklaşık yirmi yıl Mit’e çalışmış olan bir isimdi.
Mit mensubu Ö.S.’nin avukatı Uğur Buğra Tanır, müvekkili hakkında basında çıkan haberlerin büyük bir kısmının yanlış olduğunu savunmuş.
Avukata göre, Ö.S. 19 yıldır MİT’ te görev yapmakla beraber tüm terfilerini zamanında almıştır. Aldığı her görevin üstesinden başarıyla gelmiş ve bugüne dek herhangi bir idari soruşturma dahi geçirmemiştir. ‘Siyasi casusluk yapmakla’ suçlanan ve bu casusluğu da mesleği, kıdemi ve maaşı göz önüne alındığında 100 bin dolar gibi komik bir meblağ için yaptığı iddia edilen müvekkilinin bu suçla da hiçbir alakası yokmuş.
Suriye rejimine teslim edildikten sonra öldürülen iki eski subayın ailesi ise onları götürenlerin Mit’ten olduklarını söyledikleri konusunda ısrar ediyor.
Yani mazlumlar, öldürülsünler diye zalime teslim edilmişler ve bunda şüphe yok!
Nelerin üstü örtülür, neler ortaya çıkarılır, meblağ gerçekte ne kadardır, şimdilik bir yorumda bulunmak doğru olmaz.
Ama zalim Esad rejiminin bu konuda sicilinin çok kirli olduğunu biliyoruz.
İsterseniz biraz gerilere gidelim. 1990’lı yıllara…
Hama Katliamı sonrası dünyaya dağılan mazlum Müslümanlardan biri de Molla Ahmed’dir.
Yıllar önce Suriye’ye yerleşen Molla Ahmed, İhvan-ı Müslimin saflarında mücadele eder.
Hama Katliamı sonrası ülke çapında mücadeleci Müslümanlar tutuklanır ve zindanlarda işkencelerle şehid edilirler.
İmkan bulan Müslümanlar Suriye’yi terk eder.
Suriye’den ayrılıp Kızıltepe’ye yerleşen Molla Ahmed, İslami mücadele veren kişilerle irtibata geçer ve çalışmalara katkı verir.
O dönem Pkk’nin en büyük destekçisi zalim Baas rejimidir.
Baas rejimi Suriye içinde döktüğü kandan doymamış, gözünü dışarıdaki Müslümanlara çevirmiştir.
Molla Ahmed, yiğit bir alim, iyi bir teşkilatçıdır ve zalim Baas’ın gözüne batmıştır.
Zalim rejim onu ortadan kaldırmak istemektedir.
Kullanma amaçlı olarak devreye Pkk’yi sokar Baas rejimi.
Molla Ahmed, Pkk tarafından zalim rejime teslim edilmek üzere kaçırılır ve şehid edilir.
“İki olay arasında benzerlik var mı?” diyorsunuz.
Bence var.
Her iki olayın da bir tarafında Suriye rejimi var.
Diğer tarafında ise Suriye rejimine iş yapanlar…
Mazlumları zalimlere teslim edenler…
İki olayın da mağdurları katliamdan kaçanlardır.
Bu kadar yetmez mi?
Bu haberler de ilginizi çekebilir
-
Her yıl insan hakları raporları yayımlayan, Dünya Çocuk Hakları Günü'nü kutlayan, hak ve özgürlüklerden dem vuran ABD ve AB gibi Batılı uluslar, söz konusu Filistin, Lübnan ve Gazze'de katledilen en az 20 bin çocuk olunca utanç verici bir sessizliğe bürünüyor.
-
Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da bulunan Kemal Advan Hastanesi Müdürü Hüsam Ebu Safiyye, işgal ordusunun Filistinli aileleri tamamen yok ettiğini belirterek, bölgedeki durumu "şehidin şehide vedası" şeklinde niteledi.
