FİKRET ÖZKAN - DOĞRUHABER

Geçtiğimiz gün Baas rejiminin İdlib`in Han Şeyhun bölgesine düzenlediği kimyasal saldırı ile ilgili gelişmeler sıcaklığını koruyor. Vahşi saldırının ardından Amerika`nın rejime ait hava üssüne yaptığı danışıklı saldırı kimi çevrelerce Amerika ve batı hayranlığına dönüştürüldü.  Batı ve Amerika`nın İslam coğrafyasında katlettiği milyonlarca Müslümanın kanı yerde iken oluşturulmaya çalışılan Batı ve Amerika hayranlığına tepki Hüda Par Genel Başkanından geldi. 

Bitlis`te bulunan HÜDA PAR Gelen Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, partisinin Bitlis İl binasında yerel ve ulusal basın mensuplarıyla bir araya geldi. Yapıcıoğlu, İdlib kentine yapılan kimyasal saldırı ve sonrasında Amerika`nın Suriye askeri üssüne yaptığı füze saldırısı ile 16 Nisan`da yapılacak referanduma ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Amerika`nın Suriye askeri üssüne yaptığı saldırıda üsse 50`den fazla füze fırlattığını hatırlatan Yapıcıoğlu, "Üsse yapılan saldırı hem Türkiye`nin, hem de bütün dünyanın gündemine oturdu. Gerek içerdeki yetkili makamlardan, gerekse de diğer memleketlerden yoğun bir şekilde tepkiler geldi. Özellikle Türkiye`de hükümet yetkililerinden, Cumhurbaşkanından ve dışişleri bakanlarından saldırıya destek geldi. Amerika, askeri müdahalede bulunabileceğini dile getirdiğinde de Türkiye bunu destekleyeceğini açıklamıştı." dedi.

"BAŞINDAN BERİ SURİYE`DE ZULÜM ÜRETEN BİR REJİM VAR"

"Ne Amerika ne Rusya, ne de herhangi bir Avrupa ülkesinin Suriye topraklarına girmesi, oraya müdahalede bulunması, şu veya bu şekilde ümmetin kabul edebileceği bir durum olmamalı." diyen Yapıcıoğlu, şunları söyledi: "Başından beri Suriye`de zulüm üreten bir rejim olduğunu ve devletin zalim bir şahsiyet ve zihniyet tarafından yönetildiğini söylüyoruz. Bu zalim rejimin değişmesini isteyenlerden bazıları batıdan birilerinin gelip müdahalede bulunmasını talep ettiler. Rejimin kendisi ve rejime destek olanlar da başka emperyalistleri kendilerine yardım etsinler veya muhafaza etsinler diye bölgeye çağırdılar. Biz hepsinin yanlış olduğunu söylüyoruz. Ne Amerika ne Rusya ne de herhangi bir Avrupa ülkesinin Suriye topraklarına girmesi, oraya müdahalede bulunması şu veya bu şekilde ümmetin kabul edebileceği bir durum olmamalı." ifadelerini kullandı.

"BATI`NIN VİCDANININ HAREKETE GEÇTİĞİNİ DÜŞÜNENLER ÇOK FENA YANILIYORLAR"

"Herkes şunu iyice bilsin ki, ne Amerika ne Rusya ne de başka bir emperyalist Suriye`ye girdiğinde, asla ve asla Suriye`de yaşayan insanlardan veya oradaki gruplardan herhangi birisinin menfaatini korumak için gelmemiştir." diyen Yapıcıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Mutlak surette oraya kendi menfaatlerini korumak için geldiler. Birkaç gün önce yapılan kimyasal saldırı sonrası, o kimyasal saldırıda can veren bebek yaştaki masumların cansız bedenlerini gördüğü için batının vicdanının harekete geçtiğini düşünenler çok fena yanılıyorlar. Onlar, bu kimyasal katliamda hayatını kaybeden masumlar gibi yüz binlercesini kendileri katlediyorlar ve katletmeye devam edecekler. Onlar, kendi menfaatleri ve özellikle Siyonizm`in güvenliği için bölgeye çöreklenmek istiyorlar. Bu duruma sevinenlere buradan bir kez daha hatırlatmada bulunuyoruz. Gelip buraya yerleşirlerse, onları daha sonra buradan söküp atmak için belki 10 yıllarınızı harcamak zorunda kalacaksınız."

"YARIN ŞİKÂYET ETME HAKKINIZ KALMAZ"

ABD`ye karşı müsamahakâr davranılmaması gerektiğinin altını çizen Yapıcıoğlu, bu gün ABD`nin saldırılarına karşı sessiz kalan ya da destek verenlerin içine düştüğü yanılgıya işaret ederek, "Eğer siz, Amerika`ya tek başına dünyanın herhangi bir yerinde gerçekleşen bir olay dolayısıyla hem hâkim olma hem savcı olma hem ceza kesme hakkını hem de kestiği cezayı infaz etme ve uygulama hakkını verirseniz, yarın öbür gün aynı durum sizin başınıza geldiğinde bundan şikâyet etme hakkınız kalmayacak, şikâyet etseniz de kimse size acımayacaktır."

"AMERİKA VE RUSYA`NIN SURİYE`DE ÇATIŞMASI KENDİ MENFAATLERİNİ KORUMAK İÇİNDİR"

Bir gazetecinin, "Amerika ile Rusya`nın Suriye sahasında karşı karşıya gelme ihtimali var mı?" sorusuna Yapıcıoğlu, "Amerika ve Rusya, eğer Suriye sahasında çatışırlarsa, kendi menfaatlerini savunmak, kendi menfaatlerini güvence altına almak için çatışırlar. Ne Rusya, Suriye`deki rejimi korumak için Amerika ile karşı karşıya gelir; ne de Amerika, oradaki masum insanları, halkı, rejimi ya da başka bir grubu korumak için Rusya ile karşı karşıya gelir. Menfaatleri gerektirdiği zaman onlar ancak karşı karşıya gelirler. Evet, kınadılar ama bizim nazarımızda Rusya`yı oraya davet etmek ile Amerika`yı oraya davet etmek arasında herhangi bir fark yoktur." şeklinde yanıt verdi.

"MİLLETİN, MEMLEKETİN MENFAATİ İÇİN ‘EVET` DEDİK"

Yapıcıoğlu, referandum kararıyla ilgili ilk gün durdukları noktada olduklarını ve sandığa giderek "evet" oyunu kullanacaklarını hatırlatarak, "Referanduma ilişkin kararımızı daha önce ‘evet` olarak açıklamıştık.  Bugün de aynı noktadayız.  Şu veya bu kişi, grup ve ya parti buna ‘Evet` veya ‘Hayır` dediği için bu kararı vermedik. Bu değişikliğin milletin ve memleketin menfaatine olduğu kanaatiyle ‘evet` dediğimiz gerektiğine inanarak kararımızı verdik. İnşallah 9 gün sonra halk sandıklara gidecek ve biz de sandığa giderek, oyumuzu ‘evet` şeklinde kullanacağız." açıklamasında bulundu.

“ÜMMET İÇ MESELESİNİ BAŞKALARINA HAVALE ETTİ”

Ümmetin, Suriye sorununu kendi arasında çözemeyerek, iç meselesini başkasına havale ettiğinin altını çizen Yapıcıoğlu, "2011 yılının Mart ayında Suriye`de karışıklıklar başladığından bu yana, diğer İslam beldelerindeki karışıklıklara karşı gösterdiğimiz ilkeli duruşumuzu devam ettirdik. Dedik ki; bu mesele ümmetin iç meselesidir. Emperyalistlerin buraya müdahale etmesine fırsat verilmemeli, ümmet, kendi içerisinde bu sorunu çözmeli. Bizler hâlâ aynı noktadayız. Maalesef aradan geçen 6 yılı aşkın zamana, 600 binden daha fazla insanın canına mal olmasına rağmen ümmet, kendi içerisindeki bu soruna bir çözüm bulamadı. Kendi iç meselesini başkalarına havale etti." şeklinde konuştu.